Kadınları evde oturtarak çağdaş dünyada yer edinemeyiz

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF dunyaweb@dunya.com

İşsizlik artıyor. TÜİK’in raporuna göre, eylül ayında işsizlik oranı yüzde 10.5 olarak gerçekleşti. Erkekler arasında yüzde 9.1 olan işsizlik oranı, kadınlar arasında yüzde 13.6. 15-24 yaş arası nüfusu kapsayan genç işsizlik oranı yüzde 19.1. İstihdam oranı ise yüzde 45.8. Erkek ve kadın nüfus arasında istihdam oranı açısından büyük bir fark var; erkekler arasında yüzde 65.2 olan bu oran, kadınlar arasında yüzde 26.8. İşgücüne katılma oranı da oldukça düşük. Yüzde 70 civarında seyreden OECD ortalamasına karşılık, Türkiye’de mevsimsel etkilerden arındırılmış işgücüne katılma oranı yüzde 51.1. Aynen istihdam oranında olduğu gibi, işgücüne katılma oranı açısından da erkek ve kadın nüfus arasında büyük uçurum var. İşgücüne katılım oranı erkeklerde yüzde 71.1 iken, kadınlarda bu oran sadece yüzde 31.1. Mevsimsel etkilerden arındırılmamış işgücüne katılım oranı ise 1999’daki seviyesinde, yani yüzde 55.8. Kadınların çalışma yaşamından uzak tutulması, onları ekonomik yönden erkeğe bağımlı hale getirirken, cinsiyetler arasındaki eşitsizliği de artırıyor.

***
Aslında tarihsel olarak, kadınlar erkeklere göre çalışma yaşamında edindikleri pozisyonlar
itibariyle hep ikinci planda kalmışlardır. Fakat küreselleşmenin de etkisiyle kadınlar aleyhine olan durumda gelişmiş ülkelerde bir iyileşme var. Çalıştıkları kurumlarda üst düzey görev alan kadınların sayısı artıyor. Biz de ise akademik alan hariç, kadın istihdamında önemli bir ilerleme yok. Kadınlar arasında işgücüne katılım oranının düşüklüğü, İslam dini’yle ve muhafazakarlıkla açıklanabilir mi? Din, kadınların çalışma hayatına katılmasını engelliyor mu? Bayanpourtehrani ve Sylvester’in bu konuda yapmış olduğu araştırmanın sonuçları ilginç. (*) Çalışma, katolik mezhebinin yaygın olduğu ülkelerle Müslüman ülkelerde kadınlar arasında işgücü katılım oranının, Protestan ülkelerle, bir dini inancın baskın olmadığı ülkelerdekinden daha düşük olduğunu ortaya koyuyor. Kadınların işgücüne katılımındaki düşüklüğün İslam ve Katolik inancının yaygın olduğu Latin Amerika ülkelerinde ekonomik büyümeyi yavaşlattığını gösteren başka çalışmalar da var. İslamcı geleneğin kadınların çalışmasını yasaklamasının dışında; eğitim düzeyinin genel olarak erkeklerden daha düşük olması, erken yaşta evlilik ve çok çocuk sahibi olma da kadınlar arasında işgücü katılım oranının düşük olmasının nedenleri arasında sayılıyor. Bununla birlikte yazarlar, din ve kadınlar arasında işgücü katılım oranındaki ilişkinin zamanla yavaşladığına dair bazı bulguların olduğunu da belirtiyor.
***
Bayanpourtehrani ve Sylvester makalelerinde Müslüman ülkelerde kadın nüfus arasında işgücüne katılım oranlarına da yer vermişler. Oranın en yüksek olduğu ülkeler eski Sovyetler Birliğine bağlı Türk Cumhuriyetleri. Bunlar arasında yüzde 71.55’le Kazakistan, kadın nüfusun işgücüne katılım oranının en yüksek olduğu ülke. Bu ülkeyi yüzde 67.10’la Azerbaycan, yüzde 63.55’le Kırgızistan, yüzde 62.25’le Özbekistan ve yüzde 55.35’le Tacikistan izliyor. Afrika kıtasında Tanzanya’da bu oran yüzde 89.50, Nijerya’da yüzde 47.95, Fas’da, 26.15, Tunus’da yüzde 25.90 ve Mısır’da yüzde 22.25. Oranı bizimkine yakın olan ülkeler ise İran yüzde 30.95, Lübnan 34.75, Suriye 32.85, Birleşik Arap Emirlikleri 30.80, Pakistan 30.85. Yüzde 15.50 ile Irak ve yüzde 16.50’la Suudi Arabistan kadınlar arasında işgücü katılım oranının en düşük olduğu iki İslam ülkesi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nde kızların lisedeyken evlenmesine imkan veren değişiklik ve en az üç çocuk projesi, AKP’nin Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranını arttırmak gibi bir hedefinin olmadığını gösteriyor. Kadınları evde oturmaya zorlayarak ne ekonomimizi ne de demokrasimizi geliştirebiliriz. Ekonomik kalkınmanın ve çağdaş dünyada saygın bir yer edinmenin yolu kadınlarla erkekleri yasalar önünde eşit kılmanın yanında, çalışma yaşamında da eşit duruma getirmekten geçiyor.

Değerli okuyucularımın yeni yılını kutlar, 2015’in ulusumuza ve tüm insanlığa barış ve refah
getirmesini dilerim.
-----
(*) Bayanpourtehrani, G., Sylvester, K. (2013), “Female Labour Force Participation and Religion:
A cross-country Analysis”, Bulletin of Economic Research 65, 2: 107-133.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016