Çözüm demokrat ve laik Türkiye

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF dunyaweb@dunya.com

Seçimlerin tek bir partiye iktidar olma hakkı vermemesiyle muhtemel hükümet alternatifleri konuşulmaya başlandı. Fakat şimdiye kadar ki gelişmeler, bir koalisyon hükümetinin kurulmasının kolay olmayacağını gösteriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa uyarınca hükümeti kurma görevini önce en yüksek oyu alan AK Parti’ye verecek; o kuramazsa ikinci parti sıfatıyla CHP’yi görevlendirecek. 45 gün içinde hükümetin CHP tarafından da kurulamaması durumunda yeniden seçimlere gidilmesi konusunda karar alınacak. Toplumun çeşitli kesimleri tarafından koalisyon için uzlaşı kültürünün önemi vurgulanıyor. Temel sorunların çözümü üzerinde anlaşma sağlanmadan koalisyon imkansız. Peki, partiler uzlaşmaya yakın mı? Başbakan Davutoğlu’nun geçen haftaki açıklamasında, partisinin Adalet, Dışişleri, Maliye ve Milli Eğitim gibi kilit bakanlıklardan vazgeçmesinin mümkün olmadığı yönündeki beyanı, olası bir koalisyona şimdiden kapıları kapatıyor. Ne CHP, ne MHP, ne de HDP’nin ülke yönetiminde söz sahibi olmayacağı bir koalisyona katılması düşünülebilir. Zira, AK Parti’nin bu seçimlerde oylarındaki gerilemenin nedeni, söz konusu bakanlıkların sorumluluk alanlarına giren icraatların halk tarafından onaylanmamasının sonucudur. AK Parti dışındaki partilerin bu tür bir koalisyona razı olmaları, seçim bildirgelerinde ve programlarında halka vaad ettiklerini inkar etmelerinden ve dolayısıyla, seçmenlerinin gözünde güvenirliklerini yitirmelerinden başka bir sonuç doğurmaz. AK Parti bunu koalisyon görüşmeleri için bir ön şart olarak masaya koyarsa, içinde AK Part’nin yer aldığı bir koalisyon ihtimali ortadan kalkar. CHP Genel Başkanı bu tür bir koalisyondan yana olmakla birlikte, bunun gerçekleşmesi de kolay görünmüyor. Koalisyon gerçekleşmezse, bir azınlık hükümetinin kurulması gündeme gelebilir ki, bunun gerçekleşmesi daha güçlü bir olasılıktır. 

***
Halk partiler arasında uzlaşma istiyor. AK Parti’nin kilit bakanlıklarda diretmesi aynı zamanda, halk tarafından verilen mesajın anlaşılmadığı anlamına gelecektir. Parlamenter rejimin en önemli yapı taşlarından biri olan kuvvetler ayrılığı ilkesinin aşındırılmasında yargı bağımsızlığının zedelenmesinin payı büyük. Milli eğitim ise devletin laik demokrat niteliğinin teminatı nesiller yetiştirilmesi açısından hayati önemde. MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin koalisyon şartları arasında çözüm sürecinin durdurulması dışında, Cumhurbaşkanlığı makamının yeniden tarafsız konumuna dönmesi, 17-25 Aralık dosyalarının açılarak yargıya intikali, devlet yönetiminde Anayasa'nın temel ilkelerinin esas alınması yer alıyor. CHP ve HDP’nin bu konulardaki görüşleri genel olarak, MHP’ninkinden farklı değil. TC Anayasası’nın ikinci maddesinde yer alan ifade aynen şöyle: “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.” Bu madde, devletin şeklinin cumhuriyet olduğunu belirten birinci madde ve devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkentinin belirtildiği üçüncü maddeyle birlikte değiştirilemeyecek ve değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği hükümleri arasında yer alıyor. 
***
AK Parti-CHP koalisyonunu isteyenler, Almanya’daki Hristiyan-Demokrat ve Sosyal-Demokrat koalisyonunu örnek gösteriyorlar. Bu olur mu? Demokrasimiz, gelişmişlik açısından maalesef Almanya’dakinin çok gerisinde. Almanya’da halk ve siyasi partiler demokrasi ve laik sisteme sıkı sıkıya bağlı. Türkiye’de ise demokrat ve laik sistemi hala sorgulayanlar var. Anayasa'nın temel ilkelerini korumadan, ekonomik kalkınmanın ve büyümenin sürekliliğinin sağlamak; Türkiye’yi dünyanın önde gelen ülkelerinden biri haline getirmek imkansız. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay’ın seçimlerden hemen önce çözüm sürecinin durdurulmasının partiye oy kaybettirdiği iddiasına katılmak zor. HDP’nin başkanlık sistemine karşı olduğu Selahattin Demirtaş tarafından defalarca açıklandı. 2011’den bu yana ülke içinde ve dışında, öncelikle de Ortadoğu’da meydana gelen gelişmeler demokrat- aik devletin önemini tartışmaya yer vermeyecek şekilde ortaya koymuştur. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Başbakan’ın ülkeyi tatmin edecek bir koalisyon için çalışacağını söylüyor. Türkiye gerçekten zor bir dönemden geçiyor. Halk kısmen de olsa bunu gördü. Umarız, partiler durumun ciddiyetini anlamışlardır.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016