Dördüncü endüstri devrimi en çok kimi korkutuyor?

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF dunyaweb@dunya.com

Son iki yüzyıllık dönemde insanlık üç endüstri devrimi yaşadı. 18. yüzyılın sonlarında İngiltere’de tekstil sektöründe başlayan birinci endüstri devrimi, Kıta Avrupa'sına yayılarak üretim ve gelirde büyük artışlara yol açmış; yaşam standardının iyileşmesinde önemli bir rol oynamıştı. Birinci endüstri devrimini, 19. yüzyılın son çeyreğinde başlayan ikinci endüstri devrimi izledi. İkincisiyle birlikte elektrik enerjisi üretimde yoğun olarak kullanılmaya başlandı. 1960’larda başlayan; bilgi işlem, internet teknolojisi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına dayalı üçüncü endüstri devrimi, yeni endüstrilerin ortaya çıkışına yol açmanın dışında var olanlarda da önemli değişikliklere yol açtı. Üçüncü endüstri devriminden kaynaklanan bilgi çağının küreselleşmede payı büyük. Şimdi de, dördüncüsü yoldaymış. İngilizlerin ünlü The Guardian gazetesinin geçtiğimiz pazar günkü sayısının konuyla ilgili başlığı ilginç; “Dördüncü endüstri devrimi insanlık için vaat ve tehlike getiriyor”. Konu, Davos zirvesinde de siyaset ve iş dünyasının önde gelen liderleri tarafından ekonomiye ve sosyal yapıya olası etkileri açısından tartışıldı.

***

Dünyada daha birçok ülke ikinci ve üçüncü endüstri devrimini tama manasıyla yaşamamışken peki bu korku niye? En çok korkanlar gelişmiş ekonomiler. Tüm telaş da bundan zaten. Şoförsüz araçlar, akıllı robotlar ve üç boyutlu baskıya dayalı üretim süreçlerinin kullanılmasıyla kendini gösterecek dördüncü endüstri devriminin, istihdamın yapısında önemli değişikliklerle birlikte işsizliği de arttırmasından endişe ediliyor. Bir kısım işler ortadan kalkarken, bazıları da nitelik değiştirecek. Beklentiler, dördüncü endüstri devriminin olumsuz etkilerinin düşük vasıflı çalışanlardan başlayarak büro hizmetlerinde istihdam edilen orta vasıflı çalışanları kapsayacağı yönünde. Üretimde artan otomasyon ücretleri azaltmakla kalmayacak; robotlarla ikame edilme baskısı altında kalan çalışanların işverenler karşısındaki pazarlık gücünü de azaltacak. Dünyanın en büyük ekonomisi Amerika için haberler pek iyi değil; ülkede toplam istihdamın yarısına yakın kısmının teknolojideki ilerlemelerden etkilenmesi öngörülüyor. Son otuz yılda gelişmiş ekonomilerde meydana gelen en önemli değişikliklerden biri istihdamın imalat sanayinden hizmetler sektörüne doğru kayışıdır. Bilgi işlem teknolojilerinin üretimde yoğun olarak kullanımı imalat sanayinde istihdamı azaltırken, istihdam açısından hizmetler sektöründe de bir devrim yaratmıştır. Ticaret ve finans dünyada, istihdamın süratle arttığı sektörlerin başında geliyor. Teknolojik gelişme sonucu meydana gelen yeniliklerin giderek artan sayıda işgücünün imalat sanayinden hizmetler sektörüne yönelmesinde payı büyük.

***

İnsanlık, üretim ve hizmetler sektöründe akıllı robotların insanların yerini alacağı; belirli sektörlerde işsizlik ve fakirliğin daha da artacağı bir döneme doğru yol alıyor. 2008 resesyonunun yol açtığı işsizlik daha ortadan kalkmamışken, teknolojik gelişmeye bağlı ortaya çıkacak işsizliğin sorunları daha da içinden çıkılmaz hale getireceğine şüphe yok. Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan rapora göre, teknolojik gelişme sonucu önümüzdeki 5 yılda 5 milyon kişi işini kaybedecek. Yoksulluğun kontrol altına alınması, gelir bölüşümünün iyileştirilmesi için teknolojik gelişmeden kaynaklanan verimlilik artışlarının ücretlere yansıtılması zorunlu. Fransız iktisatçısı Thomas Piketty “Capital in the Twenty First Century” (21. Yüzyılda Sermaye) adlı kitabında ilginç görüşlere yer vermiş. Yazar, önümüzdeki dönemde sermayenin demokratik kontrolünün en önemli konulardan biri olacağını; sermaye sahiplerinin ihtiyaçlarına göre hazırlanan finansal tabloların çalışanlar ve toplumun şirket faaliyetleri konusunda bilgi edinmelerine yeterli olmadığını; çalışanlar ve temsilcilerinin yatırım kararlarında söz sahibi olmadığı ortamlarda iktisadi demokrasiden söz edilemeyeceğini söylüyor (s. 570). Sadece makro değil, mikro düzeyde de demokrasinin toplum hayatına yerleşmesi teknolojik gelişmenin istihdam üzerindeki olumsuz etkilerini gidermek için zorunlu bir adım. Kurumsal yönetim sistemlerini sermaye sahipleri dışında çalışanların çıkarlarını gözetecek biçimde gözden geçirmeden dördüncü endüstri devrimi büyümenin sürekliliğini sağlayamaz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016