Genç iktisatçılar soruyor

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

İktisat öğrencilerinin yoğunlukta olduğu toplantılarda ya da derslerde konuşmak her zaman kolay olmaz. Özellikle de dogmatik ve ilkel ideolojilere saplanmamış olanlar çoğunlukta ise, nerede ise soru bombardımanına tutuluyorsunuz. Bombardıman genel olarak önce giriş soruları ile başlar:

- Hocam dünya da en fazla Nobel İktisat Ödülü alan iktisatçılar hangi ülkeden?

- ABD'den.

- Peki hocam, dünya da finans tekniklerini ve ekonometrik tahmin modellerini en çok kullanan ülke hangisi?

- ABD.

- Neden o zaman ABD'li iktisatçılar krizi tahmin edemediler? Neden finans teknikleri kullanarak bankaların batacak noktaya gelmelerine engel olamadılar?

- Bu sorunun cevabı biraz uzun ama yine anlatmaya çalışayım diye başlıyorum. Sözüm kesiliyor.

Artık anlıyorum. Bu tür ortamlara da alışıksanız, bu soruların aslında elense çekmek olduğunu fark ediyorsunuz. Asıl tuş amaçlı sorular sonra başlıyor:

- Hocam, Goldman Sachs'a ne oldu da bizi hemen etkiledi?

- Başka soru sormayın bu soruya cevap vereceğim. Goldman Sachs bir yatırım bankası . Ne yaptı da hakkında soruşturma açıldı diye soruyor iseniz.

- Evet, bunu soruyoruz diyorlar.

- Yalnız hocam yanıtınız yalın ve anlaşılabilir olsun, diye arkadaki bir genç bağırıyor.

- Yalın ve basit olarak yanıt şu, diyorum. Goldman Sachs'ın yaptığı, ödenmeme olasılığı yüksek ipotek işlemleri üzerine dayalı fonlar yaratması ve bunları satması. Tabi kredilerde geri ödenmeyince fonlarda batıyor. Bu kadar basit.

Bir soru daha geliyor:

- Peki neden o zaman Lehman Brothers gibi bu banka batmadı? Yoksa Goldman Sachs batmayacak kadar büyük mü? (Too big to fail).

- Hayır. Batmayacak kadar büyük değil. Fakat batmayacak kadar politik. (Too political to fail).

- Nasıl yani?

- Goldman Sachs'ın hükümet üzerindeki etkinliği daha fazla.

- Fakat hocam, hani ABD'de bağımsız, özerk düzenleyici ve denetleyici kurumlar çok etkindi. Hatta bu yüzden bizim ülkemizde de nerede ise her alanda özerk kurumlar oluşturuldu?

Gelin bu soruya şimdi siz yanıt verin.

- Arkadaşlar, kurumlar ve kurumsal yapılanmalar elbette çok önemli. Ancak asıl olan niyet. Örneğin İngiltere Merkez Bankası, maliye bakanına bağlı. Fakat hiçbir bakan çıkıp merkez bankası başkanına bu yıl bütçe açık veriyor, para arzını artırmamız lazım, para basalım, demedi.

- Yani ABD'li yöneticilerin niyetleri mi bozuk?

- Gelin konuyu şöyle kapatalım. Elbette değil. Ancak küresel sermayenin ve onun patronlarının gücü o kadar arttı ve ekonomiler spekülatif ataklara o kadar açık hale geldi ki, yönetimin her kademesi bunlardan çekinir duruma geldi. Bundan dolayı Goldman Sachs'a ilişkin haberler borsaları sarstı. Türkiye ekonomisi de spekülatif ataklara açık bir ekonomi olduğu için İMKB endeksi bir çok ülkeye göre daha çok etkilendi.

Son sözü yine onlar söyledi:

- Desenize hocam, ipler New York'un gökdelenlerinde oturan patronlarda.

Bu söze bir karşılık veremedim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019