TÜİK’e AB desteği

Edip Emil ÖYMEN
Edip Emil ÖYMEN YENİLEŞİM edip.oymen@outlook.com

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, geçen gün iyi bir haber verdi: “Kendi içinizde standart koyup hazırladığınız zaman, uluslararası alanlarla mukayese edilebilir istatistikler üretemezsiniz. Bizim temel ilkemiz, TÜİK'in ürettiği tüm istatistiklerde uluslararası standartları, AB standartlarını sağlamaktır. AB istatistiklerine uyum, üretilen istatistiklerin tanım ve yöntem bakımından AB ülkeleri ile karşılaştırılabilirliğini arttırdı. Birçok alanda AB standartlarını yakaladığımızı ifade edebiliriz.” (Türk İstatistik Sistemi'nin Geliştirilmesi Programı Toplantısı, Ankara. 04.12.14)

TÜİK’in, AB standartlarına daha uygun veri üretmesini sağlama amacını AB, paraca ve bilgice destekledi. 2003 – 2014 arasındaki iyileştirme programının bütçesi 23.6 milyon Euro! Bu kadar paradan amaç: Türkiye’nin ürettiği istatistikler AB standartlarına uygun hale gelsin. AB’ne katılım hedefine doğru ilerleyen Türkiye, hazırlayacağı stratejilerde “doğru ve sağlıklı” veriler kullansın. 

Para; uyum çalışmalarının yürütülmesi, teknik yardım / danışman hizmetlerinden yararlanma, çerçeve sözleşmeler, veri toplama çalışmaları, ekipman alımı ve eğitim hibeleri / toplantı, eğitim, konferans ve stajlara katılım bileşenleri, vb harcandı. Bu işlerde, Almanya ve Hollanda İstatistik Ofisleri ile Avusturya Çevre Ajansı’ndan oluşan GOPA Konsorsiyumu Danışmanlık da rol aldı. 

Kısacası, AB’nin bilgi yardımı ve mali desteğiyle, TÜİK’in daha sağlıklı ve karşılaştırılabilir veriler üreteceğini umma hakkımız oldu. Her halde, TÜİK Başkanı’ndan, şu tarz yakınmalar duymayacağız artık? 

“Devletten bir tane bile veri alamıyoruz. Veri almak için cebelleşiyoruz. Şirketlerden aldığımız veriler üzerinden raporlarımızı hazırlıyoruz. Onlar sağlıklı olmayabiliyor.” (Hürriyet,14.02.13) “Bazı kamu kuruluşları, kanun gereği bir takım bilgileri bizimle paylaşmıyor. Özel sektörden doğru bilgi alamadığımızda yanlış çıkan sanayi indeksi, GSMH’e yansıyor. Devamında ekonomik verilerin hatalı olmasına yol açıyor... Üretim istatistikleri adına OECD verilerini inceledik. 475 tabloda veri veremiyoruz.” (Star, Zaman,11.04.12). 

Küresel indekslerde Türkiye veri sağlayamadığı için indekste adımızın yanındaki “n.a.” (not available- yok!) notu daha az görülür oldu. Ama alınacak yolumuz var.

Kamu sektörü, vatandaşın ödediği vergiyle çalışır. Bu çalışmayla veri yaratır. Ama bu verinin “bir kısmını” vatandaşa açar. Açmayı kabul ettiği veriyi, TÜİK’in bundan böyle daha uygun, daha anlaşılır, daha sağlıklı yayınlaması lazım: TÜİK’in web sitesinde kaybolmak istemiyoruz. Verileri, sadece istatistikçi diliyle anlamaya çalışmak istemiyoruz. Verilerin dayandığı temel rakamlara ulaşmak istiyoruz. Anketlerden yüzde hesabı yayınlarken, gerçek rakamlara dayanan veriler de yayınlamalı. Yabancı istatistik sitelerindeki kolaylıkları TÜİK sitesinde görmek istiyoruz. AB, yapacağı yardımı yaptı. Şimdi sıra TÜİK’te... 

Kamunun “açmayı kabul ettiği” veriler, buzdağının görünen kısmı. Bir de suyun altındaki kısmı var: Bu veriler, yasal olarak “kapalı.” Oysa hükümet, kapalı olan kamu verisini açabilir. Böylece, ülkenin “veri güdümlü bir ekonomiye” dönüşme yolunu tüm yenilikçi vatandaşlara açabilir. Zaten Türkiye, Açık Devlet Protokolü’ne katılmayı 2012’de kabul etmişti. Sonra hukuki bir adım atmadı. Kalkınma Planı’ndaki vaade (Madde 410) şimdi bir yenisi daha eklendi: 2014-18 Bilgi Toplumu Stratejisi taslağında 68. Eylem (özetle): “Kamu tarafından üretilen bilgileri, ekonomik ve sosyal amaçlarla işleyerek, toplumun tümü için katma değerli hizmetlere dönüştürebilecek kişilerle paylaşılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hollywood’a yapay zekâ 02 Ağustos 2019