Doların ateşi neden sönmüyor?

Özcan KADIOĞLU
Özcan KADIOĞLU RAKAMLARIN DİLİ ozcankadioglu@hotmail.com

Moody’s in not indiriminden sonra ekonomi gündeminin baş konusu olan dolar daha ne kadar yükselecek tartışmalarına geçmişi incelemeyle başlamakta fayda var. 

2002 yılından sonra gelişmekte olan ülke ekonomilerine doğru yatırımcıların daha fazla kazanç elde etmek üzere yönelmesi önümüzdeki aylarda FED’in faiz artırımında ikinci basamağa geçme ihtimali ile dolar bolluğunun sonuna mı geldik? Son iki yılda emtia fiyatları görülmedik şekilde düştü. 2014 yılında dünya toplam ihracatının %16.3’ünü oluşturan petrol fiyatları 106 dolardan 30 dolara kadar düştü. Şu an 50 dolar seviyesinde seyretmeye devam ediyor. Dünyaya hammadde sağlayan ülkelerin ihracat gelirlerinde büyük miktarlarda gerilemeler oldu. Bunun sonucu olarak hükümet bütçelerinde açıklar oluştu. Dünyanın fabrikası ve hammadde tüketicisi olarak adlandırılan Çin ekonomisi gelişmiş ülkelerde oluşan durgunluk üzerine büyüme performansı ve ihracatı düşmeye başladı tüm gelişmekte olan ülkelerin para birimi çok fazla miktarda değer kaybetti.

2003 yılından itibaren dünya da dolaşan fazla miktardaki nakit akışından ülkemizde payını aldı. Gelişen ekonomilere gelen bu nakit akışını tutabilmek için bizimde içinde bulunduğumuz ülkelerde bazı ülkeler bunu doğrudan yatırıma yönlendirirken bazı ülkeler ise yüksek faiz düşük kur politikası izlendi.

TABLO

Tablodaki verilere göre,

1) 2003-2016 döneminde ülkemizde enflasyon toplam olarak %122,2 arttı. ABD ise %27.2 artış oldu.

2) Ülkemizdeki enflasyondan ABD deki enflasyonu çıkarırsak ortalama enflasyona göre kur artışı %94.6 olması gerekiyor. Şu andaki kur artışı %108 düzeyinde. Yaklaşık %14 lük bir fark bulunuyor.

Bunun sebepleri ise;

1) Moody’s’in not indirimi,

2) Olağanüstü halin devam etmesi ve uzama ihtimalinden dolayı yabancı yatırımcıların tedirgin olması,

3) Suriye sınırındaki gerilimin Irak tarafı’nıda kapsayacak şekilde genişleme ihtimali,

4) Turizm sonunda yaşanan olumsuzlukların gelecek sene içinde tekrar etme ihtimali,

5) ABD yönetimi ile yaşanan siyasi gerginlik,

6) 15 Temmuz darbe girişimi.

Gelişmekte olan ülkeleri 2003-2013 Mayıs ve 2013 Mayıs 2016 Ekim dönemde dolar kurunu incelediğimizde;

1) 2003-2013 Mayıs döneminde bu ülkelerde ortalama kur artışı %8 düzeyinde. Brezilya ve Şili parası dolara karşı değer kazanmış. Arjantin para birimi ise en yüksek değer kaybeden para olmuş.

2) 2013 Mayıs ayında FED tahvil alımlarını azaltacağı kararı ile gelişen ekonomilerde bulunan Dolar’ın tekrar ABD ye dönme ihtimali ortaya çıkınca ülkelerde dolar hızla değer kazanmaya başlamış. Arjantin yine en yüksek artışı kaydetmiş, Rusya para birimi Ruble Ukrayna ve Kırım gerginliği, ambargo ve petrol fiyatlarının düşmesiyle en çok değer kaybeden ikinci para birimi olmuştur.

3) 2013 Mayıs 2016 Ekim döneminde ortalama ülkelerin paralarının dolara karşı değer kaybı %68.4 Türk Lirası da yaklaşık aynı seviyede değer kaybetmiştir. Bu dönemde ülke para birimlerinin değer kaybının bir kısmı dolar spot indeksinde %16.3 lük artıştan kaynaklanmıştır.

4) 2003-2013 Mayıs döneminde bu ülkelerde ortalama enflasyon %78 seviyesinde gerçekleşmiş, Türkiye en yüksek enflasyon olan ikinci ülke konumundadır. Kur atışları bunun çok gerisinde kalmıştır.

5) Dolar spot indeksi son 1 ay içersinde %2.22 lik değer kazanırken, bu dönemde TL %4.23 değer kaybetti.

6) Bu verilere göre Türkiye’deki dolar kuru değişimi ve faizlerin artması için ortaya atılan faiz lobisi kavramı şehir efsanesi olarak gözüküyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar