Haziran mevsim normallerinin üzerinde geçecek

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi dunyaweb@dunya.com

Seçimler, merkez bankası toplantıları, Brexit referandum gibi piyasa etkisi yüksek olayların vuku bulacağı bir haziran ayına girmiş durumdayız. 

İngiltere’nin AB içinde kalıp kalmamasına yönelik referandum 23 Haziranda olacak. Nitekim son haftalarda pound hareketlerini incelediğimizde anket sonuçlarına paralel olduğunu görüyoruz. Emsal diyebileceğimiz İskoçya referandumunda da anketlerde belirsizlik son ana kadar sürmüş olsa da sonuç çok net bir marginle İngiltere’ye bağlı kalalım çıkmıştı. 

Merkez bankası toplantılarında ise her zaman olduğu gibi Fed öne çıkacaktır. Mayıs ayında Yellen dahil pek çok Fed başkanının yaz aylarına işaret ederek faiz artışından bahsettiklerini biliyoruz. 'Umduğunu değil bulduğunu yemek' durumunda kalan piyasa bu açıklamaları haziran toplantısına yönelik sert bir şekilde fiyatladı. Temmuz ayı ise, basın toplantısı olmasa da, faiz artışı için bence daha makul bir ihtimal. Lagarde’dan Obama'ya herkesin Brexit riskine karşı dünyayı uyardığı bir ortamda Fed’in referandumdan önceki hafta faiz artırması doğru olmayacaktır. Ufak adımlarla gideceğini net bir şekilde belirten Başkan Yellen, temmuz toplantısına bir basın toplantısı ekleyerek yılın ilk artışını gerçekleştirebilir ve ikinci artış için de yıl sonuna işaret edebilir. 

Sonrasında ise BOJ toplantısı geliyor. Etkisini giderek kaybettiğini gördüğümüz varlık alımları ve negatif faizler nedeni ile yatırımcılar BOJ ve Başbakan Abe’nin şapkadan yeni bir tavşan çıkartması gerektiğini düşünüyor. Nitekim Abe yüzde yüzde 8’den yüzde 10’a artırılması planlanan KDV’nin 2019’a ertelendiğini çarşamba günü açıkladı. Eylül veya ekim aylarında ise büyük bir mali paket açıklanacak. Lafla peynir gemisinin yürümediğini çoktan öğrenmiş olan yatırımcılar ise BOJ ve hükümetin ortak hareketini görmeden önce net bir pozisyon almak istemiyor. Eksi faiz uygulaması ile piyasanın güvenini kaybeden BOJ ve enflasyon hedeflerine ulaşamayan Abe hükümeti şayet bu kez tatmin edici bir adım atmazsa Yen 105 seviyesine doğru geri çekilebilir. 

Risk yaratması muhtemel bir diğer olaysa İspanya’da yapılacak olan genel seçimler. Franco döneminden bu yana hiç “hükümetsiz” kalmayan İspanya'da son seçimler belirsizlik yarattı. Özellikle Podemos gibi ana akımın dışında bir partinin 3. büyük parti haline gelmesi dengeleri sarstı. Sol eğilimli partilerin Almanya tarafından dayatılan kemer sıkıma politikalarında gevşeme talep ettiklerini biliyoruz. Henüz İspanya, İtalya ve Portekiz gündemden düşecek kadar büyük bir toparlanmaya sahne olmuş değil. Yunanistan ise bir kredi dilimini daha almayı başarsa da IMF’ın raporu ülkenin bir borç affı olmadan düzlüğe çıkamayacağını net bir şekilde ifade ediyordu. Bu durumda Almanya ya gönüllü olarak borçları silmeye yanaşacak veya Yunanistan ilk gün yapması gerekeni yapacak ve birlikten çıkacak. Kısacası pek çok riskin bulunduğu ancak risklerin realize olma ihtimallerinin de “şimdilik” zayıf göründüğü bir aya giriyoruz. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019