Önemli açıklamalarım...

Osman Ata ATAÇ
Osman Ata ATAÇ İŞLETMECİLİK SOHBETLERİ oaatac@gmail.com

Artık bu yazım da basında ‘Dr. Ataç’tan önemli açıklamalar” başlığı altında yer almazsa ne diyeyim? İki haftadır Global-liberal düzenin eleştirilen sonuçlarının nedenlerini işletmelerin değerlendirilme sistemlerinin suiistimale açık hatta suiistimali teşvik eder yapıda olması ve bir çok konuda denetleme olmaması olarak veriyorum. Bu önemli açıklama değil mi? Neyse!
Suiistimal ille de yasa dışı demek değildir. Bir kere birçok Batılı ülkede yasalarla sıkı denetlenen bir çok uygulama çoğu diğer ülkede denetlenmez. Bazı uygulamaların uluslararası denetlenmesi ise olanaklı bile değildir. Bir çok işletme kendi ülkesinde yapamadığını başka ülkelerde veya uluslararası platformlarda rahatça yapar. Ulusal düzeyde bile birçok ülke denetlenmesi gerekli bir çok alanda ya denetleme yapmaz ya da yapamaz. Defalarca dediğim gibi tüm gayri ahlaki ve gayri adil uygulamaları düzenlemeye ise yasa yetse uygulamasını herkes beceremez. Hiç bir yaptırım ile karşılaşmadan yanlış-gayrı adil-gayrı ahlaki davranan o kadar çok işletme var ki saymakla bitmez. Bunlar zeytine boya, zeytinyağına çiçek yağı katmak, ıskarta ürünleri yeni diye paketlemek falan gibi ihlaller de değil. Çok daha ciddi. Sadece iki örnek vereceğim.

Bahsedeceğim ilk işletme dünyanın ‘önde gelen’ işletmelerinden biri. Hatta 2018 yılında ‘dünyada başarısı sürdürülebilir’ ilk altmış şirketten biri olarak bile seçilmiş. Bir eczacılık devi. Yıllık satışları 30 milyar doların üstünde. Yani zeytine ayakkabı boyası katacak çapta bir firma değil. 2012 yılında bu işletme hakkında bir araştırma başlatılmış. İşletme aman dilemiş. Üç milyar dolar ceza ödeyip konuyu kapatmış. Para cezasına ilaveten işletme beş yıllık bir anlaşmayı da imzalamaya mecbur edilmiş. Bakın bu beş yıllık anlaşmada neler var. Satış teşkilatına verilen teşviklerin değiştirilmesi, satış elemanlarının işletmenin ürünlerini müşterilerine önermeleri için doktorlara para, hediye, vs., vermemesi ve satış elemanlarına verilen hedeflerin ‘reçete’ sayısı cinsinden olmaması. Ayrıca işletme bu anlaşmayla Ar-Ge çalışmalarının transparan bir biçimde yapılacağını da (şirket sırrı klişesinin arkasına saklanmayacağını) vaat ediyor. Peki bu işletme ilaçlarını satmak için sadece doktorlara (ve eşlerine) hediye ılıca ve safari seyahatleri hediye etme, konferanslarda konuşmaları için fahiş ücretler ödeme ve işletme tarafından yazılan tıbbi makalelerin üzerine adlarını koyarak bastırmaları için yüklü rüşvetler vermenin ötesinde bir şey yapmış mı? Yapmaz olur mu? Belli bir derde deva olarak satış izni alınan ilacı her derde deva ebegümeci gibi pazarlamak bunlarda, ilaçların ciddi yan etkilerini yayınlamamak, yayınlayanlara baskı yapmak da bunlarda. Sosyal sigortaya gönderilen faturalarda normal indirimleri yapmamak da var. Bakın bunların büyük bir çoğunluğu yasalara aykırı da değil.

İkinci işletme, daha önce bahsetmiştim, bir banka. Bu işletme henüz paçayı kurtarmış değil. İşi zor. Hatırlayacaksınız adı geçen işletme banka çalışanlarına müşteri başına mevduat ve kredi kartı sayısı hedefleri vermiş ve ödül sistemlerini buna göre ayarlamıştı. Bir de görüldü ki tam iki milyon kişi haberleri olmadan bankada mevduat hesabı açmış ve/veya kredi kartı almışlar!! Elbette bunlar hediye değil. Millet istemediği bu hesaplar için hizmet bedeli ödüyor. Peki banka yakalandı da ne oldu? Yönetim alt seviyelerden 5 bin 200 banka görevlisini kovdu. Kendi zeytinyağı gibi üste çıktı.

Bu tür, en azından şaibeli, işletme örneği o kadar çok ki yazmakla bitmez. Önce ülkemizin, insanımızın geleceği ve sonra dünyamızın geleceği için kurumsal uygulamaların denetimine bir ciddi bakış gerekiyor. Yoksa bunun ilerdeki bedeli ağır olacak. Buna yardımcı olmak amacıyla sizlere yasa-dışı-gayrı-adil-ve-gayrı-ahlaki olan uygulamaların, yani denetlenmesi gereken, uygulamaların bir listesini çıkarttım. Denetleme aşağıda sıralanan konuların herhangi birinde suçlu bulunan işletmelere ciddi yaptırımlar getirmelidir. Bir iki fukara memura ceza kesmek, kuruma komik para cezaları vermek yetmez, azdır ve günahtır.

- İşçi sömürüsü ve kötü muamele: Elverişsiz, sağlıksız koşullarda işçi çalıştırma; çocuk ve kadın işçi sömürüsü; cinsel istismar; ayırımcılık; taciz; işletmenin yasa dışı işler konusunda uyarıda bulunanları tehdit veya cezalandırma; kayıtsız-sigortasız işçi çalıştırma; vs.,

- Mali yolsuzluklar: Rakiplerle anlaşıp fiyat sabitleme; müşteriye gereksiz işlemler için fatura çıkartma; vergi kaçırma; işletmenin defterleriyle oynama (işletmeyi vergi kaçırmak için zararda veya kar etmediği halde karda göstermek); performans harici nedenlerle bazı kişilere haksız paralar ödeme; kısa dönem menfaatler için yatırımcıların paralarını riskli yerlere yatırma; vs.,

- Yalancılık: Satış elemanlarının müşterilere yalan söylemesi; reklam ve tanıtmada yalan ve abartma; yasa dışı işlemleri veya sağlıksız iş koşullarını ört bas etme; raporlarda sahtecilik; ortaklara, resmi makamlara, sendikalara yalan beyanda bulunma; ürün ve hizmetlerle ilgili riskleri müşteri ve çalışanlardan saklama; çıkar çatışması içinde kendi veya kurum dışındakilerin menfaatlerini kollama; müşteriye gereksiz pahalı parça satma; rüşvet alma, rüşvet verme; vs.,

- Enerji, su israf etmek aşırı karbon salmak: Yenilebilir enerjiye yatırım yapmadan aşırı enerji, su tüketme; aşırı sera gazı salıp çevreye zarar vermek.

- Aşırı, yeniden işlenemeyen atık üretimi: Yanlış veya eskimiş teknoloji kullanarak veya gerekli tedbirleri almayarak aşırı miktarda yeniden işlenemeyen atık üretmek

- Yenilikçi Olmamak: Daha etkin üretim ve ürünlere ulaşılmasını sağlayacak Ar-Ge yatırımı yapmamak.

- Ödemelerde adaleti sağlamamak: Yöneticiler ve çalışanların ücret/tazminatları arasında uçurumlar yaratmak.

- İşçi emekliliğine katkı Sağlamamak: İşletmenin Emeklilik fonuna ve diğer işçi güvenlik programlarına katkıda bulunmamak.

- İşçi güvenliğini ihmal etmek: Yaralanma ve ölüme yol açabilecek tedbirleri almamak.

- İş güvenliliği sağlamamak: Endüstri averajının çok üstünde personel devir hızına sahip olmak.
- Yönetici çeşitliliği sağlamamak: Yönetimde dezavantajlı guruplardan temsilcilere yer ve söz vermemek.

- Sürdürülebilir ödeme sistemi kurmamak: Ücret/tazminat olarak özellikle üst yöneticilere yapılan ödemeleri performansa bağlamamak.

- Kalitesiz tedarikçiler kullanmak: Tedarikçilerin seçiminde yasa dışı, gayri ahlaki ve gayri adil uygulamaları olanlarla çalışmak

- Hava kirliliğine yol açmak: Gerekli önlemleri almayarak aşırı hava kirliliğine yol açmak.

- Ürünlerin çevreye etkisini düşünmemek: İşletmenin pazarladığı ürünlerin fiziksel ve sosyal çevreye sakıncalı olabilecek etkilerini hesaplamamak.

Siz söylemeden ben yazayım. Bu görüşlerimi paylaştığım her iş adamı arkadaşım “İyi güzel de ben bunlara uyarsam uymayan rakiplerim beni üç günde batırırlar” demiştir. Yerden göğe haklılar, kurallara uymayanların yaptıkları yanlarına kar kalırsa kurallara uyanlar ceza görür. Sonunda “Allah’ın enayisi ben miyim?” denir ve kimse kural mural dinlemez. Ülkede düzen kurmak işte böyle bir iş.

Sağlıcakla kalın.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Teknokrat-Politikacı 30 Ekim 2019
Strateji mi? 23 Ekim 2019
Tenkisat 16 Ekim 2019
Kasvetli ilim 02 Ekim 2019
Zombiler 25 Eylül 2019
Yeni Bull 18 Eylül 2019
Bull 11 Eylül 2019
Neden olmuyor? 04 Eylül 2019
Olmayacak duaya... 28 Ağustos 2019