Küresel para sisteminin "in" ve "out"ları

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

Küresel para sisteminin yeniden inşa süreci başladı. Şu anda anlaşılamayan bazı konular nedeni ile mimari proje kamuoyuna sunulmuyor. Elbette bu durum ülkeleri, merkez bankalarını, bankaları ve diğer iktisadi kurumları kimi zaman heyecanlandırıyor, kimi zaman da endişeye sürüklüyor. Fakat kesin olan bir şey var, içi tam doldurulmasa da bazı kabuller artık analiz dışına ya da düzenleme dışına itiliyor, yerine yeni kavramlar ve uygulamalar geliyor.

Adı henüz konulmayan yeni küresel para düzeninde G-7, en azından görüntüde dışarıda bırakılırken yerine G-20 koyuluyor. Bilindiği gibi G-7, 1975'de Fransa'da Bretton Woods sisteminin çöküşü ile esnek döviz kuruna geçişin "de facto" bir durumu idi. G-7 1997'de Rusya'nın katılımı ile G-8 oldu. Küresel ekonominin patronları (baş aktörleri) bu gruba Çin, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Endonezya, Hindistan, Güney Kore, Suudi Arabistan, Meksika, Güney Afrika ve Türkiye'yi de kattılar ve G-20 ortaya çıktı. Bu yıl nisan ayında yapılan Londra toplantısında da küresel krizle mücadelede G-20'ye öncül rol verildi. Frankel'in G-20'ye atfettiği önem abartılsa da en azında şimdilik G-20 bazı ülkeler için bir ses kesme ya da kontrol edilebilmelerini sağlayacak bir işlev üstlenecek.

Küresel para düzenin bir başka "out" olarak gördüğü olgu, ülkelere dikte edilen ya da kendilerince uygulanan döviz kuru sistemindeki sabit ya da esnek döviz politikaların vazgeçilmesi onun yerine (yani "in" olan) kur sistemlerinde köşe çözümler yerine ara çözümlerin önem kazanması. Örneğin yarı esnek döviz kuru sistemi, sürünen kur sistemi gibi. Küresel para sistemi bu bağlamda artık para (döviz) manipülasyonlarının (out) yerine rezervler yönetimini (in) öne çıkartacak. Halen süren rezerv para tartışmaların yanında ülkelerin izlediği aşırı değerli veya aşırı zayıf ulusal paralarda yeni dönemde çok kullanacağımız kavramlar olacak.

2000'li yıllar para politikalarında enflasyon hedeflemesinin moda olduğu yıllar oldu. (Biz hâlâ aynı modayı takip edenlerdeniz). Küresel kriz bu modayı özellikle gelişmiş ülkelerde terk edilmesine yani "out" olmasına neden oldu. Para politikasının yeni hedefi yani "in" olanı aşırı şişmiş olan varlıklarla mücadele oldu. Nitekim FED'in bir yıldır üzerinde ısrarla yürüttüğü politikalardan birisi de bu.

Yeni düzende ABD Doları'nın önemi, uzun dönemde geçmişe göre azalacak. Yerine birden fazla paranın kullanıldığı bir para sistemi (rezerv politikası) öne çıkacak gibi duruyor. Ancak kısa dönemde daha önce de yazdığımız gibi doların rezerv para olma özelliği devam edecek.

Bu tartışmanın ayrıntıları için Harvard Üniversitesi'nden Jeffrey A. Frankel, IMF'in yayınladığı Finance and Development Dergisi'nin eylül sayısındaki "What's in and Out in Global Money" (küresel para da neler "in" neler "out") başlıklı makaleye bakılabilir. Makale son dönemde yapılan tartışmaları sınıflandırılması açısından hatta biraz da IMF bakışını görmek açısından önemli.

Para sistemini oluşturmak kolay değil . Tüm para sistemleri büyük krizlerden sonra yeniden inşa edilmiştir. Dolayısıyla biz bu tartışmaları daha uzun süre devam ettireceğiz. Burada önemli olan iktisat politikası yapıcılarının ülkemiz açısından uygun pozisyon almaları ve doğru duruş sergilemeleridir. Bunu da zaman gösterecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019