Obama’nın Küba ziyareti ilişkilerde önemli bir dönem noktası

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF dunyaweb@dunya.com

Amerika ve Küba’nın geçen yaz karşılıklı olarak büyükelçiliklerini açmalarıyla elli yıl aradan sonra başlayan diplomatik ilişkilerde, Barack Obama’nın Küba’yı ziyaretiyle yeni bir döneme girildi. Obama, 1928’de Calvin Coolidge’dan sonra Küba’yı ziyaret eden ilk Amerikan Başkanı. Obama’ya büyük sempati duyan Küba halkı kadar, çoğunluğu Florida’da yaşayan Küba asıllı Amerikalılar da iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin düzelme yoluna girmesinden memnun. Küba asıllılar dışındakiler ise yeni bir tatil destinasyonu olarak gördükleri Küba’ya serbestçe seyahat edebilmenin hayallerini kuruyor. ABD Başkanı ziyaretinde, Amerika’nın geçen elli yılda Küba’ya karşı izlediği politikanın ne Amerika’nın ne de Küba’nın çıkarlarına uymadığını söylerken doğru bir tespitte bulunuyordu. Elli yıldan beri ambargo altında yaşayan Küba, en büyük destekçisi Sovyetler Birliği’nin tarih sahnesinden çekilmesine rağmen hala ayakta. Amerika dışında Küba’nın her ülkeyle ilişkisi var. Amerikan başkanı konuşmasında sadece Küba halkına değil, diğer ülkelere de önemli mesajlar verdi. İnsanların, hükümetlerin uygulamalarını barışçı bir biçimde protesto edebilmek amacıyla korkusuzca biraraya gelebilmelerinin evrensel nitelikteki insan haklarının gereği olduğunu söylerken, demokrasi adı altında otoriter bir yönetim sürdüren ülkelere de sesleniyordu.

***

Florida’nın 90 mil güneyinde yer alan 11 milyon nüfuslu Küba, eğitim ve sağlık alanlarındaki başarısıyla dünyanın dikkat çeken ülkelerinden biri. Kişibaşına gayrisafi yurtiçi hasılası 6 bin dolar olan Küba’nın en önemli döviz kaynaklarından biri turizm. Küba, 80 yıl ortalama insan ömrüyle dünya sıralamasında 37. sırada yer alıyor. Ülkenin, 2004’de varlığı ortaya çıkarılan zengin petrol ve doğalgaz kaynakları başta Amerika olmak üzere Rusya ve Çin’in ilgisini çekiyor. Amerikan Jeolojik Araştırmaları Enstitüsü’ne göre, Küba 4.6 milyar varil petrol, 3 trilyon metreküp doğalgaz rezervine sahip. Peki, Küba yönetimi demokratik reformlar konusunda Amerikan yönetiminin beklediği adımları atacak mı? Ortadoğu’ya demokrasi getirme çabası akamete uğrayan Amerika Küba’da başarılı olacak mı? Küba halkı sosyalizmden vazgeçmeye pek niyetli değil. İktidarı 2016’da abisi Fidel Castro’dan devralan Raul Castro’nun amacı mevcut yönetimi sürdürmek. Castro kardeşler hayatta kaldığı sürece önemli değişiklikler beklenmiyor. Hatta, petrol varlığının sağladığı rahatlıkla eli iyice güçlenen Raul Castro’nun, Mikhael Gorbachev’inki yerine Deng Xiao Ping’in otoriter yönetiminin benzerini uygulamaya koyacağını ileri sürenler bile var (Huddleston, V., Pascual, C, 2010, Learning to Salsa: New Steps in US – Cuba Relations, The Brookings Institution, Washington).

***

Küba ziyaretini “Amerikan tarihinin kara bir günü” olarak niteleyen Cumhuriyetçi başkan adayı Ted Cruz, seçildiği takdirde Küba’yla ilişkilerin dondurulacağını açıkladı. Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Amerikan Kongresi’nden ticari ve ekonomik ambargoların kaldırılması konusunda karar çıkarmak kolay olmasa da imkansız değil. ABD başkanı’na ziyaretinde, bazı Cumhuriyetçi parlamenterlerin de eşlik etmesi bu bakımdan anlamlıdır. Bu parlamenterler ambargoların ülkelerarası ticari ilişkilerin geliştirilmesinden yana olan Cumhuriyetçi Parti’nin felsefesine uymadığı, seyahat özgürlüğünü kısıtlamanın antidemokratik bir uygulama olduğu düşüncesindeler. Senato’da yer alan 54 Cumhuriyetçinin en azından 15’inin Obama’nın politikasını desteklediği biliniyor. Amerikan kamuoyunun büyük çoğunluğu da ilişkilerin normalleşmesinden yana. Trump’ın, önemli rakiplerinden Küba asıllı senatör Rubio’ya karşı Florida’da açık farkla önseçimi kazanmasında ilişkilerin normalleştirilmesi yönündeki görüşünün etkili olduğunu söyleyenler var. 2010’da yapılan sayıma göre Amerika’da yaşayan Küba asıllıların sayısı 1.8 milyon. Bunların yarısı Florida’da yaşıyor. Bu nüfusun 1.1 milyonu Devrim’den sonra Kübayı terk edenler. Amerikan başkanı’nın ziyaretinin amacı, Küba’yla ilişkileri düzeltmek istemesinin ötesinde Küba üzerinden diğer Latin Amerika ülkeleriyle olan ilişkilerin iyileştirilmesi. Ticari antlaşmalar yoluyla bölgede nüfuzunu giderek arttıran Rusya ve Çin’e karşı Obama’nın ziyareti, şimdiye kadarki Amerikan politikasının değişmesi yönünde önemli bir adıma işaret ediyor.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016