İhracatta Türk Lirası

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ sefik@utided.org

Geçtiğimiz günlerde medyadan, Çin ile Türkiye arasında gerçekleşen, 450 milyon TL tutarında bir TL/Yuan takasının haberini duyduk. Sayısal açıdan baktığımızda bu işlem çok önemli olmasa da işlevsel olarak önemi çok daha fazla olan bir uygulama.

Ekonomi Bakanımız Sayın Zeybekci, TL kullanım oranının yüzde 6.5’e ulaştığını belirterek, bu oranın dış ticaretimizin %10’una ulaşmasını hedeflediklerini belirtmiş. Bunu gerçekleştirebilmek için de Çin, İran, Rusya, Kore, Suudi Arabistan, Japonya ve Irak ile yerel para birimlerinin kullanılmasına ilişkin teknik hazırlıklarda belli bir noktaya ulaşıldığını söylemiş.

Bu uygulamanın, dış ticaretimize farklı bir hareket getirmesi kuşkusuzdur. Ülkelerin, kendi yerel para birimleri ile karşılıklı ticaret yapabilmelerinin vereceği rahatlığı yadsımak olası değildir. Ancak bu durumda, ihracatçılarımızın dikkat etmesi gereken bazı noktaları vurgulamak isterim.

İhracatımızın çok büyük bir çoğunluğunun ithalata bağımlı olduğu gerçeğini göz ardı etmeden, olaylara bakmakta fayda vardır. Eğer ihracatçımız, ihraç edeceği ürünün girdisini de karşıt yerel para birimi ile ithal edebilecekse ortada sorun olmaz. Ancak, ihraç konusu malların girdileri başka para birimleri ile ithal edilmek durumundaysa sorun çıkabilir diye tedbirli olmamız gerekecektir.

Son günlerdeki döviz hareketliliğine bakarak, ABD Doları ile ödeme yaparak ham madde tedarik eden ihracatçımızın, euro cinsinden ihracat yaparak tahsilat yaptığında karşılaştığı zorluklara bir göz atalım. Durduk yerde ve tamamen sizin kontrolünüzün dışında ve çaresizce seyretmek durumunda kaldığınız, uluslararası hareketlere bağlı olarak sürekli değişen bir çapraz kur hareketliliği var. Girdi maliyetleriniz, satın alma yaptığınız dövize göre sabit duruyor. Amma madalyonun öteki tarafındaki görünüm bir fecaat. Satış yaptığınız dövize göre de maliyetleriniz artıyor.

Yıllar önce Avrupa Birliği (AB) üyeleri ülkeler, kendi para birimlerini terk ederek Avro kullanmaya başladıklarında olanları hatırlayalım. Euro/dolar çapraz kuru, hafızam beni yanıltmıyorsa 1.10 civarında idi. İlerleyen zamanlarda bu çapraz kur 0.86’ya kadar geriledi ve ABD Doları ile alım yaparak Avro ile ihracat yapanlar ki bunların arasında kendimi de saymalıyım, ciddi sıkıntılar yaşamıştı.

TL ve karşıt yerel para birimleri ile yapılacak dış ticarette, benzer olaylar ile karşılaşmamız hayli mümkündür. Bunu sadece Türk Lirası’ndaki değişmelere bağlamayalım. Muhatabımız ülkenin yerel para biriminde oluşabilecek değişmelerin de ticaretimizi etki altına alması çok doğaldır. Burada, yerel para birimleri ile yapılacak ticarete karşı durduğumuz anlamı çıkarılmasın lütfen. Sadece, önümüze çıkması olası olaylara dikkat çekerek, heyecanla işe atlamak yerine, tedbirimizi alarak yola çıkmanın önemini vurgulamak istiyoruz.

Hep kullandığımız bir deyişi yine söylemek isterim “Korkulu rüya görmektense, uyanık kalmak daha iyidir.”

Çaresi nedir derseniz, “Dikkatle hazırlanmış, maliyet / fiyat dengesini vurgulayan bir sözleşmedir” derim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019