Soğuktan kazanç

Edip Emil ÖYMEN
Edip Emil ÖYMEN YENİLEŞİM edip.oymen@outlook.com

Norveç’in Atlantik Okyanusu kıyısında Sogn on Fjordane bölgesinde, yalçın bir dağın içindeki eski Ledfal madeni, Avrupa veri merkezleri kompleksine dönüştürülüyor: 120 bin metrekare. 11-18 metre yükseklikte 75 büyük galeri. Sabit sıcaklık 8 derece. Enerjisini hidroelektrik ve rüzgardan alacak. Norveç’te ikisi de bol. Ayrıca, veri merkezinin olmazsa olmazı soğutma, doğanın bir bonusu: Norveç’in soğuk suları hazır. Ağustos 2016’da anahtar teslim. Şimdiden IBM ve Rittal ilk müşteriler. 

Burası, olivin adlı mineralin çıkartıldığı bir madendi. Olivin; demir çelik, döküm sektöründe kullanılan çevreci bir mineral. Madenin bu özelliği sayesinde içine kamyonların girebileceği yükseklikte galerileri zaten var. 

Uzun bir dikdörtgen şeklindeki ülkenin üst kenarında Stavanger’deki eski NATO cephaneliği ve istihbarat merkezi de şimdi 22 bin metrekare bir veri merkezi. Yeşil Dağ adlı 60 metrelik bir kayanın altında. Ve elbette bu yeni işleviyle orası da çevre dostu, sürdürülebilir, ucuz temiz enerji kaynaklı. 

Kuzeyin sağladığı doğal koşullar, veri merkezi maliyetini azaltmaya uygun. İsveç de benzer koşulları bilişim dünyasına sunuyor: Facebook’un 27 bin metrekare veri merkezi, Stockholm’ün 900 km kuzeyinde, Kuzey Kutup Dairesi’nin orada Lulea’da kuruldu... 

Ama en olmadık yerde, Stockholm’de, şehrin kaliteli semti Södermalm’da Vita Berg Parkı’nın 30 metre altında granit bir kayalık içindeki eski nükleer sığınak şimdi Bahnhof (İstasyon) adlı yenilikçi bir veri merkezi. Bin 200 metrekare alan. Burada çeşitli şirketlerin sunucuları var. WikiLeaks sunucusu da buradaydı. 

Microsoft, geçen yıl Finlandiya’nın başkenti Helsinki’nin hemen batısında Espoo’da eski Nokia merkezinin oralarda (yerini açıklamadığı) bir veri merkezi kurdu. Bir de 250 milyon dolar faturalı daha büyüğünü kurma projesi var... Google, yine Helsinki’nin 150 kilometre doğusunda Hamina’da deniz kıyısında eski bir kağıt fabrikasını veri merkezine dönüştürdü. 

Finlandiya, küresel bilişim devlerinin ilgisine karşılık Helsinki’yi Almanya’nın kuzey kıyısında Rostock- Ribnitz bölgesine bağlayacak bin 100 km’lik, 15 Terabit (Tb) kapasiteli bir denizaltı fiber kablosu döşüyor. (1 Tb = Saniyede 1 trilyon bit veri iletme kapasitesi. Böylece 1 dakikada 30 bin HD film transfer edilebilir). 

İzlanda’da dünyanın sıfır emisyonlu süper bilgisayarı, Reykjavik yakınında Hafnarfj ordur’da Thor Veri Merkezi’nde. Doğal kaynaklarla çalışıyor. Fizik, kimya, malzeme bilimi, genetik, ekonomi, bioteknolojide 17 farklı araştırmanın verisini hesaplamakla meşgul. İzlanda’da elektriğin kilovat saati .05 Euro! AB ortalamasına göre yüzde 20 daha ucuz. 

İnternet ulaşımı sorun değil: İzlanda- İskoçya-Norveç-Kanada’da Nova Scotia arasındaki denizaltı fiber hattından saniyede 9 Tb veri uçuyor. 

Danimarka’da ise Apple, Viborg’da, ve İrlanda’nın Atlantik kıyısında Galway’de iki veri merkezi kurmak için 1.7 milyar euro yatırım yapacak. 

Bütün bu ilginin nedeni, sadece bu ülkelerin havası suyu değil. Buralar, bir de demokrasi, insan hakları, eşitlikçiliği en başarıyla yasalaştıran ülkeler. Bu nedenle, kişisel verileri koruyan yasaları da var. İşi gücü “veri” olan şirketler için dört dörtlük koşullar burada. 

Bizde ise böyle bir yasa yok. 2010 referandumunda kabul edilen 5982 sayılı kanunla Anayasa’nın 20. Maddesi’ ne yapılan ekleme ile kişisel verilerin korunması temel bir insan hakkı olarak koruma altına alınmış, kanunla düzenlenmesi öngörülmüştü. 4 kez TBMM’e geldi, ama yasalaşamadan kaldı. Böylece Türkiye, AB mevzuatına göre “güvensiz üçüncü ülke.” AB ülkelerinden Türkiye’ye veri transferi yapılamıyor. Durum, ihraç edebileceğimiz bilişim hizmetlerini de engelliyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hollywood’a yapay zekâ 02 Ağustos 2019