Karadeniz fırtınası tipiye döndü

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

SPOR ANALİZ / Cem Top cem.top@dunya.com Bu sezon 3 maç üst üste hiç kazanamayan Trabzonspor, Ankaragücü'nü deplasmanda mağlup ederek bir ilki gerçekleştirdi. Son haftalarda oynadığı iyi futbolu skora da yansıtmaya başlayan Trabzonspor, Ankaragücü'nü de 2-0 yenerek çıkışını sürdürdü. Ankaragücü karşısında her iki yarıda da baskılı bir futbol oynayan Trabzonspor 29. dakikada Umut ve 66. dakikada Ayman'ın attığı güzel golle galibiyete uzandı. Çaykur Rizespor'u deplasmanda 4-0'lık skorla yenen ardından da Bursaspor'u evinde 2-1 mağlup eden bordo-mavililer, bu sezon ligde üst üste ikinci deplasman ve yine art arda 3. galibiyetini aldı. Maçı izlemiş olanlar için başlıktaki ifade garip gelebilir. Karşılaşmanın dengeli geçtiği ve bazı pozisyonlarda hakem kararlarının Ankaragücü'nün canını yaktığı düşünülecek olursa, böyle düşünenler haksız da sayılmazlar. Ancak Trabzonspor açısından bu maçın kazanılması ve takımın klasmanda altıncı sıraya yükselmesi çok önemli. Ankara'nın Sibirya'yı andıran hava ve saha şartlarında bu maçı kazanarak üst üste üçüncü galibiyetini alan Trabzonspor, aynı zamanda maç kazanma alışkanlığını kazanmış ya da başka bir deyişle galibiyet serisine başlamış görünüyor. Ersun Yanal'ın çalıştırdığı takımlar nedense böyle bir karakteristiğe sahip oluyorlar. Galibiyetler de mağlubiyetler de seri halde geliyor. Bu üç puan sonrası rotasını "Avrupa kupalarına katılma" olarak çizen bordo-mavili ekibin bu hedefini gerçekleştirmesinin önünde beşinci sıradaki Kayserispor'la arasındaki 10 puanlık azımsanmayacak bir fark var. Ankaragücü'ne dikkat! On yedinci sıradaki ekiple, lig yedincisi takım arasında yalnızca 9 puanın olduğu enteresan bir lig yaşıyoruz. 2010'da yüzüncü yılını kutlamaya hazırlanan ve 1959 yılından bu yana düzenlenen profesyonel futbol liglerinde üç büyük kulüpten sonra en fazla maça çıkan (1444 maç) takım olan Ankaragücü, şu ana kadar topladığı 25 puanla klasmanın 10. sırasında bulunuyor. Sezona hızlı bir giriş yapan sarı-lacivertli ekip, son yedi maçında 3 beraberlik ve 4 mağlubiyetle kötü bir performans sergiledi. Üstelik aldıkları son 3 puan da 13. haftadaki 1-0'lık Vestel Manisaspor galibiyetiyle geldi. Bana kalırsa, kalan haftalarda 5 maçını içeride, 7 karşılaşmayı ise deplasmanda oynayacak Ankaragücü için alarm zilleri şimdiden çalmaya başladı. Neden mi? Çünkü Ankaragücü şu ana kadar deplasmanda oynadığı 10 maçtan sadece 1 galibiyet, 2 beraberlik çıkararak 5 puan toplayabildi. Yani toplanan puanların büyük çoğunluğu iç saha maçlarından. Ancak kalan 5 iç saha maçından bir tanesi Fenerbahçe, diğeri ise Beşiktaş'la oynanacak. Futbolda peşin hükme yer yok fakat bu maçların kaybedildiğini düşünecek olursak, sarı-lacivertli ekibin sahasında konuk edeceği Oftaş, Bursa ve Konya maçlarını kazanması halinde bile puanı 34 olur ki, bu da sıkıntı demek. Yukarıda değindiğim deplasman grafiğini ve Başkan Cemal Aydın'ın görevi bırakmasını da bu tabloya eklerseniz, yaklaşan tehlikenin boyutlarını çok daha net biçimde kavrayabilirsiniz. Sarı-lacivertlilerin deplasmandaki rakipleri arasında ise Sivasspor, Kayserispor, Belediyespor ve Gaziantepspor gibi sert rakipler de var. Uzun lafın kısası, vakit Ankaragücü için uyanış ve çıkış vakti! Geç olmadan... Kayseri 5'te 5 yaptı Turkcell Süper Lig'in ikinci yarısına müthiş bir başlangıç yapan Kayserispor, evinde ağırladığı Gaziantepspor'u da geçti. Tolunay Kafkas'ın talebeleri rakipleri karşısında 1-0 geriye düşmelerine karşın, karşılaşmadan 3-1 galip ayrılmayı başardı. Kayserispor'un zorlu karşılaşmadaki golleri Aydin Toscalı, Kamber Arslan ve Mehmet Topuz'dan gelirken, Gaziantepspor'un maçtaki tek golünü umut vaat eden yeni transfer Beto kaydetti. Karşılaşmanın ardından Kayserispor puanını 41'e yükseltirken, Gaziantepspor 25 puanda kaldı. Bu sonuçla sarı-kırmızılı ekip ligdeki son beş maçında 15 puan toplamayı başarırken, bu maçlarda rakip ağlara 11 gol gönderdi kalesinde ise yalnızca 1 gol gördü. Ligin ilk yarısında takımı beklenen performansı gösteremeyince eleştiri oklarının hedefi olan Kayserispor Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, ligin ikinci yarısında takım savunmasını oturtarak, kolektif futbol anlayışının meyvelerini toplamaya başladı. Ivankov, Toledo, Aydın, Ali Turan ve Koray ile oluşturduğu savunma bloğunun önüne Saidou-Ragıp ikilisini başarılı bir şekilde monte eden Kafkas, takımın hücuma dönük elemanlarını da Cangele, Mehmet Eren, Mehmet Topuz ve Gökhan Ünal gibi hareketli futbolculardan seçince ortaya dinamik, topun olduğu yerde çoğalıp rakibe nefes aldırmayan bir takım çıktı. Sarı-kırmızılı ekip her ne kadar gözünü bir basamak üzerinde bulunan Beşiktaş'ın yerine diktiyse de Kayserispor'u bekleyen bir de zorlu fikstür var. Tolunay Kafkas'ın talebeleri 25. haftadan itibaren iki haftada bir sıkı deplasman maçları oynamaya başlayacaklar. 25. haftada Galatasaray, 27. haftada Trabzonspor ve 29. haftada Fenerbahçe ile devam edecek bu zorlu maraton, 30. haftada Kayseri'de oynanacak Sivasspor maçı ile sona erecek. Sarı-kırmızılıların ligdeki konumunu da büyük ihtimalle bahsettiğimiz bu 5 haftalık periyot belirleyecek. Haftanın Olayı (Ömür boyu sözleşme dönemi) Geçtiğimiz hafta Real Madrid'in sembol oyuncuları Raul Gonzalez ve Iker Casillas kariyerlerinin sonuna dek kendilerini kulübe bağlayacak sözleşmeye imza attılar. Birkaç haftadır kulüple sözleşme uzatmaya yönelik görüşmeleri sürdüren ikili, sonunda sürpriz bir kararla kariyerlerini Real Madrid'de sonlandırmaya yönelik imzaları attılar. Kulüpten yapılan açıklamaya göre 31 yaşındaki Raul sözleşmesini 2010-2011 sezonuna dek uzatırken, kaleci Casillas ise kendisini 2017 yılına kadar kulübe bağlayacak olan tam dokuz yıllık bir sözleşmeye imza koydu. Atılan bu imzalar öncesi Raul'un kulüple olan sözleşmesi 2010 yılında, Casillas'ınki ise 2011'de sona eriyordu. Kulüp binasında düzenlenen imza töreninde, Real Madrid'in efsane ismi Alfredo Di Stefano'yla birlikte hazır bulunan başkan Ramon Calderon, öncelikle böylesine tarihi bir günde kendilerini yalnız bırakmayan Alfredo Di Stefano'ya teşekkür etti. Calderon daha sonra verdiği demeçte, "Iker Casillas ve Raul, Real Madrid Kulübü'nün ihtiyaç duyduğu iki önemli isim olarak kariyerlerinin sonuna dek burada kalmaya karar verdiler. Genç oyunculara örnek olan ve taraftara büyük heyecan veren bu iki futbolcunun değerini rakamlarla ölçmemiz mümkün değil," şeklinde konuştu. Raul ve Iker Casillas'ın imzaladığı bu yeni model sözleşmenin bir yenisi, şimdi Guti için hazırlanıyor. Konuya ilişkin olarak Radio Marca'ya konuşan Real Madrid Başkanı Roman Calderon, futbol hayatını 1995 yılında Real Madrid'de başlatan ve kariyerinin başından bu yana kulüpten ayrılmayan Guti ile de aynı kapsamda bir sözleşme imzalayacaklarını söyledi. Futbol Aforizma "Türkiye'de futbolcular defanstan çok ofansı düşünüyor." Edouard Cisse "Altın Top Ödülü evimde dururken eleştirilere itibar etmemi beklemeyin." Fabio Cannavaro

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Ciddiyet şart 02 Şubat 2016