Ne kadar asgari ücret, o kadar köfte, o kadar verimlilik

Özcan KADIOĞLU
Özcan KADIOĞLU RAKAMLARIN DİLİ ozcankadioglu@hotmail.com

Geçen haftaki yazımda hane halkı harcamalarının ülkelere göre nasıl oluştuğunu yazmıştım. Hane halkı harcamaları içerisinde Türkiye’de gıda ve alkolsüz içeceklerin payı yüzde 19,7. G-7 ülkelerinde bu oran yüzde 10,8, AB ülkelerinde yüzde 12,4 ABD'de ise yüzde 6,6 olarak hesaplanmıştı

Son iki seçimin en çok tartışılan konusu asgari ücret artışı oldu. Bir seçim öncesi asgari ücret açık artırmaya çıktı diye Cumhurbaşkanımız ciddi eleştiriler yaptı, iktidar partisi de son seçimde bu artış kervanına katıldı. 1 Ocak itibariyle yüzde 30'luk bir artış söz konusu oldu. Özellikle hizmet yoğun sektörlerde yurtdışı ülkeler ile rekabet şansımızı yitirdiğimizi, işverenin bunu kaldıramayacağını, devlet işveren ile işçi arasına neden giriyor diye ciddi tartışmalar yaşandı ve hâlâ da yaşanıyor.

Şimdi asıl konumuz olan asgari ücret ve köfte ilişkisine dönelim. Son iki seçim döneminde siyasi partilerin en çok konuştuğu ve vaat ettiği asgari ücret artışı karşısında kızım Serra ile köfte fiyatını hesaplamak için yola çıktık. Ücret artışı ile ortaya çıkan sonuca göre asgari ücret olarak gelirim olsaydı köfte’ye ne kadar ücret ödemem ve ne kadar süre çalışmam gerekiyordu.

Benim gibi dünya da asgari ücret ile çalışanlar ile kıyaslayabilmem için dünyanın hemen hemen her ülkesinde bulunan bir köfteci bulmam gerekiyordu. Bunun için en yakın alışveriş merkezine giderek Mc Donald's “Big Mac” köfte sipariş verip ödemesini yaptık. Tanesi 10,3 TL. Köftemizi yedikten (Bizim hakiki köftelerimizin lezzetini tutmuyor ama reklam, standart ürün anlayışı ve fiyat avantajı ile dünyanın her yerine ulaşabiliyor) sonra eve dönüp dünyada aynı ürünün fiyatlarını ve asgari ücret ile çalışarak ne kadar süre çalışmamız gerektiğini hesaplayıp aşağıdaki tabloda karşılaştırdım.

Tabloda görüldüğü gibi aynı ürün için G-7 ülkesinde ortalama 29 dakika çalışmak gerekirken biz bu sürenin 2,5 katı çalışarak aynı ürünü satın alabiliyoruz. Kişi başı gelir olarak kıyasladığımızda çok daha fazla fark ortaya çıkıyor aynı ürüne G-7 ülkesinde 3,72 kat daha fazla alabiliyorsunuz. Eğer asgari ücrete yüzde 30 zam gelmemiş olsaydı bu fark çok daha fazla olacaktı.

Son bir yılda doların TL'ye karşı yüzde 30 değer kazanması maalesef asgari ücretlilere çok az miktarda alım gücü artışına katkı sağlayacaktır. 

Birim fiyat olarak dünyanın en pahalı köftesini 6,44 dolar ile İsviçre, en ucuz köftesini ise 0,66 dolar ile Venezuela’lılar satın alabilmektedir.

Kişi başı milli gelir ile en fazla köfte yiyebilecek ülkeler

1) Lüksemburg: 29 bin 165 adet

2) Norveç: 18 bin 677 adet 

Kişi başı milli gelir ile en az köfte yiyebilecek ülkeler

1) Hindistan: 888 adet

2) Mısır: bin 530 adet

Grafikte görüldüğü gibi ABD ile Türkiye'deki ürün fiyatının değişimine göre, 2002, 2008, 2010, 2012 ve 2013 yılında birim fiyat olarak daha pahalı aldığımız görülmektedir. 2015 yılı fiyatı son 13 yıldaki en ucuz köfte fiyatı olmuştur.

Sonuç olarak acaba düşük ücret verip bunun karşılığında düşük verimlilik ve düşük kaliteli üretimi mi tercih edeceğiz yoksa kaliteli iş gücü, kaliteli üretim, kaliteli kaynak ve kaliteli yüksek geliri mi tercih etmeyi tartışmamızın daha doğru olduğuna inanıyorum.

2311111.jpg

423422222.jpg

Kaynaklar: McDonald’s; IMF; The Economist

 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar