Japonya ve ABD: Bir gölge dansı

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

Küreselleşme, ülkelerin ulusal iktisat politikalarının boşa çıkmasına neden olabilecek görünmeyen güçlere sahip. Örneğin ülkenizde faiz oranlarınızı minimuma indirdiğiniz halde ekonominizde yatırım yapılmayabilir. Tam aksine ülkenizin tasarrufu, sermayesi yurtdışına çıkabilir. Japonya şimdi tam böyle durumda. Japonya'da kısa vadeli (üç aylık) faiz oranı binde 20, 10 yıl vadeli devlet tahvillerinin faiz oranı ise binde 90. Eğer çok bilinen yatırım-faiz ilişkisine (ya da klasik iktisada) iman etti iseniz bu faiz oranlarının olduğu ülkede yatırımların artması gerekir. Artmıyor. (Keynes bunun her zaman işlemeyeceğini, yani yatırımların faiz oranındaki değişmelere karşı duyarsız olabileceği durumu 1936 yılında yazdığı Genel Teori kitabında anlatmıştı) .

Japonya yılın ikinci çeyreğinde sadece binde 4 büyüdü. Tüm bu gelişmelere rağmen Japon Yeni değerleniyor. Japonya bundan korkuyor. Çünkü yenin değerlenmesi Japonya'nın ihracatına darbe vuracak, yani büyümesine darbe vuracak.

Japonya bu duruma nasıl geldi. Elbette ana neden sermayenin kuralsızca hareket etmesi. İkinci neden (nedenler uzatılabilir)  ise carry trade. Yani düşük faiz oranı nedeniyle sermaye Japonya'dan çıkıp, yüksek faiz oranının olduğu ülkeye gidiyor.

Bu köşede daha önce de yazdım. Aradaki faiz farkı yani getiri oranı çok yüksek. Doğal olarak içinizden şunu geçiriyor olabilirsiniz: neden Japonya'dan sermaye çıktığı halde, bizdeki gibi (örneğin 2001 krizi gibi) bir kriz çıkmıyor? Basit: Birincisi Japonya'da tasarruf oranı yüksek. İkincisi ise Japonya'da 175.2 milyar doları bulan bir cari fazla var.  Bu iki üstünlüğe karşın, mekanizma bu şekilde devam ederse, dış ticaret fazlası, dış açığa; cari fazla, cari açığa neden olabilir. Bundan dolayı da Japonya kendisi için aynı zamanda en büyük pazar olan ABD'nin parası dolara karşı yenin daha fazla değerlenmesini istemiyor.  

Haftanın başında Japonya bu yapıyı küçük de olsa bir darbe vurup, yıkabilirim düşüncesi ile 10 trilyon yenlik bir parasal genişlemeye gideceğini duyurdu. Ancak piyasalar bunu pek önemsemedi ve Japon Yeni ancak küçük oranlı bir değer kaybına uğradı. Kimi çevreler Japonya'nın faiz oranlarını düşürmesi gerektiğini söyledi. Sizce binde 20 düzeyindeki faiz oranları nereye kadar düşecek?

Uluslararası finans çevreleri de, iktisatçıların en azından bir kısmı da ve kimi hükümet çevreleri de biliyorlar ki, hemen herkes gerçeği biliyor. Ancak söylemeye korkuyor.  Nedir söylenemeyen? Sermaye hareketlerinin önüne belli kurallar getirilmesi. Bunu bazı ülkeler yaptı. Bazıları da nasıl yaparız derdinde. Dolayısıyla ABD ile Japonya arasında (buna Çin'i de ekleyebiliriz) sürdürülen gölge dansı hepimizi ilgilendiriyor. 

Şimdi bu tablo karşısında Türkiye'yi düşünün. TCMB'nin yeni reel döviz kuru endeksine göre bile yüzde 27 dolayında aşırı değerli bir TL. Buna karşın ekonomide her şeyin tıkırında olduğunu düşünen hükümet, iş adamları ve sıradan yurttaşlar. Galiba bu Türk mucizesi. Yine de bir küçük hatırlatma yapmak isterim. Mucizeler kısa sürelidir ve kolay kolay tekrarlanmaz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019