Geri dönüşü olmayan yıkımdan önce son 3 yıl

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Küresel ısınmanın dünyayı yok edecek olması, çok uzak bir gelecek olarak görülebilir. Oysa, bu yaklaşan yıkımın etkilerini şimdiden görmeye başladık.

Son 20 yılda deniz suyunun yükselme hızı yüzde 50 oranında artış gösterdi. 2017 yılında hava sıcaklıkları dünyanın farklı bölgelerinde tarihi rekorlar kırdı. Yaşadığımız son üç yıl ise sıcaklık rekorlarına imza attı.

Geçtiğimiz günlerde önde gelen altı bilim insanı ve diplomat; hükümetleri, iş dünyasını, bilim insanlarını ve vatandaşları uyarmak amacıyla bir açık mektup yazdı. İçlerinde Birleşmiş Milletler eski İklim Sorumlusu Christiana Figueres ve dünyaca ünlü fizikçi Stefan Rahmstorf’un da bulunduğu bu altı kişinin yazdığı mektupta; küresel ısınmanın en korkunç etkilerini görmeden önceki son üç yıl içinde olduğumuza dikkat çekiliyor.

Mektupta yer alan ifadeye göre; eğer karbon emisyonları 2020 yılına kadar düzenli bir şekilde aşağı çekilebilirse, hava sıcaklığının geri dönüşü olmayan bir seviyeye yükselmesi engellenebilecek. Küresel ısınmanın en somut etkileri ise; ormanların hızla yok olması, deniz sularının yükselmesi ile meydana gelecek seller, tarımı ve kıyı bölgelerindeki yaşamı son derece olumsuz etkileyecek hava değişimleri olarak sıralanıyor.

Trump’a tavır

Mektupta yer alan hedefler, ABD Başkanı Donald Trump’ın küresel ısınma konusundaki açıklamaları ile ters düşüyor. Küresel ısınma, Trump hükümetinin gündeminde kesinlikle yer almıyor. Hatta Trump, ABD’nin 2019 yılında Paris Anlaşması’ndan çekileceğini de açıkladı.

Mektubun yazarları ise, ABD’nin katkısı olmaksızın, ülkeleri ve küresel iş dünyasını Paris Anlaşması’nda yer alan hedefl eri yerine getirmeye davet ediyor. Christiana Figueres’in, mektuba dair yaptığı basın açıklamasını hatırlayalım:

“2020 yılından itibaren küresel karbon emisyonlarımızı azaltmamız gerekiyor. Hem Birleşmiş Milletler sürdürülebilir kalkınma hedefl erine ulaşmak hem de aşırı fakirlikle karşılaşmamak için bunu yapmak zorundayız. Bugün adım atmazsak, yarın istesek de, adım atacak şansımız kalmayacak. Bizi çok zorlu bir dönem bekliyor. ABD’nin tavrına rağmen, tüm hükümetler ve özel sektörün bu mücadelede yer alması gerekiyor. Önümüzdeki üç sene boyunca elimizdeki bir tarihi fırsatı kullanmak zorundayız.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar