Ne yapmayalım? (2)

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ sefik@utided.org

KDV konusunu dikkatle ele alalım.

Birçok sanayici ve özellikle KOBİ yöneticisi ve sahibi, maliyet hesaplarını yaparken KDV konusunu farklı şekilde ele alıyorlar. KDV bir maliyet unsuruymuş gibi ele alınıp, teklif hazırlarken fiyatın üzerine ekleniyor. Bu da fiyatın yukarıda kalmasına neden oluyor. Buna gerekçe olarak da devlet tarafından KDV iadelerinin ciddi gecikmelerle ödenmesini ve bürokrasinin ezici dişleri arasında iş yapmanın güçlüklerini belirtiyorlar.

Burada, aracılar üzerinden ihracat yaparken sağlanan "İhraç Kaydıyla Teslim" kolaylığına dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu şekilde ürünlerini yurt dışına yollayan eden üreticilerce, aracı ihracatçıya ürünlerini teslim ederken, faturalarının üzerine “3065 sayılı KDV Kanununun (11/1-c) maddesi hükümlerine göre, ihraç edilmek şartıyla teslim edildiğinden, KDV tahsil edilmemiştir" ifadesi yazılır. Üretici tarafından tahsil edilmeyen KDV, ilgili dönem beyannamesinde beyan edilir. Bu KDV, üreticinin beyanı çerçevesinde vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur. İhraç kaydıyla teslim edilen malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen vergi terkin olunur.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken kritik nokta, aracı ihracatçının azami 90 gün içerisinde ürünleri ihraç ederek, üreticiye onaylı Gümrük Çıkış Beyannamesi'ni (GÇB) getirmesidir. Bu süre içerisinde ürünlerin yurt dışı edilmemesi ve GÇB’nin üreticiye verilmemesi halinde, üretici vergi dairesine karşı sorumlu olacak ve hatta ceza ile karşı karşıya kalacaktır.

Bu durumda, tecil olunan vergi, tahakkuk ettirildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesine göre belirlenen gecikme zammıyla birlikte tahsil olunur. Ancak, ihraç edilmek şartıyla teslim edilen malların 213 sayılı Kanun'da belirtilen mücbir sebepler nedeniyle ihraç edilmemesi halinde, tecil edilen vergi tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Kanun'un 48'inci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte tahsil edilir.

Birçok üretici, bu kolaylıktan faydalanmak ve kendi ürünlerini yurt dışına pazarlamak ve ihraç etmek için ayrı bir şirket kurmak yolunu seçmektedir. Eğer üretici, kendi pazarlama şirketi aracılığı ile değil de üçüncü şahıslar üzerinden ihraç kaydıyla yurt dışına satış yapacaksa, kendilerini KDV açısından güvence altına almalıdır. Zira süresi içerisinde ihracatın yapılmaması durumunda ceza yemek durumunda kalacaklardır. Bu durumda üreticilere tavsiyemiz, aracı ihracatçıya yapılacak teslimlerde ihracatçıdan, KDV oranı ve üzerine konulacak olası ceza miktarı kadar bir teminat alınmasıdır. Bu teminat, ihracatçıyı tanıma ve güvenmenize bağlı olarak, nakit veya çek ile olabilir. Alınan teminat da aracı ihracatçı tarafından ihracatın gerçekleştirilmesi ve onaylı GÇB’nin üreticiye teslim edilmesi üzerine kendisine iade edilecektir.

KDV’yi maliyet unsuru olarak hesaplamak, örtülü kâr elde etmeye çalışmak gibi rekabet gücünüzü zayıflatacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019