Draghi’nin tavşanları

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Avrupa Merkez Bankası ekonomiyi kıpırdatmak için öngördüğü yeni önlemleri açıkladı. Draghi başkan olduğundan bu yana sürekli yeni denemeler yapıyor ya da, en azından, yeni girişimler yaptığı izlenimini vermeye çalışıyor. Her seferinde de adeta “şapkadan tavşan çıkartma” işlemi yapıyormuş gibi de hava veriyor. Avrupa Merkez Bankası’nın Haziran toplantısında Draghi şapkadan, öncekilere kıyasla, daha fazla sayıda tavşan çıkarttı. 

Avrupa Birliği’nin küresel krizin başından bu yana bir türlü iflah olmayan çekirdek bölgesini (Euro alanını) ayağa kaldırmak için yeni bir girişim yapılıyor. Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) Draghi’den önceki “muhafazakar” yönetimi krizin önemli bir süresini pek bir şey yapmadan geçirdi. Ekonomi öğretisinin muhafazakar kanadının öğretisi uyarınca iktisat politikalarındaki göreli sıkılık sürdürüldü. Draghi yönetime geldiğinde tüm mekanizmayı ters yöne çevirmesi gerekti. İçeride süregelen muhalefet (Alman direnci) nedeniyle bunda hemen başarılı olamadı. Dolayısıyla, krizden çıkışı beceremeyen ekonomilerdeki iki bela Avrupa’nın da ayağına dolandı. Fiyatlar düşük seviyede direnç kazandı. Enflasyon neredeyse sıfıra yaklaştı. Fiyatların itiş ivmesi kaybedildiği için büyüme de düşük düzeyde çakıldı kaldı. 

Bu iki bela Avrupa Birliği’ni deflasyon tehdidine açık hale getirdi. Malum, deflasyon tedavisi çok güç olan bir iktisadi hastalık. Zaman geçtikçe de direnç kazanıyor. Draghi’nin yönetime gelince hemen giriştiği faiz indirme operasyonu pek kar etmedi. Bu aşamada şapkadan daha fazla tavşan çıkartılmasının nedeni bu direnç. 

AMB’nın yeni sepetinin içinde üç temel önlem var. Bunlardan birisi faiz oranlarındaki yeni indirimler. İkincisi varlığa dayalı menkul kıymetler karşılığında ekonomiye yeni fon temin edilmesi. Üçüncüsü de, sterilizasyon engellenerek bankaların likiditesini, dolayısıyla kredilendirme kapasitelerini arttırma girişimi. 
Dikkat edilirse operasyonun özü basit. Yeni önlemler banka sisteminin kaynaklarını takviye edip, fonlama maliyetini düşürerek kredi kullanımını genişletmeyi, bu bağlamda harcamaları arttırarak büyümeyi kışkırtmayı hedefliyor. Kısacası, hacmi arttırılan, maliyeti dürülen kredi arzının bir türlü kıpırdamayan Avrupa ekonomisini deflasyon eşiğinden döndürüp, yeniden büyüme rayına oturtması bekleniyor. 

Söylerken ve yazarken akla yatkın, sonuç alabilecek gibi görünen bu yeni önlemlerin bazı sorunları da olduğuna dikkat çekiliyor.

Örneğin, faizlerdeki indirimler bağlamında böyle bir tereddüt var. Avrupa Merkez Bankası faizleri zaten çok düşük düzeylere çekmişti. Bundan öte bir faiz indiriminin bir tür likidite tuzağı yaratabileceği ve para politikasını bütünüyle etkisiz hale getirebileceği düşünülüyor. Draghi’nin de bu nedenle tek başına faiz indirimine istekli olmadığı, örnek olarak da Japonya’nın doksanlı yıllarda düştüğü çaresizliği gösterdiği biliniyor. 

Bu defa faiz önleminin yanına bir de para miktarı önlemi yerleştirilmiş olmasının arkasındaki dayatma bu. Ama bununla ilgili tereddütler de var. AMB’nin varlığa dayalı menkul kıymetler karşılığında ekonomiye yeni kaynak yaratma çabasının, ABD, Japonya, İngiltere’deki benzer uygulamalara kıyasla,fazlasıyla utangaç olduğu ve sonuç almasının zor olacağı düşünülüyor. Burada iki kritik nokta var. Avrupa’da öteki ülkelerdeki gibi tahvil karşılığı parasal genişleme (QE) yapılmayacak olması bunlardan birisi. Avrupa Merkez Bankası’nın özel varlıklara dayalı olarak yürütülecek olan parasal genişleme operasyonunun (TLTRO) etkisinin bu nedenle sınırlı kalacağı düşünülüyor. 

İkinci kritik nokta da bununla bağlantılı. AMB parasal genişleme sürecinde mortgage bazlı menkul değerleri süreç dışında bıraktı. Kendi açısından haklı da olabilir. Bütün belaların üstüne bir de mortgage balonu gibi ek bir risk almak istemiyor. Ama bunun da zaten sınırlı olan varlığa dayalı menkul kıymet arzını daha da kısıtlayacağına, parasal genişleme operasyonunun etkisini  daha da azaltacağına işaret ediliyor. 

Draghi’nin tavşanları Avrupa için iyi sonuç verir umarım. Sonuçlar iyi olmazsa ne olacak derseniz, Draghi “bunun da ötesi var” diyor. Herkes öteki ülkelerin uyguladığı doğrudan parasal genişlemenin (QE) kastedildiğinde hem fikir. Bu tavşanlar yetmezse şapkadan biz de bir QE tavşanı çıkartırız demeye getiriyor Draghi. Tahvil karşılığı parasal genişleme Avrupa açısından zor bir süreç. Tek bir kamu maliyesi düzeni olmaması bunun önemli bir nedeni. Bir de muhafazakarların meşhur muhalefeti var. Bütün bunlar nasıl aşılır bilinmez. Yaşayalım görelim bakalım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018