İnsan kolay yetişmiyor!

Levent AKBAY
Levent AKBAY AÇI KARŞI AÇI levent.akbay@dunya.com

EYT konusu gerçekten çok yönlü etkileri olacak bir konu. 

Milyarlarca dolarlık bir karar verilecek. ‘Hak’ iade edilecek. Para bulunacak? Oy getirecek, oy götürecek. Sosyal güvenlik sistemini etkileyecek, bütçe dengesini etkileyecek, Türkiye ekonomisini etkileyecek. 

Tabii ki tartışılsın, konuşulsun ancak ben bunlardan bahsetmiyorum. 

Özel sektörün bir yakınması var ki uzun yıllar aradan sonra ‘insanımıza değer verilmesi’ bakımından şaşırtıcı bulundu. 

Özel sektör diyor ki: “Yetişmiş elemanlarımız, nitelikli elemanlarımız elimizden gidecek.”

Kamu tarafı bu derdi anlar mı? Tam olarak karar veremiyorum. Çünkü genel olarak o tarafta da yetişmiş elemanlar, yönetim değişikliklerinde savrulur, gider. Öyle ki bürokratın odası kalmaz, masası kalmaz, müşavir olur, bankamatik memur olur. İş o noktaya varır ki, artık ‘liyakat’ sürekli  konuşulur hale gelir.  

Bir arkadaşımla konuşurken, 100 yaşına dayanmış Kissinger’den örnek vererek birikimin deneyimin önemine dikkat çekti. 

Gerçekten öyle; ABD’nin dışişleri bakanlarını boş verin, başkanlarını bile unutmuşken, Küresel siyaseti fazlasıyla etkilemiş 99 yaşındaki Kissinger’e bir şekilde danışılmaya devam ediliyor. “Kırım ve Donbass’ı Rusya’ya verin, Ukrayna’yı resmi ya da gayri resmi NATO üyesi yapın. Bu iş bitsin.” diyor. Pelosi’nin Tayvan ziyaretini ‘aptalca’ bulduğunu açıklıyor, Çin ile ilişkilerin nasıl götürülmesi gerektiği konusunda yol gösteriyor.

***

Kissinger örneği marjinal olsa da aslında bu tartışmanın bir başka yönü daha var. Bir yandan genç işsizlik var, işsizlik var. Diğer yandan özel sektör ‘Çalıştıracak adam bulamıyorum.’ diyor. Bu yüzden de sanayi kuruluşları teknik eleman yetiştirecek okullar açıyor ya da bu tür okulların açılmasını destekliyor. 

Bu durumda özel sektörün, sanayicinin emeklilik hakkını kazandı diye emekli olacak  ‘yetişmiş elemanı kaybetmek istemiyorum.’ yakınması anlamlı hale geliyor.  Ee demek ki insan kolay yetişmiyor. 

***

Özel sektörün bu yakınması bugünün konusu değil. Kocaeli Sanayi Odası’nda yıllarca önce başlatılan bir proje, bu yakınmaya karşı mücadele etmek için oluşturulan belki de en somut örnek olmuştu.

Odanın Genel Makine Meslek Komitesi’nin başlattığı “Mühendisler Emekli Olmaz” projesinden bahsediyorum. Emekli mühendisleri danışman yapmayı öngören, yanına katılacak genç mühendise de deneyim aktarmayı sağlayacak bu proje, sonradan ‘Sanayiye Uzman’ projesine dönüştürüldü. 

 O günlerde bu projeyi sürükleyen ekip arasında yer alan sanayici Mehmet Özdeşlik bu projeyi nasıl anlatıyordu?

“Projemizin amacı, özellikle yeni makina tasarımında veya üretimimizde karşılaştığımız bir sorunu çözmek için ihtiyaç duyduğumuz, proses ve tasarım parametreleri bilgisi konusunda, genç sayılabilecek yaşta emekli olup hiç bir yerde çalışmayan ve evinde faydalı olmak isteyen, konusunda tecrübeli duayen sayılabilecek mühendislerimizin bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak. Bunu yaparken de devlet istihdam desteklerinden de faydalanarak, işletmelerimizdeki tecrübeli elemanlarımızın yanında daha hiç işe girmemiş çiçeği burnunda genç mühendislerimizi de bu ekibinda yanına vererek onları yetiştirmek ve onların dinamizm ve farklı bakış açılarından yararlanmak. 

Entelektüel bilgi birikimimizin genç nesillere aktarılmasını ve yüzde 26 seviyesinde olan işsiz gençlerimize iş fırsatı yaratmanın çok önemli bir sosyal sorumluluk olduğuna inanıyoruz.”

Bilgi ve deneyimi öne alan, sanayinin ihtiyaçlarının yanı sıra gençleri de düşünen bu proje umarım başarılı olmuştur. 

Biz, ‘Gazeteciler emekli olmaz’ diye biliyorduk. Ama kazın ayağı öyle değilmiş. Daha hızlı gelişmek zorunda olan Türkiye açısından EYT’yi bu açıdan değerlendirmekte de fayda var. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Planlamaya geri dönüş 18 Eylül 2023
17. Madde 15 Eylül 2023
Asıl fren 2024’te… 13 Eylül 2023
Enflasyon birikirse!.. 06 Eylül 2023
Enflasyonda atalet 04 Eylül 2023
Kepenkler kapanmasın… 01 Eylül 2023