Ölçmezsen bilemezsin

Son 5 yılda (2007-2012) Silikon Vadisi’ndeki bilişim sektörü yüzde 10 daraldı. Boston yöresindeki bilişim kümelenmesi yüzde 14 azaldı. Los Angeles yöresindeki yüzde 8 azaldı. Texas’taki azalma yüzde 17. San Diego’daki azalma yüzde 38. ABD genelinde bilişim sektörü daralması yüzde 11. 

New York’ta ise bilişim sektöründebüyüme var: Yüzde 32.

“Kentsel Gelecek Merkezi” (Center for an Urban Future) adlı fikir üretim kurumu tarafından hazırlanan 46 sayfalık araştırmada (“New Tech City”) bunun nasılı ve nedeni üzerinde duruluyor. 

• 2007-2012 döneminde New York’ta melek yatırımcı veya girişim sermayesi destekli 486 yeni bilişim şirketi kuruldu. 

• Bunlara ek olarak, finansal desteği olmayan bini aşkın bilişim şirketi daha kuruldu.

• San Fransisco, Boston ve diğeryerlerden bir düzine kadar eski şirket New York’a taşındı. 

• 28 bilişim şirketini Harvard İşletme Okulu (Business School) mezunları kurdu. 

• 2007-2012 arasında bilişim sektörü çalışanı sayısı 41 binden 52 bim 900’e çıktı. Artış: Yüzde 28.7.

• Aynı dönemde şehir genelinde özel sektör eleman sayısı sadece yüzde 3.6 büyüdü.  
• 2007-2012 arasında New York’ta kurulan yeni şirketlerden 15 tanesi 50 milyon dolardan fazla kazanç sağladı. 27 tanesinin kazancı 25 milyon dolar oldu. 81 tanesi ise en az 10 milyon dolar kazandı. 

Bilişimle ünlenen merkezlerden eleman, şirket, para, bilgiyi New York nasıl çekmeyi başardı? 

Bir görüşe göre, “teknolojiyi üretme ve geliştirme aşamasından, teknolojinin uygulanması aşamasına” geçiş arttığı için... New York ne de olsa dünyanın en yaratıcı endüstri merkezi: Şehirde yaratıcı kültür üreten 65 bin 621 şirket var. Çalışan sayısı 359 bin 210 (Ocak 2012). Buradaki bu yaratıcı enerjiye bilişim desteği lazım. Teknoloji ve içerik, New York’ta evleniyor.

New York’u mesken tutan bazı markalara bakınız: Google. Facebook. Twitter. LinkedIn. Mashable. Tumblr. Huffington Post. Gawker Media. Kickstarter. Foursquare. 
Bu şirketlerin New York’u, başka yerlere tercih etmesi boşuna değil. Görevini yenisine devretmeden önce Belediye Başkanı Bloomberg’in girişimiyle hazırlanıp Eylül 2013’te yayınlanan “Bir Dijital Şehir Kurmak: New York’un Teknoloji ve Bilgi Sektörü, Büyümeye Nasıl Etki Yapıyor Raporu” daha yeni bilgiler de veriyor:

• Şehirde bu “yeni teknolojiler” ile ilgili olarak çalışan sayısı toplam 262 bin. Yarattıkları katma değer, şehir ekonomisine yılda 30 milyar dolar katıyor. Finans ve gayrımenkul sektörü ikinci sıraya düştü.

• Sadece 2007’den itibaren bu teknoloji ve bilgi sektörünün şehirde istihdama katkısı, özel sektör istihdamının üçte birine eşit.

• New York derken, Manhattan en tanınmışı olmakla birlikte 5 bölgeden oluşan “büyük şehir belediyesi” sınırları içinde kalan bölgeden söz ediyoruz. Bu bölgenin dışındaki “yakın uzak New York”ta özel sektör istihdamı 2007-2012 arasında yüzde 4 kadar azaldı. Aynı bölgede teknoloji ve bilgi sektörü istihdamı yüzde 7 kadar azaldı. Bunların hepsi New York’a, daha doğrusu Manhattan’a ve biraz da şehrin Kadıköy’ü Brooklyn’e yöneldi.

Elalemin şehrindeki teknoloji ve bilgi sektöründeki istihdamdan bize ne diyemeyiz. Çünkü aynısı İstanbul’da oluyor. Ama ne kadar oluyor? Ne işe yarıyor? Katma değeri nedir? Bunu bilemiyoruz. Çünkü ölçemiyoruz. Elin New York’unda küsurlu rakamlarla neyin ne olduğunun hesabı var, 2008’de hazırlığı başlayan Girişimci Bilgi Sistemi’miz, yıl geldi 2014’e hala daha bir bakanlıkta saklı duruyor.