Nal toplamak

Osman Ata ATAÇ
Osman Ata ATAÇ İŞLETMECİLİK SOHBETLERİ oaatac@gmail.com

Geçtiğimiz haftalarda önümüzdeki senelerde insan-gücü kaynaklarında olması beklenen değişikliklere değinmiş ve geçen hafta da fizik tesis ve alt yapı kaynaklarına nano-teknolojiden bahisle bir giriş yapmıştım. Bu hafta bu kaynağı irdelemeye devam edeceğim.

Eğer insanların, kurumların ve devletin satın alma huyları son yirmi yılda çok değişti dersem herhalde çok da özgün bir laf etmiş sayılmam. İnternet üzerinden mal ve hizmet alışverişinden bahsetmiyorum. Onu artık çocuklar biliyor. Para yerine plastik kartlar kullanıldığından ve nakit paranın yavaş yavaş bir nadide meta haline gelmesinden de bahsetmiyorum. Onu da, sonuçlarını da herkes biliyor Benim bahsettiğim insanların ve kurumların gereksinim saptama, seçenek belirleme, satın alma kararı verme ve satın alma davranışı gösterme süreçlerindeki tavırları değişiyor. Nasıl değişmesin ki? Mal ve hizmet satanların iletişim olanakları dünyanın her tarafından mal ve hizmet tedarik edebilme olanaklarıyla birleşince ortaya çıkan tablo üretimin hala ‘eski hamam eski tas’ devam edebileceğine inananların korkulu rüyası olmalı. 

Ancak sanayi devrimini yakalamış kalkınmış ülkelerde ‘dusty feet = tozlu ayaklar’ denilen burjuva sınıfının ebeveynleri sayılabilecek gezici tüccarların ticareti; fetih ve yağmanın önüne geçirmesinden bu yana değişmeyen bir şey var. Bu da pazarlama ve üretimin amaçları. Finikeliler ‘den bu yana değişmeyen, kaliteli malı, ucuza, zamanında ‘yeterli’ miktarlarda pazara sunan kurumlar yine kazanacak. Değişen şey bunların nasıl yapılacağı. 

Kalite ve maliyet kontrolü süreçleri, zamanında ve yeterli miktarlarda ürün ve hizmet üretme amaçlarına yönelik işlevler benim neslimin eskiden bilim kurgu filmlerinde seyrettiğimiz mucize makineler tarafından yapılacak. Bu konulardaki gelişmelere yetişebilmek her babayiğidin harcı değil. 

Maliyet kontrolü başta olmak üzere, kalite, zamanında ve planlanan miktarlarda üretim yapabilme artık bambaşka şekillerde, bambaşka yöntem ve cihazlarla yapılacak. Buna uyanlar yaşayacak, uymayanlar yok olup gidecek. Üretim yapan şirketler otomasyon ve tedarik sistemlerinin dijital yönetimi sayesinde global ölçekte birbirlerine bağlanacaklar. Gerçek zamanlı veriye dayalı karar modelleri uyum sağlama özelliğine sahip sensor ağlarının sunduğu enformasyonu kullanacak. Buluta yüklenen bu verilerden KOBİ’ler de yararlanabilecek. Modelleme ve simülasyon kullanılarak yapılacak araştırmalar ICME1 (integrated computational materials engineering) nano-elektronik ve sentetik biyoloji alanlarında yeni malzemeler, süreçler ve ürünler üretilmesini sağlayarak maliyetleri çok aşağıya çekmenin yanı sıra üretim süreçlerini de oldukça kısaltacak. Siber (Cyber) ve fiziki alt yapıya yatırım yapan ülkeler bu konuda avantaj sağlayacaklar. Semi-kondüktörler bugünün bilgisayar ve enformasyon teknolojilerini aşarak her sektöre girecek. Büyük-veri kullanımı son derecede sofistike görüntülü ve analitik süreçler kullanarak eğilimleri saptayacak, buluşları hızlandıracak ve riskleri azaltacak. İleri üretim sistemleri kaynak kullanımını optimize edecek. Bu sistemler ürün ve üretimde kullanılan malzemeleri alıcıların taleplerine göre özel tasarlayabilecek. Rekabetçilik bilginin kullanımı ve ürün tasarımı ve üretimde kullanılan malzemelerde gerçekleştirilen yaratıcılığa bağlı olacak. Bu yenilikler graphene2 (bir atom kalınlığında çelikten 100 kat güçlü saf karbon bir tabaka), karbon nano-tüpler, biyolojik yapılardan esinlenilerek yapılan tasarımlar (günlük hayatımızda hepimizin kullandığı velcro doğada bulunan tohumlardan esinlenilerek üretilmiştir) kullanılarak yapılacak. 

Bu gelişmeleri takip etmek, konuda ilerleme yapabilmek, buluş ve yenilikleri değerlendirmek, elde etmek, uygulamak, elde edilecek ürün ve tasarlanacak süreçlerden yararlanabilmek, pazarlamak ilerinin rekabet alanları olacak. 

Fiziki-tesis ve alt yapı konusundaki kısıtlı kehanetlerim bu kadar. Aklım ermediği için emin olun olanak ölçüsünde inceledim, okudum, aklının erdiğini sandığım kişilere sordum. Öğrendiğim tek şey var bambaşka bir Dünya geliyor. Bunun ya içinde olursunuz ya da yok olur gidersiniz. Bunun içinde olmanın iki yolu var. Ya üstünde olacaksınız yani başı çekenlerden olacaksınız ya da kenarından, köşesinden taşeronluğuna soyunacaksınız. Peşinden giderek bu nallar toplanmaz.
Sağlıcakla kalın

(1) Bu alan göreceli olarak çok yeni. İlk ICME kongresi 2011 de ikincisi ise geçen sene (2013) tarihinde yapıldı. 
(2) Grehene (graphane ile karıştırmamak gerekiyor) 2004 yılında izole edildi. İki İngiliz bilim adamının 2010 yılında grephenenin özelliklerini açıklayan araştırmaları nedeniyle Nobel ödülünü kazanmasından sonra 2014 yılında özellikle semi-kondüktör sektöründen gelen taleplerle ürünün pazarı 9 Milyon Dolara yükseldi. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Teknokrat-Politikacı 30 Ekim 2019
Strateji mi? 23 Ekim 2019
Tenkisat 16 Ekim 2019
Kasvetli ilim 02 Ekim 2019
Zombiler 25 Eylül 2019
Yeni Bull 18 Eylül 2019
Bull 11 Eylül 2019
Neden olmuyor? 04 Eylül 2019
Olmayacak duaya... 28 Ağustos 2019