Merkez bugün gerekeni yapar

Atılım MURAT
Atılım MURAT AYKIRI FİNANS amurat@etu.edu.tr

Seçim kararının çıkmasından sonra Türk Lirasında (TL) bir değerlenme yaşandı. Geçen hafta yazdığım yazıda, ‘‘Erken seçim kararının çıkması olumlu olur. En azından bir belirsizlik ortadan kalkar’’ demiştim. Tabii bizde sürprizler bitmez. Hafta sonu yaşanan siyasi gelişmeler seçimin oldukça gergin geçeceğini gösteriyor. Yanı sıra muhalefet partilerinin olası cumhurbaşkanı adayları seçim meydanlarındaki tansiyonu artırabilir. Kısacası finansal piyasalar yine rahat bir nefes alamayacak.

Böylesine bir politik gündem içinde TCMB’nin bugünkü faiz kararı merakla bekleniyor. Kurumun üzerindeki baskılar malumdur. Başkan Çetinkaya iletişim politikasına önem verse de kişisel olarak gazetecilerle haşır neşir olmuyor. Bu bir tarz meselesidir. İşini iyi yapan ekonomi gazetecileri bu durumdan rahatsız oluyorlar. Önceki dönemlerde Merkez Bankası binasına elini kolunu sallayarak giren, içeriden rahatça bilgi alan gazeteciler vardı. Bilgi akışı kesilen ekonomi yazarları TCMB’ye her fırsatta vuruyorlar. Haber açısından kurumdan bilgi almanın oldukça zorlaştığı bir dönemde faiz konusunda geçen haftadan beri spekülasyon yapılıyor. Merkez’in agresif bir faiz artışı yapacağı dillendiriliyor. Başkan Çetinkaya kısa bir süre önce; ‘‘Konjonktür gereği dönem dönem piyasa dalgalanmaları yaşanıyor. Para politikası duruşunun bu oynaklıklara birebir karşılık vermesini beklemek doğru değil. Ana trendleri analiz ederek gerekli tepkiyi veriyoruz.’’ demişti. Türkiye’de 15 Nisan 2017’de başkanlık referandumu yapıldı. Bu kritik olaydan önce doğal olarak döviz kurlarında bir zıplama yaşandı. Geçen yılın ilk çeyreğinde; cumhurbaşkanından, bakanlardan, ekonomi danışmanlarından, ‘‘Faiz artırımı olmaz. Faiz artış baskısı beyhude bir çabadır.’’ gibi açıklamalar gelmişti. Merkez o dönemde doğru bildiğini yaptı. Ocak 2017’de Geç Likidite Penceresi faizini 100 baz puan (yüzde 1), Mart 2017’de 75 baz puan (yüzde 0.75), Nisan 2017’de 50 baz puan (yüzde 0.5) artırdı. Özetle, nasıl bir baskı olursa olsun Merkez bugün gerekli görüyorsa faizi artırır.

Türkiye ekonomisinin desteğe ihtiyacı var. Ekonomistlerin, yabancı kurumların tepki gösterdiği bütçe açığının milli gelire oranı sadece yüzde 1.6’dır. Burada hala manevra alanının olduğu gözüküyor. Merkez faize dokunmasa bile para politikasından bu sene bir hayır gelmez. Özel sektör bu kredi faizleriyle iş yapamaz. Döviz kurları çok yüksek seviyelerdedir. Bizim için önemli olan brent petrolün fiyatı Suudilerin hedefi olan 80 dolara yaklaşıyor. Genişletici maliye politikasından başka bir seçenek kalmıyor. Son 2.5 yıldır ‘‘Bütçe açığı artmalıdır’’ derken, ‘‘Genişletici maliye politikasıyla büyüme yaratırken reform niyetimizi de gösterelim’’ vurgusunu yapıyorum. Bu zaman diliminde reform konusunda ciddi bir adım atılmadığı için TL cinsi varlıklara fazlaca ceza kesildi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dolar yükselir düşer 28 Ağustos 2019