Hesaplama yöntemi enflasyonu bakın nasıl düşürüyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Enfl asyonu hesaplama yöntemi aslında biraz karmaşık. Bu yöntem bilimsel, bu yöntem uluslararası normlara uygun. Ne var ki bu yöntemle belirlenen oran, vatandaşın cüzdanından çıkan paradaki artışın oranıyla bir türlü örtüşmüyor. Sorun da burada zaten.

TÜFE ile ortaya konulan fiyat artışıyla vatandaşın hissettiği fiyat artışının çok çok farklı olmasının bir dizi nedeni var.

TÜFE, Türkiye’deki tüm hanelerin ilgili ayda yaptıkları tüm harcamalarının toplam fiyat değişimini ölçüyor. Dolayısıyla kapsamda bazı hanelerin hiçbir zaman sahip olamayacağı otomobil de var, ancak sekiz on yılda bir değiştirilebilen beyaz eşya da, kahverengi eşya da var. Ama tüm mal ve hizmetler belli ağırlıklarda kapsanıyor ve hesaplamanın böyle yapılması doğru.

TÜFE ile tüm Türkiye ortalamasındaki fiyat artışı ya da düşüşü hesaplanıyor. Ancak gelir dağılımı bozuldukça vatandaş harcamasının giderek daha büyük bir kısmını beslenmeye ayırmak durumunda kalıyor ve gıdadaki enflasyon yüksek seyredince de genel orana olan inanç zayıflıyor.

Mayıs sonu itibarıyla yıllık TÜFE’de yüzde 19’un altına inilmiş olmakla birlikte vatandaş “Enflasyon bu oranın çok çok üstünde” demeyi sürdürüyor.

Çünkü enflasyon algısı demek, gıda enflasyonu demek. Gıdada da yıllık enflasyon hala yüzde 30’a yakın.

Hesaplama yöntemi farklı olsaydı...

TÜİK’e göre mayıs ayında gıda ve alkolsüz içecekler grubunda fiyatlar yüzde 1.18 düştü. Ama vatandaş “Fiyatlar düştü mü, nerede” demeye devam ediyor. Mayısta fiyatı en çok düşen ilk altı ürün gıda maddesi ama bu yeterli olmuyor, çünkü ağırlıklar önemli.

Gıda maddelerindeki aylık fiyat düşüşünün bu boyuta varması biraz da hesaplama yönteminden kaynaklanıyor.

Girişte de söyledik, enflasyon hesaplaması karmaşık bir yöntemle yapılıyor. Zincirleme endeks oluşturuluyor ama o endeksler her bir madde için açıklanmıyor.

Aslında öyle karmaşık hesaplamalara gerek de olmayabilir. Biz bu hesabı çok basite indirgemek istedik.

Nisanda alışverişe başlayan kişi...

Bir kişi nisanda Türkiye’ye gelmiş ve TÜİK’in belirlediği ağırlıklara göre gıda maddesi tüketmeye başlamış olsun.

Bu kişinin gıda harcaması nisandan mayısa ne kadar artmıştır? Yanıt arayacağımız soru bu.

Hem nisan hem mayısta fiyatı oluşan gıda maddesi sayısı 117. Bu 117 ürünün toplam TÜ- FE’deki ağırlığı yüzde 22.34.

Bu kişi TÜİK’in ağırlıklarıyla uyumlu şekilde gıda maddesi tüketse... Örneğin toplam harcamasının yüzde 2.11’ini ekmek almaya, yüzde 1.81’ini dana etine, yüzde 0.82’sini beyaz peynire ayırsa...

Bu kişi mayıs ayı boyunca tüm gıda maddelerini ağırlıklarla uyumlu şekilde tüketse nisana göre 117 üründeki fiyat düşüşü yalnızca yüzde 0.06 (0.0558) oluyor.

TÜİK mayıs ayında gıda maddelerindeki fiyat düşüşünü ne oranda hesaplamıştı, yüzde 1.18.

Yüzde 0.06 düşüş nerede, yüzde 1.18 düşüş nerede!

Ve tabii ki TÜFE’de neredeyse dörtte bire yakın payı bulunan gıda yüzde 0.06 yerine yüzde 1.18 gerilemiş görününce toplam TÜFE’deki artış da düşük kalıyor.

Hatırlayalım, TÜFE mayısta yüzde 0.95 artmıştı. Acaba gıdadaki gerileme yüzde 0.06’da kalsa toplamdaki artış kaç olurdu?

Meyve sebzedeki yıllık artış hâlâ yüzde 48

TÜİK verilerine göre taze meyve sebze fiyatları mayıs ayında yüzde 15 düştü. Ne var ki, mayıstaki bu düşüşten sonra bile meyve sebze fiyatlarındaki yıllık artış hala yüzde 48 düzeyinde bulunuyor.

Taze meyve sebze fiyatları geçen yılın mayıs ayında ise yıllık bazda yalnızca yüzde 3 artış göstermişti.

★ ★ ★

Gıda ve alkolsüz içecekler grubundaki yıllık fiyat artışı mayıs itibarıyla yüzde 28.44 düzeyinde. Aynı dönemdeki TÜFE yüzde 18.71. Yani arada 10 puan fark var.

Kaldı ki basite indirgenmiş hesaplama yöntemi örneğin mayıs için gıda grubunda hiç de öyle yüzde 1’i aşan gerileme yaşanmadığını gösteriyor.

Yanlış anlaşılmasın... Açıklanan oranın yanlış olduğunu ileri sürmüyoruz, ama bu oranın vatandaşın yaşadığı oranı yansıtmaktan uzak kaldığını söylüyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar