İhracat rekorlar kırıyor kırmaya da, ya ithalat?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Türkiye geçen yıl ihracatta rekor kırdı. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, kasım sonu itibarıyla yıllık ihracat 156 milyar dolara ulaştı. 2016’nın kasımında oluşan yıllık 141.5 milyar dolara göre yüzde 10 artış var.

Muhtemelen yılın tümünde de şimdiye kadarki en yüksek düzeye çıkılacak. Ocak-kasım döneminde 143 milyar dolar olan ihracata aralıkta yaklaşık 15 milyar dolar daha eklense yıllık bazda 158 milyar dolara çıkılacak. Böylece 157.6 milyar dolarla şimdiye kadarki yıllık rekoru elinde bulunduran 2014 aşılmış olacak.

İhracatta yıllık bazda rekor kırılacak gibi görünüyor ama gözden kaçırılmaması gereken gerçek, ihracatın 2014 yılında zirve yaptıktan sonra çanak eğrisi çizdiğidir. Yani biz son dönemlerin rekorunu kıra kıra aslında ancak 2014 düzeyini yakalayabiliyoruz.

Ya ithalat

Aslında Türkiye’nin dış ticaret hacminde bir daralma vardı son yıllarda. İhracatta rekoru 2014 yılında kırmıştık, ithalatta rekor yılı da 2013’tü. Söz konusu yıl ithalat 252 milyar dolara ulaşmıştı.

Geçen yıl kasım ayı itibarıyla yıllık ihracat 156 milyar dolara çıkarken, ithalat da 229 milyar dolara ulaştı. İlk on bir aydaki ithalat da 211 milyar doları buldu.

Aralık ayındaki ithalatla birlikte 2017 yılının 240 milyar dolara yakın kapanması beklenebilir.

Bu değerlere göre 2017 yılı 80 milyar doların üstünde ticaret açığı ile kapatılacak ve ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 66’lar düzeyinde oluşacaktır.

Dolayısıyla ihracatta rekor kırarken, ithalatın ulaştığı düzeyi görmezden gelirsek kendimizi kandırmış oluruz. İhracatın nereye çıktığından çok, ihracatın ithalata oranına bakmak durumundayız. Ve görüyoruz ki bu oranı üçte ikinin öyle çok da üstüne çıkarabildiğimiz yok.

OVP’de ne öngörülmüştü!

Bu arada 2018-2020 dönemi orta vadeli programında 2017 yılı ithalatının 222 milyar dolar olarak tahmin edildiğini, 2018 yılı hedefinin 237 milyar dolar olduğunu belirtelim. Ve bir kez daha bu programı yapanları “olağanüstü isabetli tahmin ve öngörülerinden ötürü” kutlayalım.

İthalatta geçen yılın tahmininin tutması için aralık ayı ithalatının 11 milyar dolarda kalması, yani Türkiye’nin dış ticaret fazlası vermesi gerekiyor.

2018 için de “ufak” bir sapma var; öyle görünüyor ki bu yılın hedefine geçen yıl çoktan ulaşıldı bile...

500 milyarı tümden unuttuk

Cumhuriyet’in 100’üncü kuruluş yıldönümü olan 2023 için bir dönem sıkça dile getirdiğimiz bir düzey vardı, 500 milyar dolar; onu tümden unuttuk zaten. Başlangıçta bu düzeyi dile getirmek kulağımıza hoş geliyordu da, bunun altyapısı anlamında adım atmamıştık ki.

2023’e şunun şurasında altı yıl var. Geçen yılki ihracatı 158 milyar dolar kabul etsek, 500 milyara çıkmak için yüzde 200’ün üstünde bir artış gerçekleştirmemiz gerekiyor. Yani altı yılda tam yüzde 216 oranında artış yakalamamız gerek...

Oysa son altı yıla bakalım, sağlayabildiğimiz artış yüzde 17. 2011’de 135 milyar olan ihracatı geçen yıl ancak 158 milyar dolayına çıkarabildiğimizi tahmin ediyoruz.

Bir başka ifadeyle son altı yılda yüzde 17 olan ihracat artışını, önümüzdeki altı yılda yüzde 216’ya yükseltebilirsek, 2023’ün hedefi tutacak.

Altın ticaretindeki tuhaflık örtbas mı edilmek isteniyor?

Çok kısa bir süre önce bir kez daha yazmıştık şu Birleşik Arap Emirlikleri olan tuhaf altın ticaretini. İlk on aya ilişkindi o yazımız. Söz konusu ülkeyle tuhaf altın ticareti kasım ayında da sürdü.

Kasım ayında bu ülkeye 288 milyon dolarlık külçe altın sattık. Yine külçe olmak üzere bu ülkeden 360 milyon dolarlık da alım gerçekleştirdik.

On bir ayda ortaya çıkan gerçekleşmeye bakar mısınız... Aynı ülkeye, aynı gümrük tarife istatistik pozisyonunda yer alan külçe altından 132 ton satmış, 122 ton almışız. İhracatımız 5.4 milyar dolar olmuş, ithalatımız da 4.6 milyar dolar.

Israrla vurguluyoruz; bu ticaret normal değildir, diye. Normal olamaz, diye. Gerçekte ne olduğunu, ne yapıldığını bilmiyoruz. Ama birilerinin bildiğini, en azından bilmesi gerektiğini biliyoruz.

Ekonomi Bakanlığı ne yapar, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ne yapar! Kaldı ki Birleşik Arap Emirlikleri Türkiye’ye karşı küstah açıklamalar yapmış, köprüleri atmış.

Biz niye bu ülkeyle olan bu tuhaf ticaretin üstüne gitmiyoruz? Yoksa gitmekten ısrarla kaçınıyor, bu tuhaf ticareti örtbas mı etmek istiyoruz?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar