Nasıl iham verici bir lider olursunuz?

Dr. Bertan KAYA
Dr. Bertan KAYA YENİ DÜNYADA YÖNETİM bertan.kaya@dunya.com

Bu hafta, iş dünyasında büyük ses getirmiş olan Simon Sinek’in “Start With Why” (Neden ile Başla) kitabını sizlere tanıtmak ve kitaptan sağladığım içgörüleri paylaşmak istiyorum.

Bir konuşmacı ve iş koçu olan Sinek, Microsoft, American Express, Birleşmiş Milletler ve Pentagon gibi dünyanın dört bir yanındaki kuruluşların çalışanlarına ilham vermesine yardımcı oluyor.

Fikirlerinin Amerika’da ve dünyanın gelişmiş pek çok ülkesinde liderlik, iş yeri kültürü ve organizasyonları değiştirdiğini belirtmek isterim. Kitabı Türkçe’ye Arıtan Yayınevi kazandırmış.

Kitap çok önemli bir konuyu ele alıyor: Bazı organizasyon ve insanları diğerlerinden daha yenilikçi, etkileyici ve kârlı kılan nedir? Bu benim de 25 senelik iş hayatım süresince cevabını en çok merak ettiğim soru olmuştur.

Kitap bu soruya tatmin edici ve makul bir yanıt vermesi adına bence çok kıymetli. Sinek'in iş dünyası, siyaset ve teknolojiden verdiği örneklerin de ortaya koyduğu gibi, her şey "Ne?" yerine "Neden?" sorusunu sormakla ilgili.

Kitabın ortaya koyduğu temel fikir

 "Neden ile Başla"nın ana fikri, başarılı bireylerin ve kuruluşların net bir amaç duygusuyla, yani eylemlerinin ardındaki “neden” ile hareket ettikleri fikridir.

Bu parayı “neden” kazanıyoruz değil, bu işi yaparken “neden” ilham alıyoruz ile ilgilidir. Kısaca başarılı organizasyon ve kişiler için temel amaç para kazanmak değil, daha derinlerde bir konudur. O halde organizasyonlar para kazanma haricinde, kendi gerçek “neden”lerini bularak ve bunu kurum kültürüne entegre ederek çalışanlarına daha iyi ilham verebilir ve müşterilerle daha güçlü bağlantılar kurabilir.

Sinek'e göre çoğu organizasyon “ne” yaptıklarını (ürün, hizmet) açıklayarak işe başlar, sonra “nasıl” yaptıklarını (özellikleri, avantajları, faydaları) anlatır ve bazen de buradan “Neden” yaptıklarına (misyon, vizyon, amaç) gelirler.

Buna karşın, en etkili ve başarılı organizasyonlar işe “neden” ile başlar. Net bir amaç duygusuna sahiptirler ve bu amacı çalışanlarına ve müşterilerine etkili bir şekilde iletirler. Örneğin, Apple'ın “neden”i statükoya meydan okumak ve farklı düşünmektir.

Bu amaç bilgisayar ya da akıllı telefon üretmekle ilgili değildir; bunun yerine inanç sistemleriyle ilgilidir. İnsanlar Apple'ı sadece yenilikçi ürünleri nedeniyle değil, Apple'ın temel amacıyla bağ kurdukları için tercih ediyor. İş dışı bir örnek ise Martin Luther King’dir. Dr. King'in bir hayali, net bir “neden”i vardı: rengi ne olursa olsun herkes için eşit haklar. Başladığında bir planı yoktu ama insanları davasına çeken güçlü bir amacı vardı.

"Bir hayalim var" konuşması, “neden” ile başlamanın gücünü göstermektedir. Sinek'e göre insanlar ne yaptığınızı değil, neden yaptığınızı satın alırlar. “Nedeniniz” açık ve net olduğunda, amacınıza inananları cezbeder ve güven, iş birliği ve aidiyet duygusunu geliştirmeye yardımcı olur. Bu, Sinek'in kitapta tanıttığı “Altın Çember” modelinin arkasındaki temel kavramdır.

Kitaptan alınabilecek dersler

 İşletmeler stratejilerini geliştirmek, iç ve dış iletişimi iyileştirmek, çalışanları ve müşterilerle daha güçlü bağ kurmak için “Altın Çember” modelini uygulayabilirler. Liderler ekiplerine ilham vermek, bir amaç ve aidiyet duygusu geliştirmek ve anlamlı eylemleri teşvik etmek için “neden”i kullanabilirler.

Bireyler bu kavramı amaçlarını, tutkularını ve dürtülerini anlamak, yaşamlarına ve kariyerlerine yön vermek için kullanabilirler. Sinek bize “neden”inizi bulmanın, her gün kalkmanız için size ilham veren amacı ifade etmek ve bu amacı başkalarıyla paylaşmak olduğunu anlatıyor.

Yazara göre bu parasal çıkarların ötesine geçen ve organizasyonunuz, liderliğiniz veya kendiniz hakkında yön gösteren manalı bir vizyon oluşturmakla ilgili. Kitaptan alınabilecek en önemli derslerden biri de tutarlılığın önemi. “Neden”inizi keşfettiğinizde, her kararınız, her eyleminiz ve her iletişiminiz bununla uyumlu olmalı. Bu tutarlılık müşterilerinizle ve ekibinizle aranızdaki güvenin temelini oluşturacaktır. Bir diğer ders de “neden”in daha iyi olmakla değil, daha farklı olmakla ilgili olduğudur.

Bu, pazarda ya da işgücünde herkesle aynı koşullarda rekabet etmediğiniz benzersiz bir alan oluşturmakla ilgilidir. “Neden”iniz net olduğunda, inandığınız şeye inanan veya değer verenleri kendinize çeker, sadık müşteri ve çalışanlardan oluşan bir topluluk yaratırsınız. Simon Sinek bizi liderlik, inovasyon ve başarı konularında bir bakış açısı farklılığına davet ediyor.

Kâr marjlarının veya kişisel kazançların ötesine geçen güçlü bir “neden”in önemini vurguluyor. Bir satın alma, yatırım kararı veya bir fikir olsun, insanları eyleme yönlendirmenin en samimi yolunun insanları ürün veya hizmetimizi satın almaları için manipüle etmek değil, bunu neden yaptığımızı anlamalarını sağlamak olduğunu söylüyor.

Bana göre bunun farkına varmak ve işinizi güçlü bir “neden” etrafında oluşturmak büyük fayda sağlayabilir. Özellikle de yola yeni çıkan startup ve girişimcilerin bu fikri iyi anlaması başarıya ulaşma ihtimallerini artıracaktır.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar