Suriye krizinin faturası büyüyor

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF dunyaweb@dunya.com

Rus uçağını düşüren Türkiye, bozulan ilişkileri yeniden rayına oturtmanın yollarını arıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, iki ülkenin birbiriyle kötü ilişkiler içinde olma lüksüne sahip olmadıklarını, ilişkilerin bozulmasından başkalarının sevineceğini ısrarla belirtmesi Türkiye’nin olaydan pişmanlık duymasının bir ifadesidir. Türkiye ile Rusya arasında uzun süreden beri iyi giden ilişkilerden ve yapıcı işbirliğinden bazılarının rahatsız olması çok normal. Özellikle, inşaat alanında başarılı Türk firmaları birçok Batı'lı şirketin Rusya pazarında en önemli rakibi. Peki, Türkiye bu yanlışın içine nasıl düştü? İki ülke bir çatışmanın içine sürüklenir mi? İstenmeyen böyle bir durumda NATO’nun tepkisi nasıl olur? Soruları çoğaltmak mümkün. Gerek Cumhurbaşkanı gerekse Başbakan Amerikan ve NATO yetkilileriyle yaptıkları toplantılarda Türkiye’nin haklılığını anlatmaya çalıştılar ancak, pek başarılı oldukları söylenemez. Başta Amerika olmak üzere Batı ülkeleri Türkiye’yi haklı buluyor görünseler de olaydan memnun değiller. Zira, Batı’nın gözünde düşürülen uçak Rusya’ya Suriye’deki askeri yığınağını arttırması için bir fırsat oluşturmuştur. NATO’nun bölgeye göndermeyi planladığı uçak ve gemiler de daha çok artan Rus gücünü dengelemeye yönelik.

***

Paris’teki İklim Zirvesi'nde Putin, Erdoğan’ın görüşme talebini geri çevirdi. Obama-Putin görüşmesinde, Putin’in olay hakkında Obama’ya bilgi verdiği; Obama’nın da üzüntüsünü ifade ettiği belirtiliyor. Görüşmenin ayrıntıları bilinmemekle birlikte, başka konular da konuşulmuştur. Obama’nın, IŞİD’in finansal ve insan kaynaklarının kurutulması amacıyla Türkiye’ye sınırlarını daha sıkı koruması için tedbirlerin arttırılması yönünde yaptığı önerilerden, Putin’in rahatsızlığını kısmen de olsa paylaştığı anlaşılıyor. Olayın siyasi sonuçları dışında ekonomik sonuçları da Türkiye’yi çok zorlayacak. Türk işadamlarının dışarıya açılmasında Sovyetler sonrası Rusya’nın önemi büyük. Türkiye ve Rusya arasındaki ticaret hacmi 30 milyar doların üzerinde. Kullandığımız petrolün yüzde 35’ini, doğalgazın ise yaklaşık yüzde 55’lik bölümünü Rusya’dan ithal ediyoruz. Rusya’ya en önemli ihracat kalemlerimizden biri olan turizmde tehlike çanları çalmaya başladı. Rusya, Türkiye’ye en çok turist gönderen ikinci ülke. Başlayan tur iptalleri, Türkiye’de faaliyet gösteren tur operatörleri ve acentalardan başlayarak turizm sektörünü etkileyecek; iflaslar ve işsizlik artacaktır. Avrupalı turistlerin sayısında zaten öteden beri bir düşüş vardı. Türkiye’nin Rusya’dan ithal ettiği en önemli kalemlerden petrol ve doğalgaz konusunda Başbakan Davutoğlu her ihtimale karşı hazırlıklı olduklarını İran ve Azerbaycan’la temas halinde olduklarını söylüyor.

***

Stratejik derinliğin stratejik hatayla sonuçlandığı görülüyor. Obama’nın sorunun diplomatik yollardan çözülmesi konusunda her iki ülkeye, özellikle de Türkiye’ye yaptığı çağrının, Rusya’dan özür dilenmeyeceğini açıklayan Türkiye’nin yaklaşımıyla örtüştüğünü söylemek zor. Suriye iç savaşının faturası giderek büyüyor. İç savaşın başlamasından bu yana bölge ülkeleriyle ilişkilerimiz bozuluyor. Osmanlı’dan Sovyetler Birliği’nin tarih sahnesinden çekildiği süreye kadar inişli çıkışlı seyreden Türk-Rus ilişkileri 1990’lardan bu yana geçen sürede altın çağını yaşıyordu. Şimdi onu da kaybediyoruz. Rusya ile bozulan ilişkilerin bölgenin diğer ülkeleriyle zaten limoni olan ilişkileri de bozma potansiyeli var. İran olayı kınadığını açıkladı. Uçağın düşürülmesi sonrası Putin’in AKP iktidarı Türkiye’yi İslamlaştırıyor açıklamasına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, halkın yüzde 99’unun Müslüman olduğu bir ülke için bunun saçma olduğu şeklindeki cevabı ise pek tatminkar değil. Bir ülke halkının Müslüman olmasıyla yönetimin siyasi İslamı ihya eden, laiklikten uzaklaşan politika izlemesi aynı şeyler değil. NATO, Batı ülkelerinin askeri ittifakı. Bu örgüte üye olanların hepsinin ileri demokrasiyle idare edilen ülkeler olduğu gerçeğini unutmayalım. Batı’da, Türkiye’nin demokrasiden uzaklaşarak otoriter bir yönetime kaydığı yönünde endişeler giderek güçleniyor. Demokrasiden uzaklaşan Türkiye sadece ekonomik açıdan değil, siyasi açıdan da çok zorlanır. Ülkenin NATO üyeliğini bile sorgulamaya başlayanlar çıkar.

Dikkatli olmamızda faydalar var.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016