Üç silahşorlar bir araya gelince

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi dunyaweb@dunya.com

Uzun bir süre sonra dünyanın büyük merkez bankalarından aynı sesi duymaya başladık: İşler iyiye gidiyor ve ekonominin desteğimize ihtiyacı azaldı. Bu söylem zaten bir süredir FED tarafından para politikası kararlarına da yansıyordu. Önce alımların azaltılması ve bitirilmesi, ardından faizlerin artırılması ve son olarak da bilançonun küçültülmesine yönelik alınan kararlar. Bu süreçte ECB ve BOE'nin daha pasif kaldığını ve hatta desteklerini artırdığına şahit olduk.

Zayıf büyüme ve enflasyon rakamları ECB'nin Brexit belirsizliği de BOE'nin elini tutan önemli etkenler oldu. Ancak son 2 hafta içinde gelen açıklamalara baktığımızda bu iki merkezde de görüşlerin değişmeye başladığını görüyoruz. Önce BOE içinde oy birliği ile verilen kararlarda şerh sayılarının arttığını gördük arından Başkan Carney dâhil söylemler sertleşti. ECB cephesinde ise daha sonra "yanlış anladınız" açıklaması gelmiş olsa da Başkan Draghi enflasyondaki toparlanmaya paralel olarak piyasaya verilen desteğin geri çekileceğini açıkladı. İngiltere'de net bir enflasyon baskısı olduğunu kabul etmekle beraber Brexit ve daha ötesinden hükümet belirsizliği nedeni ile BOE'nin gerçek anlamda bir faiz artış döngüsüne girmesini zor görüyorum.

Euro Bölgesi'nde ise ABD'ye paralel olarak ücret artışları gerekli momentumu gösteremiyor ancak deflatif baskıların da azaldığını kabul etmek gerek. Sonuç olarak girişte belirttiğim gibi uzun süre sonra ilk kez şahin veya şahin olmaya çalışan 3 ana merkez bankası ile karşı karşıyayız. Bu bono getirilerinin yükselmesi anlamına gelecektir. Özellikle de en büyük alıcıların piyasadan çekileceğini varsayıyorsak.

Ekonominin ısınması ile bonolara satış gelmesi veya güven kaybı nedeni ile bonolara satış gelmesi diğer varlık sınıfları için farklı sonuçlar doğuracaktır. Şu anda fiyatlanan ilk senaryo, bir iki yıl içinde ise ikinci senaryo fiyatlanıyor olacak. Ancak kısa vadeli olarak baktığımızda 1.1270'i kıran Euro'nun 1.15 ve hatta 1.17 seviyesine kadar yükselmesi mümkün olabilir. Euro bölgesi Cari Fazla /GSYM oranı 3.5yüzde 'e yaklaşıyor. Bu elbette büyük ölçüde Almanya kaynaklı, zira aynı oran Almanya için 9yüzde 'ye doğru koşuyor. Ancak Euro bölgesinde bu oran 2012 krizi sırasında çok daha düşük veya eksi seviyelerdeydi.

Bu nedenle Euro temel açıdan daha "tercih edilen" bir para durumda. Kriz sırasında bu durumdan rahatsız olan ECB faizleri eksiye çekerek sermaye hesabını da eksiye çevirmeye çalıştı. ABD ve gelişmekte olan ülkelerde yüksek getirinin çekiciliği nedeni ile gerçekten de para Euro Bölgesinden bu ülkelere doğru aktı.

Bu sayede Euro'nun da değer yitirdiğini gördük. Şayet şimdi "iyileşen ekonomi" nedeni ile Euro Bölgesi getirileri yükselecekse para geri dönmeye başlayacaktır.

Ve cari dengenin de Euro lehine olması nedeni ile paritede yükselişi savunmak daha kolay olacak. Biraz daha orta vadeli bakıldığında ise ABD büyümesinin EB'den daha iyi olacağını ve daha önemlisi Euro bölgesinin bazı ülkelerinde yüksek borçlanma seviyelerinin sorun yaratacağını düşünüyorum. Bu nedenle esmeye başlayan yaz meltemine güvenerek yelkenleri engin mavilere açılmak üzere doldurmak hatalı olacak ancak göl güzel bir seyre müsait.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019