Ciddiyet şart

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Uzun süredir tam kadro halinde ciddi bir maçta izleyemediğimiz Beşiktaş’ı son dönemde üç düşük profilli rakip karşısında tartma fırsatı bulduk: Karabükspor, Sivas Belediyespor ve Bucaspor. Bu maçlarla ilgili genel görüşümüzü aktarmamız gerekirse, söz konusu 270 dakikanın sadece 60 dakikalık bir bölümünde siyah-beyazlı takımı maçın içinde gördük. Sahaya çıkan on birlerden bağımsız olarak, Beşiktaş’ın bu karşılaşmalardaki genel problemi “maçı yaşayamamak” oldu. Hiç şüphesiz tam kadro halinde çıkılan Bucaspor deplasmanı da bu kapsamda dikkatlice analiz edilmesi gereken bir maçtı. Ligde arka arkaya gelen iki erteleme kararı sonrası, siyah-beyazlıların maç ritmine dair tüm futbolseverlerin kafasında soru işaretleri oluşmuştu. Bu bakımdan kupadaki Bucaspor maçı, futbolcu topluluğunun işlerini ciddiye alması gereken bir karşılaşma olarak görülüyordu. Ne var ki, Beşiktaş’ın ilk 45 dakika boyunca bu maçı fırsat olarak görmekten çok uzak bir gevşeklikte mücadele ettiğini gördük. Kale önü vurdumduymazlıklarına Bucaspor’un sert oyunu ve hakem Abdülkadir Bitigen’in sıfırın altındaki hakemlik performansı da eklenince siyah-beyazlılar üstün gözüktükleri oyunda neticeye ulaşamadılar. Sivas Belediyespor maçında hayalet misali 15 dakika görünüp sonrasında ortadan kaybolan Süper Lig’in ilk yarı lideri, Bucaspor maçının da ikinci devresinde ehven-i şer bir performans sergiledi. Yukarıda bahsettiğimiz üç maçlık serinin 60 dakikalık bölümünü de işte bu performanslar oluşturuyor.

Kupa maçlarının tüm dünyadaki temel felsefesi, alt lig takımlarını yukarıyla harmanlamak ve futbol pastasının bir kısmına ortak etmektir. Ayrıca oyuncular da vitrin niteliğindeki bu karşılaşmalarda kendilerini gösterme fırsatı bulurlar. Bu durumun en yakın örneklerinden bir tanesi de Kastamonuspor formasıyla oynadığı kupa maçlarında farkına vardığımız Fatih Özçelik. Hal böyleyken, alt lig takımlarının büyüklere karşı ekstra motive olmalarını yadırgayamayız. Yalnız grubundan lider çıkan Bucaspor’un, Beşiktaş ile oynarken kendisini gösterip pozitif futbol sergilemeye çalışmak yerine işi sertliğe dökmesi motivasyon faktörlerinin kimi zaman aleyhinize çalışabileceğine dair güzel bir örnekti. Ne zaman ki, Beşiktaş iki farklı öne geçti ve Bucaspor’un skora dayalı performans korkusu ortadan kalktı işte o zaman Tolga’nın koruduğu kaleye tehlikeli gelmeye başladılar. Uzun lafın kısası İzmir ekibinin de maçın büyük bölümünde oynadığı oyun, futboldan çok rugby’i andırıyordu. Bu felsefeyle sonuca gitmeleri doğal olarak mümkün olmadı.

Yeniden Beşiktaş’a dönecek olursak, ben teknik direktör Şenol Güneş’in de yukarıda özetlemeye çalıştığım ciddiyetsizlikten şikâyetçi olduğunu düşünüyorum. En azından tecrübeli çalıştırıcının kulübedeki vücut dili buna yakın bir şeyler anlatıyor. Stoper, kaleci, gelenler, gidenler derken Beşiktaş savunması kadro yapısı anlamında ciddi bir değişim geçirdi. Boyko, Alexis, Marcelo gibi isimler takıma katılırken sıfır katkı veren Franco ve Milosevic ile yollar ayrıldı. Uyum süreci göz önüne alınınca, Beşiktaş’ın Tolga – Ersan – Rhodolfo üçlüsünü bozduğunda bir takım problemlerle karşılaşması muhtemel görünüyor. Bu yüzden ligin ilk yarısında kendisini zirveye taşıyan hücum performansında en ufak bir tökezleme Beşiktaş’ın hedeflerinden uzaklaşmasına yol açabilir. Futbolcu grubunun bu bilinçle sahaya çıkması ve rakibin seviyesini gözetmeden en kısa zamanda yüzde yüz maç performansına ulaşmayı hedeflemesi gerekiyor. Açıkçası ben Beşiktaş’ı Bucaspor karşısında bu bilinçte göremedim.

TEKNİK ANALİZ
(Galatasaray – Gaziantepspor) Rahat galibiyet

Ziraat Türkiye Kupası son 16 turunda sahasında Gaziantepspor’u konuk eden Galatasaray, uzak mesafeden bulduğu iki golle rakibini çözüp sonrasında rahatça galibiyete uzandı. Takımını 4-3-3 düzeninde sahaya süren teknik direktör Mustafa Denizli, oldukça ofansif bir kadro tercihi yaptı. Defansın önündeki üçlüyle birlikte hücum meziyetleri olan altı oyuncuyu barındıran ilk on bir, Gaziantepspor’un ofansif zaaflarından da yararlanarak oyunun direksiyonuna geçti. Bu noktada benzer tercihlerin yapılması durumunda hücuma hızlı çıkan takımlara karşı sarı-kırmızılıların zorlanabileceklerini söylemek mümkün. Esas itibariyle ligdeki Osmanlıspor maçı da bu tespitimize kanıt olarak sunulabilir. Donk’un hücuma destek verdiği anlarda kaptırılan toplar, Galatasaray kalesi için büyük tehlike arz ediyor. Galatasaray belki ligde şampiyonluk yarışından uzaklaştı ama kupa hedefi sarı-kırmızılıların mental bakımdan sezonu kaybetmesine engel olabilir. Gaziantepspor için ise şu tespit yapılabilir: Yeni transfer Habibou, topu saklama özelliği ile takımının rakip yarı alana yerleşmesine olanak sağlayabilecek bir oyuncu ancak Gaziantepspor hücuma çıkış konusunda oldukça yavaş bir takım. Süratli isimlere sahip olmalarına rağmen dikine pas yapma hususunda zaafları olduğu söylenebilir. Görünen o ki, Muhammet Demir’in ayrılmasından sonra gol yükü Habibou’nun omuzlarına verilecek. Elbette Chibuike, Larsson, Putsila, Orkan gibi isimlerin de skor anlamında katkı vermesi gerekir. Aksi halde Gaziantepspor geçmiş dönemde sıkça şahit olduğumuz üzere maçlara savunma performansıyla tutunmaya devam eder. 

ZİRAAT TÜRKİYE KUPASI 'NDA GÖRÜNÜM

RAHAT GALİBİYET
Ziraat Türkiye Kupası son 16 turunda sahasında Gaziantepspor’u konuk eden Galatasaray, uzak mesafeden bulduğu iki golle rakibini çözüp sonrasında rahatça galibiyete uzandı. Galatasaray belki ligde şampiyonluk yarışından uzaklaştı ama kupa hedefi sarı-kırmızılıların mental bakımdan sezonu kaybetmesine engel olabilir.

Kanarya uzatmada güldü
Ziraat Türkiye Kupası son 16 turunda Fenerbahçe , sahasında Kayserispor ‘u ağırladı. Ülker Stadyumu’nda oynanan maçın ilk yarısında iki ekip de tehlikeli ataklar geliştiremezken devre golsüz sona erdi. İkinci yarıda rakibine karşı üstünlüğünü hissettiren Fenerbahçe, aradığı gole bir türlü ulaşamayınca maçın normal süresi de 0-0’lık eşitlikle tamamlandı. Tek maç eleme usulü oynanan son 16 turu karşılaşması, uzatmalara gitti. İlk uzatma devresinde de rakip kalede oldukça etkili pozisyonlar yakalayan sarı-lacivertliler, yine golü bulamadılar. İkinci uzatma devresi ise oldukça heyecanlı geçti. 110. dakikada Kayserisporlu Deniz Türüç, ikinci sarı karttan kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Rakibinin 10 kişi kalmasıyla baskıyı iyice artıran Fenerbahçe, aradığı gole 114. dakikada ikinci uzatma devresinin başında oyuna giren Diego’yla ulaştı. Bu dakikada Kadlec’in sol kanattan yaptığı ortaya altı pas üzerinde kafayla dokunan Brezilyalı oyuncu, Kanarya’ya turu getiren isim oldu: 1-0. Fenerbahçe bu sonuçla, Ziraat Türkiye Kupası’nda çeyrek finale yazdırdı.

Bursaspor veda etti
Ziraat Türkiye Kupası son 16 turunda Bursaspor, sahasında Amed Sportif Faaliyetler’i ağırladı. Timsah Arena’daki maç, karşılıklı ataklarla başlarken golü bulan taraf konuk ekip oldu. 20. dakikada Ercan Çapar’ın ceza sahası dışında yaptığı sert vuruşla 1-0 öne geçen Diyarbakır ekibi, ilk yarıyı da bu skorla önde kapattı. Karşılaşmanın ikinci yarısı, Bursaspor’un üstün oyunuyla geçilse de Amed Sportif Faaliyetler, 65. dakikada Deniz Naki ile bir gol daha buldu. Bursaspor’da Hosogai, 88. dakikada son adam konumundayken gole giden Ercüment’i durdurunca doğrudan kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Yeşil-beyazlılar, 90+4. dakikada Tom de Sutter’in şık golüyle farkı bire indirse de maç, Amed Sportif’in 2-1’lik üstünlüğüyle sona erdi. Amed Sportif, bu skorla Ziraat Türkiye Kupası’nda çeyrek finale yükselen takımlar arasına girdi.

Tek gol yetti
Torku Arena’da oynanan ve yaklaşık 20 bin seyircinin izlediği maç, karşılıklı ataklarla başladı. İlk yarıda her iki ekip de gol bulamazken, takımlar soyunma odasına 0-0’lık eşitlikle gitti. İkinci yarı da oldukça çekişmeli bir mücadeleye sahne olurken takımlar son 10 dakikaya yine golsüz beraberlikle girdi. Maçın 81. dakikasında Antalyaspor kalecisi Rais M’Bolhi’nin hatasıyla topu önünde bulan Rangelov, içerideki Vukovic’e iyi bir orta yaptı. Sırp futbolcunun kafasında ağlara giden top, maçın skorunu belirledi: 1-0. Bu skorla Torku Konyaspor, Fenerbahçe ve Amed Sportif’in ardından çeyrek finale çıkan bir diğer olurken, Antalyaspor ise Ziraat Türkiye Kupası’na veda etti.

Rizespor şans tanımadı
Çaykur Rizespor rakibini her iki devrede bulduğu birer golle 2-0 mağlup ederek, çeyrek finale yükselmeyi başardı. Maçta baştan sona üstünlük konuk takımda idi. 18. dakikada sağ kanattan Koray’ın ceza sahasına yerden ortasına arka direkte boş pozisyonda topa dokunan Dhurgham’ın vuruşu ağlarla buluştu. İlk devre bu skorla sona erdi. 80. dakikada Sercan rakiplerini çalımlayarak ceza sahasına girdikten sonra topu kale önündeki Tuszynski’ye aktardı. Tuszynski rahat bir vuruşla meşin yuvarlığı filelere gönderdi ve maçın skorunu tayin etti. Bu sonucun ardından kupada isminden söz ettirmeyi başaran takımlardan biri olan Sivas Belediyespor organizasyona veda etti. Karadeniz temsilcisi Çaykur Rizespor ise Ziraat Türkiye Kupasında çeyrek finale kaldı.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Tarafsızlık üzerine 28 Ocak 2016