FED ne demedi!

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi dunyaweb@dunya.com

FOMC toplantısını müteakip piyasalarda bir süredir hüküm süren “Aralık ayında faiz artışı olmaz” görüşü kendisini “Aralık ayında artış geliyor galiba” görüşüne bıraktı. Nitekim muhtemelen bu iki gün boyunca en sık duyduğunuz cümle “beklentiler yüzde 60 seviyesine yükseldi” olmuştu. Toplantıyı şu şekilde özetleyebiliriz: FED Aralık ayında faiz artıracağına işaret etmedi, FED Aralık ayında faiz artışı olmayacağını söylemek için elinde yeterli done olmadığını söyledi. Doğrusu da buydu. Enflasyondaki gerilemenin geçici olduğunu ısrarla savunan Yellen’in henüz Eylül ayında yenilgiyi kabul etmesi kendisi ile çeliştiği anlamına gelecektir. 2018 yılı enflasyon beklentisinde de yüzde 0.1'lik değişiklik yapılması ve fakat 2019 ve sonrasının aynı kalması da “geçici gerileme” görüşünü yansıtan bir değişiklik. Nitekim FED üyelerinin (FOMC değil) faizlerin izleyeceği patikayı yansıtan “noktalar” 2018 ve sonrası için önemli bir revizyona da uğramamıştı.

Aslını isterseniz 2019 yılında şu anda FED’i oluşturan üyelerden birçoğu ayrılmış olacağından 2018’den sonrası için paylaşılan görüşleri biraz temkinli okumak doğru olacaktır. Nitekim tabloya baktığımızda FED 2020 yılında sıkı para politikasına geçmiş görünüyor ki bu uzun süredir ilk kez seslendirilen bir yorum. Kısacası önümüzdeki haftalarda zayıf veriler ve gerileyen enflasyon beklentileri söz konusu olduğunda FED Aralık ayında ısrarcı olmayacaktır. Ancak durduğumuz noktada Aralık ayını pas geçen ve 2018-19 yıllarında sadece birer faiz artışı ön gören piyasaların dizginlenmesi için Aralık ihtimalinin canlı tutulması gerekiyordu ve FED bunu gerçekleştirdi. Elbette piyasayı takip edenler 3.50 seviyesini aşan TL’yi görmüşlerdir. Karar sonrası FED’in daha fazla nazının geçtiği vade olarak tanımlayabileceğim 2 yıllık getiriler kriz sonrası rekor seviyelere ulaşırken daha farklı bir niteliğe sahip 10 yıllıklar yüzde 2.27 seviyesini gördü. Şayet 10 yıllık getiriler yüzde 2.35 seviyelerini aşmayı başarırsa TL dahil global varlık fiyatlarında stres artacaktır. Bunun olması için ise FED üyelerinin değil ekonominin kuvvetli verilerle konuşması gerekiyor. Euro dolar paritesinin ulaştığı 1.20 seviyesi ECB’nin kabullendiği ama mutlu olmadığı bir seviye. Şayet FED Aralık ayının gündemden düştüğünü açıklamış olsa kurun 1.23’e doğru hareketi de başlayacak ve ECB’nin buna mani olması söz konusu olmayacaktı. Şu anda Euro uzun pozisyonlar tarihin 3. en yüksek seviyesinde. Bu nedenle 1.1750’a doğru kar realizasyonları görmeyi bekliyorum.Bu Euro Bölgesi endeksleri için olumlu bir durum.

Peki bilançonun küçültülmesi, daha önceden tüm detayları ile açıklandığı ve küçük adımlarla yapılacağından, gerçekten etkisiz bir gelişme mi olacak? Bu konuda piyasanın fazlası ile atalet içinde bulunduğunu ve küçülmenin getiriler üzerinde yukarı yönlü baskı yapacağını düşünüyorum. Adı üzerinden QE yani niceliksel gevşeme. Tersine çevirdiğinizde de sıkılaştırma olacaktır. Ancak büyük oranda tahvil tutan FED’in aradan çekilmesi ile ortaya çıkacak tahvil stoku teminat olarak kullanılmaya başlarsa finans sektöründe çarkların daha hızlı dönmeye başlaması da söz konusu olabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019