Dijitalleşme ve KOBİ’ler
Üç yıl önce “ Dijitalleşmenin Neresindesiniz “ diye bir soru başlığı ile başlayan sohbetimizde elle yapılan işlemlerin, sayısal işlemler ortamına çekilmesinin getireceği bazı yararlara küçük dokunuşlar yapmıştık. Bu sabah yaptığımız bir sohbette konu başlığının yine dijitalleşme olması üzerine, o küçük dokunuşları dokunmatik ekranda biraz büyütelim istedim.
Dijitalleşme nedir diye soracak olursanız “ Elde edilen tüm verilerin, elektronik gereçler kullanılarak, sayısal bir ifade haline getirilmeleridir “ diyebiliriz.
“ Neye yarar “ derseniz, “ Neye yaramaz ki “ diye cevap vermemiz gerekir.
Bugün kullandığımız araç ve gereçlerin arasında, dijitalin dokunmadığı yoktur dersek olayı çok da fazla abartmış olmayız.
Dijitalleşme nasıl başlar dersek, bizim KOBİ’lerimizin, bir bilgisayar alarak muhasebe kayıtlarını onda tutmalarıyla diyebilirim. Çünkü, işletmelerde dijitalleşmenin başlatılabilmesi için, elimizde veri olması gerekir. KOBİ’lerin de en önem verdiği konunun parasal olması ve bunun kayıtlarını diğer işlerin kayıtlarına göre daha itinalı tutmaları, dijitalleşmenin burada başlamasını sağlar.
Amma iş sadece muhasebe veya personel kayıtlarını tutmak değil ki!
Üretim ve pazarlama ve diğer işlere ait veriler ne olacak?
İşte asıl sıkıntı burada başlıyor.
Zira önce ihtiyacımız olan verilerin ne olduğunu belirlemek, sonra bunları tanımlamak ve bu verilerin nasıl toplanacağına karar vermek gerekiyor.
Bunu yapabilmek için de süreçleri tanımlamalı, akışları belirlemeli ve gereksiz uygulamaları kaldırmalısınız. İşletmeyi yalın hale getirmezseniz işiniz zor.
Burada meşhur Bill Gates’e atfedilen sözleri hatırlatmak isterim, “ İşletmelerde kullanılan teknoloji, verimli işlere uygulandığında verimliliği arttırır ancak verimsiz işlere uygulandığında da verimsizlik o kadar artar.”
Unutmayınız ki başarılı bir dijitalleşme yapanların iş yapma hızları ve kârlılıkları artar.
Gerçek ihtiyacın ne olduğunu bilmeden işe girişen işletmeler, kendileri için büyük olan miktarlarda paralar vererek aldıkları yazılımların sadece bir kısmını, genellikle de muhasebe kısımlarını kullanmakta ve geri kalan kısımlar, boşa giden yatırım olarak kalmaktadır.
Bir başka olay da gerçek ihtiyaçlar belirlenmeden alınan veya yaptırılan bu yazılımların, bir süre sonra iş görmekte zorlandıklarının fark edilmesi.
Bu durumda ne yazılımı satanlara kızın ne de yazılımcılara.
Çünkü işin anahtarı, sizin bu işlere kalkıştığınızda dijital dönüşüme ne kadar hazır olduğunuzun altında yatmaktadır.
Bir işletme dijitalleşmede ne kadar ileri gidebilir veya gitmelidir?
Bun neredeyse sınırı yok, işte önümüzde Endüstri 4.0 olayı ki içinde yok yok.
Tüm işletmenin dijital ortama geçirilmesiyle yapay zekâ ve nesnelerin interneti devreye giriyor. Bunun sonucunda da makinelerin birbirleriyle konuşmaları ve hatta insansız ve karanlık fabrikaların kurulmalarını görüyoruz.
KOBİ açısından baktığınızda ne yapmalıyız derseniz “ Kendi başınıza bu işe kalkışmayın “ derim. Hatta sadece yazılım satanlara da bu işi ihale etmeyin.
Önce, bu işlerin uzmanı olan birisini çağırarak, işletmenizde bir mevcut durum tespiti yaptırıp eksikliklerinizi, aksayan işleri, ihtiyaçlarınızı belirleyiniz.
Daha sonra belirlenenler arasından bir öncelik ve acil olma listesi çıkarınız.
Küçük hesaplarla dijitalleşme işini erteleyip durursanız, atı alan Üsküdar’ı geçmiş olur amma dijitalleşmeyi kısmen de olsa başaran rakiplerinizin ayak izlerini bile takip edemezsiniz.