Sunacak mısınız, okusunlar mı?

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ sefik@utided.org

Kürsüdeki kişi belli ki çok çalışmış ve çok hazırlık yapmış. Masa üzerindeki notlarını düzene sokarak, bilgisayarındaki sunumu kontrol ediyor. Sunum konusu da dinleyiciler için oldukça ilgi çekici olmalı ki salondakiler pür dikkat kesilmiş, sunumu yapacak kişinin başlamasını bekliyorlar.

Sunum başladıktan bir süre sonra, katılımcılardan biri yanındaki arkadaşına kısık bir sesle şöyle diyordu “ Yahu bu sunumu bize gönderseydi de biz okusaydık. Onun okumasını dinlemek için mi buraya geldik?” Buna arkadaşının verdiği cevap da en az onun söylediği kadar ilgi çekici idi. “ Kendisini mi dinleyeceğim, yansıttıklarını mı okuyacağım şaşırdım!” Her iki arkadaşın da sıkıldıkları ve bu nedenle de dikkatlerinin dağıldığı çok açık görülüyordu.

Bu bana epey zaman önce izlediğim bir mevzuat sunumunu hatırlattı. Perdeye yansıtılanlar, herkesin istediği zaman internet üzerinden erişebileceği metinlerdi. Her yansının içeriğinde de en az onbeş yirmi satır vardı. Salondaki izleyicilere baktığımda gördüğüm, sunum yapanın hızına erişmeye çalışarak, perdedekileri okumaya çalışan insanlardı. Sunumun yarısına doğru dikkatler iyice dağılmış ve ellerindeki telefonlarla oyalananlarda belirgin artışlar olmaya başlamıştı. Sunumu yapan kişi de kendisine ayrılan sürede sunumunu bitirmeye çalıştığından, dinleyicilere odaklanmak bir kenara dursun, sunumunun içerisine gömülmüş durumdaydı.
Sunumun sonunda hiç soru sorulmamasına şaşıran konuşmacı da “Herkes konuya oldukça hâkim sanırım" diye şaka yaparak kürsüden inmişti. Oysa ki çay molasında sohbet ettiğimiz bazı arkadaşlar "İçeriği okuması değil, bilgiyi aktarması gerekirdi" diye yorum yapmışlardı. Ayrıca sunucu, bilgisayar ekranından mı yoksa perdeden mi okuyacağına karar veremediği için bir o yana bir bu yana dönerek, ara sıra da kopmalar yaşayarak sunumunu tamamlamaya çalışıyordu.

Günümüz iş hayatında sunumlar, neredeyse olmazsa olmazlar arasında yer alıyorlar. Kendimizi daha iyi ifade edebilmek için sunumlarımızda, durağan görseller kadar filmler de kullanabiliyoruz. Ancak kaçırdığımız bazı ufak tefek noktalar nedeniyle sunumumuz, faydadan daha fazla zarar verebilir hale gelebiliyor.

Yeni bir müşteri görüşmesi yapmak için gittiğiniz seyahatte yapacağınız etkili bir sunum, olası müşteriyi tatmin ederse işin olumlu sonuca bağlanması çok doğaldır. Bir Batı Avrupa firması ile görüşmeye gittiğimizde, konular hep teknik unsurlar olacağı için, sunumumuzu da ona göre hazırlatmıştım. Makine parkımızı, makine özelliklerini belirten çok kısa metinler içeren ancak makine görsellerinin ardından, o makinelerle işlenen parçaların görsellerinin yer aldığı bir sunumla anlatmıştık. Her yansıya verdiğimiz süre, o yansıda yer alanlar hakkında kısaca konuşmamıza imkân tanıyacak kadar, aşağı yukarı sekiz on saniye kadardı. Soru gelmesi halinde sunumu durdurup konuşuyor ve sonra da devam ediyorduk. Sunuma ayırdığımız süre yaklaşık on dakika sürüyordu.

Sonuçta iyi bir bağlantı yapabilme olasılığının çıkmasında yaptığımız kısa, öz, istenileni kapsayan ve beklentileri karşılayan sunumumuzun katkısı tartışılmazdı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019