Trump niçin bu kadar popüler?

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF dunyaweb@dunya.com

Onaltı aday adayıyla başlayan Cumhuriyetçilerin seçim kampanyası dört adayla devam ediyor; Donald Trump, Ted Cruz, Marco Rubio ve John Kasich. Trump, salı akşamı Michigan ve Mississippi eyaletlerindeki önseçimleri de açık farkla kazandı. Serbest ticaretten yana olduğunu; ancak bunun adil olması gerektiğini söyleyen Trump, Çin ve Japonya ile ticarette Amerika’nın verdiği açıkları bu ülkelerin döviz kurlarını manipüle etmelerine bağlıyor. Cumhuriyetçi Parti’nin ağır toplarının tüm engellemelerine karşın kamuoyunun Trump’a desteğinde büyük artış var. Geçenlerde, yarıştan çekildiğini açıklayan New Jersey Valisi Chris Christie Trump’ı destekleyeceğini açıkladı. New Hampshire ön seçimlerini kaybetmesinin ardından bu kararı alan Christie’ye göre, büyük ihtimalle Demokratların başkan adayı olacak Hillary Clinton’ı altedebilecek tek Cumhuriyetçi aday Trump. Clinton’a karşı Demokratlar arasında da muhaliflerin olduğu düşünüldüğünde, Christie haklı olabilir. Önde gelen Cumhuriyetçilerin Trump’a karşı oluşlarının nedeni devlet işleri konusundaki tecrübesizliğinden çok, Cumhuriyetçi Parti’nin felsefesine uygun olmayan açıklamaları. Trump’ın seçilmesi halinde, ülkede yasal olarak bulunmayan kişileri sınırdışı edeceği yolundaki açıklaması daha önceleri ılımlı göçmen politikasından yana olan Marco Rubio ve Ted Cruz gibi adayların da söylemlerini sertleştirmesine yol açtı. Şimdi onlar da Trump gibi kaçaklara karşı önlemlerin arttırılması gerektiğini söylüyorlar.

***

Trump’ın popülaritesinin nedeni, Cumhuriyetçiler dışında kararsız seçmenlerin de hassas oldukları konular üzerinde alışılmışın dışındaki söylemleri. Çoğu Amerikalının gözünde işsizliğin ve ücretlerin düşüklüğünün nedeni, yurttdışında faaliyette bulunan Amerikan firmaları ve ülkeye kaçak yoldan girenler. Yurtdışındaki Amerikan sermayesini ülkeye geri getireceğini, Meksika’dan ülkeye kaçak yollardan girenleri önleyeceğini söyleyen Trump halkın hoşuna gidiyor. Dış politika, özellikle Ortadoğu konusunda Trump ve Ohio Valisi John Kasich diğer Cumhuriyetçi adaylara göre daha ılımlı görüşteler. Trump, Cruz ve Rubio gibi İran’la yapılan nükleer antlaşmanın iptal edilmesi gerektiğini de söylemiyor. Seçilmesi halinde Trump, Suriye konusunda Rusya ile işbirliğini arttırabilir. Cumhuriyetçilerin önde gelenleri Trump’tan olduğu kadar radikal düşünceleriyle öne çıkan Cruz’dan da pek emin değiller. Cruz seçildiğinde artan oranlı vergiler yerine yüzde 10 oranında sabit vergi getireceğini, Amerikan Gelirler Dairesi’nin (Internal Revenue Service) lağvedileceğini, İran’la yapılan antlaşma ve sağlık reformu yasasının iptal edileceğini söyleyip duruyor. Cruz, Trump’ı da unutmamış; üçüncü ülkelerle ticari konuların müzakeresinin yanı sıra Meksika-ABD sınırına örülecek duvarın yapım işini de Trump’a vereceğini söylüyor. Trump ve Rubio arasındaki ortak nokta askeri harcamalar konusunda. İki aday da Amerika’nın eski gücüne kavuşturulması için askeri harcamaların arttırılması gerektiği görüşünde.

***

Amerikan seçimleri, Amerikan halkını olduğu kadar dünyayı da yakından ilgilendiren bir konu. Cumhuriyetçi Parti’nin seçimi kazanması halinde Ortadoğu politikasında önemli değişiklikler gündeme gelebilir. Trump’ı destekleyenlerin çoğunluğu beyaz, orta tabakadan muhafazakar Amerikalılar. Artan terörizm, ulusal güvenlik, yasadışı göçmenler, işsizlik ve bozulan gelir dağılımından endişe duyan bu kitle, sorunlara Trump’ın çözüm getireceğine inanıyor. Destekçilerine göre Trump’ı diğer adaylardan farklı kılan açık sözlülüğü ve büyük kartellerin sözcülüğünü yapmaması. Başkan adayının belirleneceği 18-21 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek Cumhuriyetçi Parti Genel Kongresi’ne kadar 25 önseçim var. İbre şimdilik Trump’dan yana olmakla birlikte, önümüzdeki günlerdeki gelişmeleri kestirmek zor. 15 Mart'ta yapılacak Florida, Ohio ve Illinois önseçimleri adaylar açısından kritik. Trump, bu seçimleri de kazanırsa Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adaylığını büyük ölçüde garantileyebilir.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016