İşte faizin 2018 serüveni ve 2019’daki muhtemel rotası

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Gerek mevduat, gerek kredi faizinde geçen yıl mayıs sonuna kadar her şey yolundaydı. Yalnızca faizde de değil; döviz kurunda da, Hazine’nin borçlanma faizlerinde de...

Haziranla birlikte rüzgar sert esmeye, gidişat hızla değişmeye başladı. Bu durumu grafiğimizden çok somut olarak gözlemek mümkün. İhtiyaç kredisi ve ticari kredi ile mevduatta ay sonları itibarıyla oluşan faiz oranlarını dikkate alarak hazırladığımız grafik, hazirandan başlayarak eylüle kadar soluksuz bir yükseliş yaşandığını gösteriyor. Bir tek istisna var, o da ticari kredi faizlerinde temmuzda gözlenen gerileme.

Eylülde zirvesine çıkan oranlar daha sonra gerilemeye başladı. Ancak bu gerilemeyle inilen düzey, hala o çıkışın başladığı mayıs sonunun çok üstünde.

Saldırı mı, algı bozulması mı?

Aslında mayıstan sonra yalnızca faiz oranları yükselmedi. Hem zaten faiz oranları ekonomideki sıkıntıların başlangıcını mı simgeler, yoksa faiz bir sonuç mudur?

İşler iyi gitmez olunca, enflasyon yükselince, döviz kuru artmaya başlayınca bütün bunların bir yansıması olarak faiz yükselme eğilimi içine girdi.

Faizin tırmanmasına yol açan bütün bu olumsuzlukların niye yaşandığı konusunda çok şey söylenebilir, söyleniyor da zaten.

Siyasi iktidar bunun Türkiye’ye dönük bir saldırı olduğu tezini işliyor. Ve son dönemde elde edilen görece iyi sonuçlardan yola çıkılarak bu saldırının püskürtüldüğü görüşü dile getiriliyor.

Ama acaba ekonomide bir dizi olumsuzluk yaşamamıza yol açan bu gelişmeler kötü niyetli güçlerin, özellikle de dış güçlerin bir saldırısı değil de Türkiye’ye dönük algının bozulmasından kaynaklanan tümüyle ekonomik temelli kaygılar olabilir mi?

Nedeni ne olursa olsun ekonomide işler iyi gitmedi ve sokaktaki sıradan vatandaş da, devasa şirketler de ellerindeki paraya sıkı sıkı sarıldılar. Ve bu parayı işler daha da kötüye giderse diye harcamaktan kaçındılar, paranın giderek yükselen enflasyona yenik düşmesini önlemek için de adeta banka banka dolaşarak yüksek faiz aradılar.

Yüzde 7 hedefiyle yola çıkılan bir yılda enflasyon bu orana tur bindire bindire ilerlerken faizi düşük tutmak mümkün değildi. Para, hem mevduat, hem kredi yönüyle giderek daha yüksek faize konu oluyordu.

Zirve eylülde görüldü

Genel olarak söylersek faizde zirve eylül ayında oluştu. İhtiyaç kredisi faizi yüzde 39’a, ticari kredi faizi yüzde 36’ya dayandı, mevduatın ortalama faizi de yüzde 24’ü aştı.

Vurgulamakta yarar var; mevduatta bu faiz tüm vadelerin ortalamasını gösteriyor. Bir ve üç ay vadeli mevduatta yüzde 24’lük oranın çok üstüne çıkan oranlar da görüldü.

Düşüş devam eder mi, 2019’da bizi ne bekliyor?

Aslında en önemli soru galiba bu. Tamam, eylüldeki zirveden sonra hem kredi, hem mevduat faizi gerileme eğilimi içine girdi. Ne var ki bu gerilemeyle inilebilen düzey, çıkışın başladığı haziran ayının hala çok üstünde. Biz geçen yılın mayısını, haziranını yeniden görebilecek miyiz ya da ne zaman görebileceğiz.

Bu sorunun yanıtı sanki faizin niye gerilediğinde gizli gibi. Sahi eylülden sonra faiz niye gerilemeye başladı?

Türkiye’ye dönük bir saldırı olduğu ve bunun püskürtülmesi sayesinde bu iyileşmenin yaşandığı görüşü dile getiriliyor. Ama saldıran kimlerdi ve ne yaparak bu saldırıyı bertaraf ettik, pek net değil.

Faizler sakın ekonomi yılın son çeyreğinde ciddi oranda, bizim tahminimize göre yüzde 3-4 oranında daraldığı için geriliyor olmasın. Ekonomi büzülmenin ötesine geçip artık küçülmeye başladığı için bu düşüş yaşanmasın.

Şu durumda faizdeki düşüşün devam edeceğini söylemek herhalde pek yanlış olmaz.

Bankalar, geri dönüşte sıkıntı yaşanacağı kaygısıyla kredi kullandırmaktan kaçınıyorken, şirketler bu faizlerle kredi kullanmayı ve yatırım yapmayı, işlerini genişletmeyi hiç düşünemiyorken kredi faizlerinin gerilemeye devam etmesi çok normal.

Banka satamadığı parayı toplamak için niye çok çaba göstersin ve mevduata yüksek faiz versin. Dolayısıyla mevduat faizi de düşecek, en azından bu düzeylerde yatay seyredecektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar