ECB veda ederken

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi dunyaweb@dunya.com

Huffington Post İtalya'nın ele geçirdiği koalisyon taslak dokümanına göre 5 Yıldız ve K. Ligi partilerinden oluşması muhtemel koalisyon ECB'den elinde tuttuğu 250 milyar euroluk İtalyan tahvilini silmesini isteyecek. Ancak daha sonra gelen açıklamalara göre borcun silinmesi değil ECB tarafından tutulan bonoların borç/GDP oranına dahil edilmemesi talep edilecekmiş. Yani bonolar piyasa tarafından tutuluyorsa kamu borcunu sembolize ederken ECB’nin portföyünde durduğunda ‘borç’ olmaktan çıkacak. ECB’nin İtalya Merkez Bankası olmadığından bu tip bir muhasebe yaklaşımı mantık dışı olmasının yanında ECB devletlerin açıklarını bono alarak daha doğru bir deyimle monetize ederek fonlayamaz. Oysa teklif üstü kapalı bir şekilde bunu talep ediyor. Programın diğer maddeleri arasından İtalya'nın AB bütçesine yaptığı katkının azaltılması, Rusya'ya ambargonun kaldırılması, 2011 emeklilik reformunun değiştirilerek yaşın düşürülmesi, AB mali kurallarının Maastricht öncesi döneme uygun şekilde esnetilmesi gibi maddeler de var. Bu satırları yazdığım sırada koalisyon görüşmeleri henüz sonlanmamıştı ancak pek çok konuda uzlaşma sağlanmıştı. Bizim açımızdan asıl önemli olan bu haber ve ardından gelen açıklamaların piyasalara etkisi. 10 yıllık İtalyan bonolarının getirisi Kasım 2017’den bu yana en yüksek seviye olan yüzde 2.10 seviyesine kadar çok hızlı bir yükseliş kaydetti. Keza diğer bazı etkenlere ek olarak Euro da geriledi ve 1.18’in altına düştü. Euro bölgesinde kısa vadeli, 2 yıllık, tahvillere baktığımızda ilginç bir görüntü söz konusu. İspanyol tahvillerinin getirisi yüzde -0.33 olurken Portekiz de yüzde -0.19’dan geçiyor. İtalya henüz geçtiğimiz hafta yüzde -0.20 getiri ile işlem görüyordu. Gözden kaçmış olabilir “eksi” getirilerden bahsediyoruz. Peki risksiz getiri olarak kabul edilen ve aynı vadeye sahip ABD bonolarında durum nasıl? Getiri seviyesi yüzde +2.59 . O halde bu çelişki nasıl açıklanabilir? Veya sadece enflasyon farkı vs ile açıklanabilir mi? Elbette hayır. Bu ‘piyasa dışı’ fiyatlamanın sorumlusu ECB varlık alımları ve çok büyük bir ekonomik şok söz konusu olmazsa ECB bu sene içinde alımlarını sonlandıracak. İşte bu noktada piyasalar Euro bölgesi varlıklarını yeni bir fiyatlamaya maruz tutacak. Bugüne kadar ‘nasıl olsa ECB alıyor risk yok’ algısı yerini hangi ülkenin getirisi riskine oranla daha makul seviyelerde bulunuyor analizlerine bırakacak. Nitekim İtalyan’nın borç/gbp oranı yüzde 131.8. İspanya’da oran yüzde 98.30’e düşerken diğer bir sorunlu bölge Portekiz’de yeniden yüzde 100’ün üzerine çıkıyor ve yüzde 125.7 olarak görünüyor. Borcu 2 kez silinen, çok ağır bir programın altına giren Yunanistan’ın seviyesi ise tam yüzde 178.6. Elbette bütçe, faiz dışı fazla, büyüme ve enflasyon oranları da piyasaların değerlendirme yapacağı sırada göz önüne alacağı etkenler. Ancak ana fikir önceki satırlarda da yazdığım gibi ECB’nin alıcı olmadığı bir ortamda eksi getirilerin de söz konusu olamayacağı. Global tahvil getirileri hakkında uzun süredir uyarı yazılarını paylaşıyorum. Yükseliş henüz yeni başladı ve önümüzdeki yıllarda çok daha yüksek borçlanma seviyeleri söz konusu olacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019