Teknoloji transfer ofisleri

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ sefik@utided.org

Geçtiğimiz hafta perşembe günü, Erciyes Teknopark AŞ. ve Erciyes Teknoloji Transfer Ofisi tarafından organize edilen, Kapadokya Üniversite Sanayi İşbirliği Çalıştayı için Ürgüp’e gittik. Çalıştay kapsamında üniversite sanayi işbirliğinde süreç yönetimi, iş geliştirme stratejileri, finansman ve fikri hak paylaşım gibi başlıklar ele alındı.

Erciyes Teknopark AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Mahmut Doğan yaptığı konuşma arasında “Yıllardır dile getirilen üniversite sanayi işbirliği, söylemden eyleme dönüşmüş, verimler alınmaya başlanmıştır. Ancak henüz bu işbirliği yeterli olgunluğa ulaşmamıştır" dedi. Bu ifadeye katılmamak mümkün değil.

Çalıştay sırasında değişik teknoloji transfer ofislerinden gelen tecrübeli uzmanlarla fikir alışverişinde bulunma fırsatını bulduk. Hepsiyle firesiz görüş birliğimiz “İhracatımızda ileri teknoloji ürünlerinin payının yükseltilmesi" üzerinde oldu. Fikir birliği sağladığımız diğer bir nokta da “Büyüklerin teknoloji konusunu daha kolay hallettikleri" üzerindeydi.

KOBİ sahipleri ve yöneticilerinin Ar-Ge konusundaki düşüncelerinin, piyasadan bazı kişilerin şaka yollu ifade ettiği gibi “ARakla - GEtir" durumundan “ARaştırma - GEliştirme" yönüne dönmesinden duyulan memnuniyet de aramızda dile getirildi. Ancak, akademisyenler ile iş insanları arasında, teknoloji aktarımı konusunda, istenilen seviyede sağlıklı iletişim kurulamadığı ve işbirliğinin olması gerektiği düzeye getirilmesinde zorluk çekildiği görüşümüze katılan çok oldu. Gerek iş insanları arasında geçirdiğim kırk küsur yılda ve gerekse akademik çevrelerle olan birlikteliklerimde bir noktayı fark ettim. Gözlemlediğim en önemli konu, akademik teknolojik seviye ile KOBİ sahibi ve yöneticilerinin sahip oldukları teknolojik seviyelerin birbirlerini tamamlayan bilmece parçaları gibi oldukları.

Birbirlerini tamamlama durumunda olan bu parçaların, birbirlerinden haberdar olma konusunda oldukça geri kaldıkları da çok açık bir gerçek. Üstüne üstlük, bir araya geldiklerinde de aynı dili konuşmakta zorluk çektiklerini görüyoruz. Bir tarafta fikrini kaptırma endişesi varken, diğer tarafta parasını boşa harcama endişesi var. Bir taraf önce bilimsel çıktıyı ve sonra ticari sonucu düşünürken, diğer taraf bilimsel çıktıyı hiç düşünmeden, öncelikle ticari sonuca odaklanıyor. Bu farklılıklar da tarafları “Konuşuyoruz amma anlaşamıyoruz" durumuna düşürüyor.

Kişisel yorumum şu ki teknoloji transfer ofisleri bu aşamada çok önemli bir rol üstleniyor. Nasıl farklı yazılımların birlikte çalışması için “Ara yüz" denilen birleştirici yazılımlar kullanılıyorsa, bu ofisler de akademik çevre ile iş insanlarının arasında, bu ara yüz görevini sağlamalı. Hatta gereğinde, tarafların bir araya gelmelerini engelleyerek, her iki tarafla da görüşmeleri kendileri yürütmeli. İşbirliği fikirleri olgunlaştıktan sonra tarafları, olası işbirliğini olumsuz beklentilere ve davranışlara yol açmayacak ortam ve zeminlerde birleştirmeli.

Sözün özü şu ki teknoloji transfer ofisleri çalışanları, çok usta müzakereciler olmak zorunda.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019