İhracat bedellerinin yurda getirilmesinde eskiye dönüş

Fatih UZUN
Fatih UZUN Gümrük ve Dış Ticaret Dünyası fuzun81@hotmail.com

Ekonomik konjonktürde yaşanan döviz darboğazı, Türk Parasının Kıymetini Koruma mevzuatındaki düzenlemeleri de etkiledi ve 4 Eylül 2018 tarihli Resmi Gazete’de İhracat Bedelleri Hakkındaki Tebliğ yayınlanarak ihracat bedellerini yurda getirmek yeniden zorunlu hale getirildi.
Aslında bir anlamda pek çok ihracatçıyı da şaşırtan bir gelişme oldu bu durum. Zira ihracatta kambiyo hesaplarını kapatma yükümlülüğü en son 2008 yılında yapılan bir düzenleme ile kaldırılmış ve ihracat bedellerinin yurda getirilmesinin zorunlu olması uygulamasına son verilmişti. Dolayısıyla yazının başlığında da belirttiğim üzere bir anlamda eskiye dönüş yapıldı. Peki İhracat Bedellerinin Tahsili ile ilgili yayımlanan 2018-32/48 sayılı Tebliğ hangi düzenlemeleri getirmekte. Hadi hep birlikte kısaca bir göz atalım.

Tebliğ neler getiriyor?

Öncelikle Tebliğin getirdiği en temel değişiklik yazımızın giriş kısmında da belirtildiği üzere ihracat bedellerinin artık yurda getirilmek zorunda olması. Bu konuda ise ihracatçılara tanınan süre eşyanın fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün. Zaten 2008 yılından önceki düzenlemede de aynı süre mevcuttu. Dolayısıyla bu anlamda tanınan süreye çok da şaşırmadık. Ancak sıkı durun, getirilen esas yenilik başka bir konuda. Bundan böyle getirilen ihracat bedellerinin % 80’i ise bir bankaya satılmak zorunda.

Tebliğ ihracat yapılmadan bedeli peşin olarak tahsil edilen dövizler ile ilgili olarak da, ihracatın 24 ay içerisinde gerçekleştirilmesi şartını getirmekte. Dolayısıyla ihracatçı bedelini peşin olarak tahsil ettiği ihracat bedeli için 24 ay içerisinde mal ihracını tamamlamak zorunda. Ancak dâhilde işleme izin belgesi ve vergi, resim ve harç istisna belgesi kapsamında ihracatta ve ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlerle ilgili olarak sağlanan peşin dövizlerin kullanım süresi belge süresi (ek süreler dahil) kadar olacak.
Tebliği’in yürürlük süresi ise 6 ay olarak belirtilmiş. Bundan uygulamaların ilk etapta geçici bir süre dahilinde uygulanmak istenildiği anlaşılmakta.

Bankalara da ayrıca yükümlülük?

İhracat bedellerinin zamanında yurda getirilmesinden ve bu bedellerin bankalara satılıp zamanında ihracat hesaplarının kapatılmasından elbette birinci derecede ihracatçılar sorumlu. Ancak söz konusu Tebliğ’in 6’ıncı maddesi bu anlamda ihracata aracılık eden bankalara ihracat bedellerinin yurda getirilmesini ve satışının yapılmasını izleme yükümlülüğü getirmekte. Bu kapsamda bankalar süresinde kapatılmayan ihracat hesaplarını ilgili vergi idaresine 5 iş günü içinde bildirmek zorundalar.

İhracat bedelleri zamanında yurda getirilmez ise yaptırımı ne?

Tebliğ’de ihracat bedellerinin öngörülen sürede yurda getirilmemesi veya getirilip de bankalara satılmaması halinde hangi yaptırımların uygulanacağı belirtilmemiş. Dolayısıyla bu konu ile ilgili şu an için net birşey söylemek mümkün değil. Ancak Tebliği’in “Yetki” başlıklı 11’inci maddesinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’na uygulama ile ilgili genel bir düzenleme yapma yetkisi verilmiş. Bu sebeple belirtilen yükümlülüklere uymayanlar ile ilgili yaptırımların anılan Bakanlık tarafından yapılacak ikincil bir düzenleme ile ortaya konulacak olması kuvvetle muhtemel.

Sonuç

İhracat bedelleri üzerinde ihracatçının serbest tasarruf hakkının bulunmasından bedelin yurda getirilmesi ve büyük bir kısmının bankaya satılmak zorunda olunmasına geçilmesi elbette 2008 yılından önceki sürece dönüş anlamı taşıyor. Bu anlamda ihracatçı bir yandan ihracatını yapacak bir yandan da bedelinin gelip gelmediğini takip edecek ve ilgili banka ile vergi idaresi de kendine düşen yükümlülükleri yerine getirecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar