Ticaret savaşları savaşa dönüşebilir mi?

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi dunyaweb@dunya.com

Ticaret savaşı ufukta göründüğüne göre ben de eksik kalmayayım diyerek konuya balıklama dalmak istiyorum. Ancak genel görüşün biraz daha aksine görüşlerle. ABD merkezli bir global düzenden -ama özellikle de konumuz şu anda ticaret olduğundan- ticaret düzeninden başka bir düzene örneğin Çinin kuralları ile geçmek mümkün olur mu? ABD’nin gümrük vergisi kota vs koyduğu ülkeler isyan bayrağını çekerek başka bir merkez etrafında dizilebilir mi? Cevap evet ise Trump ve ekibi bunu göremeyecek kadar zayıf mı? Bu konuda güvendiğim isimlerin tespitlerini özetlemek istiyorum.

ABD daha önce savunucusu olduğu serbest ticaret ilkelerinden vazgeçerse AB veya Çin gibi başka bir ülke yerini alabilir mi sorusunun ekonomik cevabı ‘ticaret dengesi’ kelimelerine bağlı. Ve cevap hayır; ABD’nin ticaret politikası ticaret açığı ile sonuçlanırken Çin ve Almanya, fazla vermek üzere kurulu bir ekonomik düzen içinde yaşıyor:

1- Sermayenin az yatırım talebinin ise yüksek olduğu bir dünyada ticaret fazlasına sahip olma rejimi içinde bulunan ülkelerin ödülü sermaye ithal edebilen ülkelerden biri olma şansı oluyordu. Ve bu büyümek için gereken kaynaklara erişim demekti. Ancak sermayenin fazla, talebin ise düşük olduğu bir dünyada, örneğin günümüzde, ticaretin bir ülkeye fayda sağlaması sadece net ihracatında artış yaşandığında söz konusu olabiliyor.

2- Birinci Dünya Savaşından başlayarak 1960’a kadar yerle bir olmuş dünyada tasarruf açığı ve yüksek yatırım talebi söz konusuydu. Bu ortamda ABD ticaret fazlası verirken sermaye hesabı açık veriyor ve tasarruf fazlasını da yatırıma aç ülkelere yollayarak onların büyümesini kendi ihracatını destekliyordu. Bu durumda yukarıda da belirttiğim gibi ticaret fazlası veren ve sermaye ihraç eden bir ülkenin ticaretin merkezi olmasında şaşılacak bir şey yok.

3- Ancak gel zaman git zaman artık sermaye ve tasarruf fazlası ve talep açığı söz konusu oldu. Yeniden bir inşa veya teknolojik bir değişim olmayacaksa kısa vadede bu durum da değişmeyecektir. Bu dönem ABD’nin dünyanın tasarruf fazlasını çektiği ve karşılığında ticaret açığı verdiği bir dönem. Ve diğer ülkeler büyümelerini ihracat üzerine kurduklarından ABD yine global ticaret rejiminin merkezi. Yani gerek 1910’lardan 1960’lara olan dönemde, gerekse sonrasında ABD farklı 2 formla ticaret rejiminin merkezi olmayı başardı.

4- Şimdi merkezi Almanya (EB yerine kullanıyorum) veya Çin gibi ticaret fazlası veren ülkelere kaydırmak isterseniz bu merkezle iş yapan ülkelerin karşısında açık veren ve böylece ülkenin hızla büyümesini sağlayan bir ortak değil aksine yavaş büyümesine neden olacak bir yapı olacak.

5- Bu kolay yoldan bir merkez değişimi olmayacağını ve fakat Bretton Woods öncesi dönemde olduğu gibi kur savaşları (Trump bu kısmı tam anlamıyor, Kanada’ya vergi koyuyorsun ama CAD zayıflıyor, bu durumda ne anlamı kaldı verginin? ) ve sen bana yaparsan ben de sana yaparım stratejilerinin uygulanacağı düşündürüyor.

6- Bu nedenle şayet ABD artık merkez rolünü oynamak istemiyorsa (ki daha önce rakamlarla neden rezerv para rolünü de istemeyebileceğini paylaşmıştım) yerine bir başka ülke geçmesindense global bir yeni düzen ama bu kez Keynes’in istediği ama White karşısında yenildiğine benzer bir düzen söz konusu olacaktır. Zaten bir sonraki krizden sonra olacak olan da bu. Kısa vadede ABD ticaret rejiminden kaynaklanan gücü ile sadece ticarette değil ticaret dışı konularda da daha iyi koşullar dikte edebilecek durumda. Çünkü yukarıda saydığım nedenlerden dolayı alternatifi yok. Ancak beni korkutan ticaret savaşlarının başka bir yönü. Globalizasyonla beraber tedarik zincirleri tün dünya geneline yayıldı. Bu nedenle ülkeler arası gerginliklerin de azaldığını söylemek hatalı olmaz. X ülkesinin Y ülkesi ile savaşması doğrudan kendi ekonomisine de zarar vermesi anlamına geliyor. Ancak ülkeler global tedarik zincirini kırarak millileştirmeye çalışırsa bu siyasi gerginliklerin daha hızlı çatışmaya dönmesi ile de sonuçlanabilir. Ki Trump’ın tavrında asıl tehlikeli olan bu yaklaşım. Trump rekabet değil milli güvenlik nedeni ile gümrük vergisi koydu. Çok farklı sonuçlar oluşacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019