İslam ülkeleri yoksul

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

Bu saptamayı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül İslam Konferansı Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK) İstanbul'daki 25. toplantısını açarken yaptı. Elimizdeki rakamlara göre de kesinlikle doğru bir saptama.

İslam ülkelerinin ekonomik açıdan içinde bulundukları yoksulluk tablosunun özeti şöyle (verileri İslam Konferansı Teşkilatı'nın 2008-Yıllık Ekonomik Raporu'ndan aldım):

·İSEDAK üyesi 57 İslam ülkesi bulunuyor. (Tüm İslam ülkeleri üye). Bu ülkeler dünya nüfusunun % 21,9'unu (1.45 milyar) oluşturuyor.

·Bu nüfus büyüklüğüne karşın, İslam ülkeleri dünya gayri safi yurtiçi milli gelirinin (GSYH) sadece % 6,8'ini (4,3 trilyon dolar) yaratabiliyorlar.

·İslam ülkelerinin dünya ihracatından aldıkları pay % 9,8'de kalıyor.

·İslam ülkelerinde ortalama kişi başına düşen gelir 3.019 dolarda kalırken, gelişmekte olan ülkelerin bile ortalama geliri bunun üstünde 3.246 dolar.

·2008 yılı Dünya Bankası verilerine göre bu 57 ülkenin 26'sı düşük gelirli ülke, 25'i orta gelirli ülke (bunun da 18'i orta gelir grubunun alt kısmında yer alıyor), sadece 6 ülke üst gelir grubunda.

·Bu ülkelerin 10'unun GSYH'si tüm İslam ülkelerinin gelirinin % 74'ünü yaratıyor. 

·İslam ülkelerinin 22'si ağır borçlu ülkeler grubunda yer alıyor.

·İslam ülkeleri içinde ekonomik büyüklüğe göre yapılan sınıflamada ilk sırayı 228 milyon nüfusu ile Endonezya, 162 milyon nüfusu ile Bangladeş, 161 milyon nüfusu ile Pakistan, 148 milyon nüfusu ile Nijerya değil, 72 milyonluk nüfusu ile Türkiye alıyor. Türkiye 2008 yılı itibari ile yaklaşık 748 milyar dolarlık GSYH ile İslam ülkelerinin lider ülkesi.

·İslam ülkelerinin 17'sinin petrol ihracatçısı ülke olduğu da düşünüldüğünde, petrol ihracatçısı ülkelerin bu avantajlarına rağmen Türkiye neden en büyük ekonomik güç?

Burada soruya herkes, özellikle de Türkiye için kimi Arap ülkelerini örnek alması gerektiğini söyleyen ya da Türkiye'yi daha çok dini esaslarla yönetilen ülke olması için çaba gösteren, modeller, projeler üreten, (BOP gibi) bu konuda kurumsallaşan baskı grupları da dürüstçe yanıt vermeli. Çünkü doğru yanıt Türkiye'nin iktisadi ve siyasi yönden yurtiçi ve yurtdışında önünü açacak ve ülkeye çizilen modelin neden işlemeyeceğini de gösterecek..

Soruya verilecek ilk yanıt, İslam ülkelerinin kötü yönetilmesi. Tüm aksaklıklarına rağmen bu ülkeler içinde demokrasinin işlediği tek ülke Türkiye. Demokrasinin olduğu ülkelerdeki muhalefeti (bununla sadece muhalefet partileri kastetmiyorum) varlığı en iyiye ulaşmada önemli bir üstünlük. Türkiye'de bu kurumsal yapılanma göreli olarak kurulduğundan beri var.

Bize göre Türkiye'yi öne çıkartan ve farklılaştıran bu büyüklüğün nedeni, Türkiye'nin yaptığı Cumhuriyet devrimlerinde aranmalı. 1923 yılında Türkiye, yeni bir rejim altında bağımsızlığını ilan ederken, Türkiye dışında hiçbir İslam ülkesi bağımsız değildi. Bunu da göz önüne  alarak çözüm üretirseniz İslam ülkelerinin tümüne Türkiye örnek olur. Yoksa biraz oranın ideolojisi biraz buranın ideolojisi alınarak yapılan (A kesişim B kümesi gibi, AnB) karma modellerin yürütücüsü olarak Türkiye'yi öne çıkartırsanız, hem Türkiye hem de İslam ülkeleri kaybeder ve İslam ülkeleri yoksul kalmaya devam eder. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019