Hedefi dünyada “Türkiye’nin Markası” olarak tanınmak

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Kiğılı’nın 1938’de erkek kumaşı satışı ile başlayan serüveni, bugün Kiğılı ve Abdullah Kiğılı Exclusive Cut markaları ile Türkiye’de 67 ilde 225 mağazada, yurtdışında ise 18 ülkede 27 satış noktasında devam ediyor. Abdullah Kiğılı tarafından kurulan marka, Türkiye’de erkek hazır giyim sektörünün gelişmesinde önemli rol oynayan aktörlerden biri. Kiğılı’nın geleceğe yönelik hedefi ise çok daha büyük: Türkiye’nin markası olarak tüm dünyada tanınmak.

1993'te Kiğılı merkez deposunda çalışmaya başlayan Hilal Suerdem; tezgahtarlık, mağaza müdür yardımcılığı, mağaza müdürlüğü, mağazalar koordinatörlüğü, genel koordinatörlük görevlerinin ardından son sekiz senedir Kiğılı’nın CEO’luk koltuğunda oturuyor.

Suerdem’in kariyer basamaklarını hızla çıkmasındaki en önemli unsur, yaptığı işi sürekli geliştirme ve iyileştirme hedefi olmuş. Bu nedenle, Suerdem’in kariyer hikayesi gençler için hem ilham, hem de cesaret verici.

“Liderlik anlayışım ‘dürüst ve adaletli’ olmaya dayanıyor. Duygularımla hareket ederim, ama kesinlikle duygusal kararlar vermem” diyen Suerdem, şu sözlerle devam ediyor: “Fikir alırım, çok iyi dinlerim, empati kurarım ve hedefi iyi anlarım. Önyargısız ve pozitif yaklaşımlarda bulunurum. Cesurum, değişimden korkmam, fark yaratmayı severim. Bilgi paylaşımına önem veririm. Bilginin paylaştıkça zenginleştiğine ve anlam kazandığına inanıyorum. Her fırsatta gençlere deneyimlerimi aktarıyorum. Her zaman takım çalışmasına önem verdim ve ekibime ilham kaynağı oldum.”

Suerdem’e göre, Kiğılı’nın başarısının sırrı, Abdullah Kiğılı’nın güçlü piyasa deneyimi ile teknolojik gelişmeleri biraraya getirmiş olmak.

“Biz bir bayrak aldık, hedefimiz bu bayrağı çok daha ileri götürmek” diyen Suerdem’e kulak verelim ve Kiğılı’nın bir dünya markası olma hedefini kendisinden dinleyelim:

Hedefimiz yurtdışında tanınan bir marka olmak

“Öncelikli hedefimiz yurtdışında tanınan bir marka olmak. Bu süreçte ‘Made in Turkey’ anlayışından ‘Brand of Turkey’ anlayışına geçmemiz gerekiyor. Türkiye hali hazırda bir imalat ülkesi. Tekstil ihracatında kilogram değerimiz 1.8-2 dolar arasında. Oysa moda/ perakende ihracatında kilo başına değer 50 dolara ulaşıyor. Moda perakendesi ihraç etmek çok daha karlı. Dolayısıyla, Türkiye’nin artık katma değerli ürün ihraç etmesi gerekiyor. Yaptığımız işin katma değeri çok yüksek.”

Öncelikli pazar Balkanlar

“Hızlı bir şekilde Avrupalılaşan, Avrupa Birliği ile bütünleşen Balkan ülkeleri şu an için öncelikli pazarlarımız. Bu pazarlar bizim için büyük potansiyeller barındırıyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika da öncelikli pazarlarımız arasında. Daha uzun vadede ise Avrupa pazarına girmeyi planlıyoruz, çünkü asıl rekabet Avrupa’da. 2019 yılında yurtdışında 16 mağaza açmayı öngörüyoruz. Bu mağazaların inşaat yatırımları yaklaşık 10 milyon euro olacak; ürün yatırımı ile 20 milyon euroya ulaşacak. Yurtiçinde ise 10 yeni mağaza açma planımız var.”

Herkesin hayatına dokunan yenilikçi ürünler

“Yeniliklere açık bir marka olarak, her gün müşteri memnuniyetini nasıl artırabileceğimizi ve markamıza ne tür inovasyonlarla katkı sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. Gerek perakende mağazacılık gerekse dijitalleşen dünyadaki başarımızın sırrı, müşterimizi iyi anlamamız ve beklentilerine cevap verecek çözüm ve yenilikler sunmamızdan kaynaklanıyor. Herkese ulaşan, herkesin hayatına dokunan ve hayatını kolaylaştıran bir marka olmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda Ar-Ge ve tasarıma verdiğimiz önem yatıyor. 2018 yılında Ar- Ge için yaklaşık 10 milyon TL’lik yatırım gerçekleştirdik. 2019 yılında bu yatırımı artırmayı planlıyoruz. Sanayi Bakanlığı gözetiminde bir Ar- Ge merkezi kurduk. Üniversitelerle birlikte çalışıyoruz.”

Duygular ve sevgi işin içinde

“Ben şirketin kurumsal tarafını temsil ediyorum. Abdullah Kiğılı da aile tarafını. Mağaza açılması, fiyat değişimi gibi hızlı kararlar alınacaksa, Abdullah bey devreye giriyor. Satış, indirim politikaları gibi diğer tüm konular icrada konuşuluyor ve kurumsal karar süreci devreye giriyor. Şirkette en alttan en üste kararların tümü İK gözetimi altında kurumsal olarak alınıyor. Tabi ki moda sektöründe çalışmak duyguları ve sevgiyi de işin içine katmak anlamına geliyor. Kiğılı halkın markası oldu her zaman. Bugüne kadar yaptığımız her işi şeffaf bir şekilde anlattık. Geçmişi ve geleceği birlikte harmanlandık. İnsanların sevdiği, saydığı ve güven duyduğu bir marka olmayı başardık.”

“İnsan yaşamına özen göstermek yaptığımızın işin özüdür”

Kiğılı, 2013 yılından bu yana “Otizmde Farkındalık” projesini sürdürüyor. Proje çerçevesinde otizmli Ayberk Aksu ile katalog çekimleri gerçekleştiriliyor ve kendisine defilelerde yer veriliyor. “İnsan yaşamına özen göstermek yaptığımızın işin özüdür ve hizmet verdiğimiz kişilere olan sorumluluğumuzdur. Toplumun sorunlarına duyarlı, bunlar karşısında sorumluluk alarak çözüm üretebilen bir şirket olmanın ne kadar değerli olduğunu biliyorum” diyen Hilal Suerdem, toplumsal fayda amaçlı projeleri hakkında şu bilgileri veriyor: “Farkındaysak Hayattalar projesi çerçevesinde Sessizliğin Sesi Derneği ile birlikte sokak hayvanları için sıcak ve korunaklı bir yuva inşa ettik. Görme Engelli vatandaşlarımız için, ürünlerin içlerine Braille alfabesiyle ürünün rengi ve yıkama talimatları ekledik. Birleşmiş Markalar Derneği’nin geleceğimizin emanetçileri çocukların giyim ihtiyaçlarını karşılaması projesi çerçevesinde 250 bin çocuğu giydirdik. Kansersiz Yaşam Derneği ile birlikte 2017-2018 Kış Koleksiyonu’muzun defi lesini gerçekleştirdik ve Ümraniye’de açacakları Rehabilitasyon Hastanesi’ne dikkat çektik. Merkez binamızda Kızılay ile gerçekleştirdiğimiz çalışmada, kan ve kök hücre bağışında bulunduk.”

Yıkanabilir takım elbiseler, ütü gerektirmeyen gömlekler

Suerdem, Kiğılı’nın en büyük gücünün, sektördeki deneyimini, teknoloji ile bir araya getirmesi olduğunu söylüyor. Marka bu kapsamda insan hayatını kolaylaştıran ürünlere yönelik Ar-Ge çalışlamalarına öncelik veriyor. Kumaşta kullanılan polimerler sayesinde ter kokusu veya dışardan gelebilecek herhangi bir kokuyu maskeleyen flora kumaştan t-shirtler; su itici ve su geçirmez gömlekler; yıkandıktan sonra ütü gerektirmeyen gömlekler, yıkanabilir takım elbiseler, yüzde 100 yün kumaş içerisine yerleştirilen sınırsız sayıda mikrokapsülün aktive olması ile gün boyu hoş bir koku yayan bio parfume takım elbiseler, Kiğılı’nın yenilikçi ürünlerinden bazıları.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar