Perşembenin gelişi

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, kısa süre önce yapılan Olağan Divan Kurulu toplantısında maç/oyuncu izlemek için sık sık yurt dışına gittiğini ve bu yüzden ligde oynanan bazı karşılaşmalara gelemediğini dile getirmişti. Sayın Başkan'ın yurt dışından önce Beşiktaş’ın maçlarını izlemesi çok daha yerinde bir tercih olur. Nedenini sorarsanız, kendisinin başkanlık koltuğuna oturduğu günden bu yana camia içinden “falanca mevkiye transfer lazım” denilen her noktada Beşiktaş zaaf yaşadı, yaşamaya da devam ediyor.

Futbolu çok iyi bildiğini zanneden yönetim kurulu da kendi kalesine gol atmaya. Üretilen palyatif çözümlerin siyah-beyazlıların sıkıntılarına çare olmadığı Akhisar Belediyespor maçıyla bir kez daha görüldü. Sakız gibi uzatılan sağbek–solbek konuları nasıl geçmiş sezonlarda can yaktıysa; bu yıl da kalede, stoperde, orta alanda hatta bek mevkiinde sıkıntılar devam ediyor. Hatırlayın, transfer döneminin sonlarında yönetim cephesinden verilen demeçlerde hangi görüşler savunuluyordu? “Veli kısa sürede iyileşecek, Tolgay da ikinci yarıda döner. Ne gerek var orta alan transferine?” Peki, sonuç ne oldu? Her maç forma giymekten dili dışarı çıkmış Atiba ve Oğuzhan, zihnen yıpranmış oyuncular, sonunda pes eden bir takım. “Milosevic, İsveç Milli Takımı'nın stoperi ayrıca Franco da var. Stoper konusu bekleyebilir.” görüşünde olan yöneticilerin Rhodolfo–Tosic ikilisinin uyumu hakkında söyleyecek bir iki cümleleri var mıdır acaba? Keza Tolga’yı alternatifsiz bırakıp oyuncunun kendisini hazır tutmasının önüne set çeken de Beşiktaş yönetimi değil miydi? Hatta ben biraz çıkıntılık yapıp şunu da rahatlıkla iddia edebilirim ki, hücuma katılıp orta yapamayan bek Beşiktaş gibi şampiyonluğa oynayan bir takımın beki olamaz. Yüz metreyi 20 saniyede koşan bek de… 

İşin gerçeği Beşiktaş’ın Akhisar karşısında zorlanabileceğini ben dâhil pek çok futbolsever tahmin ediyordu. Maç sonu istatistiklerine bakıldığında; siyah-beyazlıların topa sahip olma, orta girişimi, korner ve şut rakamlarında dikkat çekici sonuçlara eriştiği görülüyor ama bu noktada yine alışılmışın dışında bir soru soralım. Acaba 4. dakikada gelen golden sonra Beşiktaş mı Akhisar’ı sahasına kapattı yoksa kontratağa yatkın Akhisar mı yarı alanında beklemeyi seçti? Bence sorunun doğru cevabı ikinci şık. İkinci devrenin sonlarına doğru Beşiktaş’ın pili iyiden iyiye bitince rahat rahat pas yapıp zamana oynayan da yine Ege temsilcisiydi. Hem meramımı anlatmak bakımından hem de kazanılmış maçtan sonra düştüğüm bir not olması hasebiyle, Bursaspor karşılaşmasından sonraki yazıma dönmek kanımca faydalı olacak. Bakın o mücadelenin ardından ne yazmışız: “Bana kalırsa, Şenol Güneş de daha geniş bir rotasyona sahip olmayı istiyor ancak kullandığı 14 futbolcu dışındakilerin seviyesini yeterli görmüyor. Bu sebeple siyah-beyazlıların ligi koparabilmeleri için eldeki mevcutları nitelik ve nicelik açısından yeniden değerlendirmeye tabi tutup, ocak transfer dönemine bu şekilde girmesinde fayda görüyorum.”

Uzun lafın kısası, dinlenmiş ve kafaca yenilenmiş bir Beşiktaş’ın ilk on biri itibariyle Akhisar’a üstünlük kurması beklenen sonuç olabilir. Öte yandan benim perşembe günü yayınlanan köşemde bu maçı kafamda oynayıp sizlere aktarırken, “Şahsi fikrim Beşiktaş’ın bu maçta defansif açıdan başarılı olması gerektiği yönünde. Aksi halde bir puan kaybı yaşanabilir.” yazmamın da bir sebebi vardı. Beşiktaş yönetiminin bir türlü görmek istemediği o sebep, 3 kulvarda başarılı olma hedefi güden bir takımın bu kadar dar rotasyonla yoluna devam etmesinin imkânsızlığı idi. Düşünün neredeyse hiç forma giymemiş (belki de giyememiş yazmalıyım) iki stoperiniz, bir santrfonuz, bir sağ bekiniz, bir sol bekiniz, bir de kaleciniz var. Böyle bir kadronun yeterliliği sorgulanmayacak da ne olacak? 

Beşiktaş’ın Akhisar karşısında aldığı yenilgi tamamen “perşembenin gelişi” kapsamında değerlendirilmelidir. Perşembe günü haftanın maçlarına seçtiğimiz ana başlık “Kader haftalarından biri” idi. Ve Beşiktaş 13. haftanın kaybedeni oldu.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Ciddiyet şart 02 Şubat 2016