Kayıtlı işveren ve işçi, kayıtdışını ve tembelleri finanse ediyor

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

 

 

2006 yılında yapılan Sosyal Güvenlik Reformu'na rağmen ülkemizde sosyal güvenlik sisteminde sorunlar devam etmekte. Bunun sonucunda da sosyal güvenlik sistemi mali yönden bir türlü güçlenemiyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de ifade ettiği üzere, 2012 yılı bütçesi ağustos ayı itibari ile öngörülenden daha yüksek bir açık verdi. Yapılan zamlara rağmen  bütçe açığı yine kapanmıyor. Bütçe açığının artması borçlanma ve enflasyon neden olduğu düşünüldüğünde SGK açıklarının ekonomi açısından ne kadar önemli olduğu belirtmeye  belki gerek bile yok.

Ekonomide büyüme oranı düşerken, bütçe açığının artması gelecek dönem ile ilgili kaygılarımızı artırmakta. 2012 yılı ikinci yarısında %2.9 büyüyen Türkiye'de bu bütçe açıkları yeni vergi artışlarına neden olacak gibi duruyor.  Peki bu vergileri kim ödeyecek? Yanıt kısa ve geleneksel: Kayıtlı çalışan işverenler ve işçiler.
Vergi bireylerin ve kurumların gelirlerinde  ya da harcamalardan elde edilir. Ekonomide büyüme oranı düşüyor ise, bu gelirdeki artışlarında yavaşladığını gösterir. Bu olgu aynı zamanda harcamalarında kısıldığı/kısılması demektir. Nitekim 2012 yılının ikinci yarısında özel kesim tüketim harcamaları %0.5 oranında azalmıştır. Bu azalış önümüzdeki günlerde gelir ve kurumlar vergisi ile dolaylı vergilerden (ÖTV; KDV) elde edilecek hasılatı olumsuz yönde etkileyecektir.
Bütçe açıklarının nedenlerini görmek için bütçe harcamalarına bakmak gerekmekte. 2012 yılı Ocak-Ağustos döneminde bütçe harcamalarının ana kalemleri  içinde en büyük paya sahip olan kalem  %37.9 ile cari transferlerdir.
Cari transferler başlıklı harcama kalemi ayrıntılı olarak incelendiğinde harcamanın ağırlığının SGK açıkları, sosyal yardımlar ve mahalli idarelere yapılan katkılar olduğu görülmekte. Hazine yardımlarının cari transferler içindeki payı bu dönemde %56.2'ye yükselmiş durumda. Hazine SGK açıklarının finansmanı için Hazine ocak-ağustos döneminde 16.777 milyon TL kaynak aktardı. Bu geçen yıla göre %52.8 düzeyinde bir artışı ifade etmektedir. Cari transferleri artıran bir başka harcama kalemi ise 7.148 milyon TL ile hane halkına yapılan yardımlar.
SGK açıkları yapılan reforma rağmen artmaya devam etmesinin altında temel olarak işgücü piyasasındaki çarpıklıklar yatmaktadır. Bu çarpıklarının ana noktaları şöyle özetlenebilir:

Türkiye'de işgücü piyasasına katılma oranı çok düşük. Haziran 2012 dönemi itibari ile işgücüne katılma oranı % 50.8'dir. Erkeklerde oran %71.7, kadınlarda oran %30.6'dır.
Kadınlarda işgücüne katılmamanın ana nedeni ev işleri meşgul olma gelmektedir. Çalışma çağında olup da, bu nedenle çalışmayan kadın sayısı 11.888  bin kişi. Kadınların çalışmasına karşı çıkanların en önemli savı kadınların çocuklara bakması gerektiği. Eğitimden uzaklaşmış, çalışmayan kadınların yetiştirdikleri çocuklarda (yetersiz eğitim ile birlikte) nitelikli yetişmemekte. Nitekim çocuklarımız matematikten, fen bilgisine kadar tüm uluslararası ölçümlerde en geride olan ülkelerin çocukları arasındadır.
SGK açıklarının bir başka nedeni ise, bireylerin çalışma isteğinin eksik olmasıdır. Daha açık bir ifade ile insanlarımız çalışmak yerine yardımlarla yaşamayı tercih etmektedir. Bunun nedeni de sosyal yardım sistemimizin pasif yönlü olmasıdır. Yeşil kart ve diğer sosyal yardımlar bu mekanizmayı doğuran ana nedenler. SGK verilerine göre Mart 2012 itibari ile yeşil kartlı kişi sayısı 9.368.979'dur.

SGK açıklarının bir başka nedeni de kayıtdışı istihdam nedeni ile SGK'nın uğradığı prim kaybıdır. İstihdam edilen 25.577 bin kişinin %40.4'ü yani 10.333 milyon kişi kayıtdışı. Bunlar tıpkı çalışmayanlar gibi yeşil kart alıyor, sosyal yardım alıyor. Bu yardımlar nedeni ile kayıtlı çalışmayı istememektedirler.
Türkiye çalışmayanlar yani tembeller ile kayıtdışı çalışanlar ve çalıştıranlar cennetidir. Çalışma isteğinin aşınması nedeni ile çocuk ve yaşlı bakımı, ev işçiliği, yük indirme ve bindirme, maden işçiliği  nerede ise Türkmen, Özbek, Gürcü, Moldavyalı çalışanlara teslim edilmiş durumda. Kaçak işçilik Türkiye'de nerede ise yasal hale gelmiştir.
SGK açıklarının azalması  için kayıtlı çalışan ve işveren üzerindeki yüklerin azaltılması gerekmektedir. Bunun yanında işgücü verimliliğini düşüren, çalışma isteğini yok eden sosyal yardımların, çocuklar ve yaşlılarla sınırlandırılması zorunludur. Çalışma çağında olanların çalışmaktan yüksünmesinin yükünün çalışanlara yüklenmesi, sosyal adaleti ve sosyal barışı bozacaktır. Bu yapının uzun dönemde sürdürülebilirliği de yoktur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019