Ülkemizdeki bu tesis alt yapısıyla endüstri 4.0 hayal

Özcan KADIOĞLU
Özcan KADIOĞLU RAKAMLARIN DİLİ ozcankadioglu@hotmail.com

Son yılların en önemli konulardan biri sürekli gelişiyoruz, ileri teknoloji üretiyoruz söylemini kullanıyoruz. Gerçekten böylemi bir bakalım. Bir ülkenin gelişmişliğini gösteren en önemli göstergelerden biri yapmış olduğu yüksek teknoloji ihracatının ihracattan aldığı pay olarak gösterilebilir. Yüksek teknoloji ihracatı yapan ülkelere baktığımızda ihracat içindeki ortalama payı yüzde 15 ila 20 arasında değişiyor. Güney Kore, İsviçre, Çin 'de bu oranlar yüzde 25 seviyesinde.

Ülkemiz için bu oran yüzde 3-3.5 seviyesinde. (Reexport'lar düşüldüğünde bu oran yüzde 1.9 seviyelerine iniyor)

Ülkelerin üretim ve ihracatında dört ana kategori ön plana çıkıyor.

1) Düşük teknoloji;

Gıda ve içecek üretimi, ağaç ve ağaç ürünleri, kâğıt ve kâğıt ürünleri, tekstil, giyim, deri imalatı

2) Orta düşük teknoloji;

Kömür, rafine edilmiş petrol ürünleri, kauçuk ve plastik ürünler imalatı, ana metal sanayi, fabrikasyon metal ürünleri imalatı, makine ve makine ekipmanları kurulum ve onarımı,

3) Orta yüksek teknoloji;

Kimyasal ürün imalatı, elektrik teçhizatı, elektirikli ev aletleri, özel üretim makine ve ekipmanları imalatı, motorlu kara taşıtları ve diğer ulaşım araçları,

4) Yüksek teknoloji;

Temel eczacılık ürünleri ve malzemeleri, bilgisayar ana işletim sistemleri, elektronik ve optik ürünler imalatı, radyo ve haberleşme cihazları, büro bilgi işlem makineleri, tıbbi aletler ve saat imalatı.

Türkiye deki tesislerde incelediğimizde;

- Düşük teknojili tesis sayısı yüzde 62.5, üretmiş olduğu katma değer yüzde 38.9, düşük teknoloji üretim değeri ise yüzde 40.7,

- Orta düşük teknoloji’li tesis sayısı yüzde 28.1, üretmiş olduğu katma değer yüzde 30.9, düşük orta teknoloji üretim değeri ise yüzde 32.5,

- Orta ileri teknoloji’li tesis sayısı yüzde 9.1, üretmiş olduğu katma değer yüzde 25.7,orta yüksek teknoloji üretim değeri ise yüzde 23.8,

- İleri teknoloji’li tesis sayısı yüzde 0.3, üretmiş olduğu katma değer yüzde 4.5, orta yüksek teknoloji üretim değeri ise yüzde 3 olarak hesaplanmıştır. (*)

Türkiye de en teknolojik ürünlerin üretildiği il Ankara, yüzde 30 düşük, yüzde 45 orta düşük, yüzde 8 orta yüksek, yüzde 2.5-3 yüksek teknoloji üreten tesis bulunmakta.

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) her yıl hazırladığı En Büyük 500 Büyük Firma listesinde;

Düşük teknolojili yüzde 38.9,
Orta düşük teknolojili yüzde 39,
Orta yüksek teknoloji yüzde 18.9,
Yüksek teknoloji yüzde 3.2

Oranında şirketler bulunmakta.

Ülkemiz düşük teknolojili ve orta düşük teknoloji’li ürünlerde ihraç fazlası, orta yüksek ve yüksek teknolojide sürekli ithalat açığı vermekteyiz.

Grafikte görüldüğü gibi İleri teknoloji ihracatımız 4 ile 5 milyar dolar arasında sıkışmış bulunmakta. Yüksek teknoloji ihracatımız adeta yerinde sayıyor.İthalatımıza baktığımızda muazzam bir artış söz konusu. Ortalama ithalatımız içindeki payı yüzde 17 civarında. Yüksek teknolojili ürün ithalatımız ülkemizin enerji ithalatından daha fazla. Hala ülkemiz makine yatırımlarına devam ediyor, eğer yapılan ithalatı, belli bir süre sonra ihracata yöneltebilirsek veya ithal ettiğimiz ürünlerin ithalatını azaltıp cari açığımızı azaltabilirsek olumlu olarak bakabiliriz. Son 15 yıla baktığımızda cari açığımız yüzde 4-5 arasında sabitlenmiş durumda.

İmalat sanayinin üretim ve dış ticaret yapısı teknoloji içeriği düşük geleneksel sektörlerin dışına çıkamamış, bu yapı üretimin ve ihracatın ithalata bağımlılığının artması ile sonuçlanmıştır. İthalata bağımlı, düşük ve orta teknolojilere dayalı bir imalat sanayi üretim ve ihracat yapısının sürdürülebilirliği çok zor olacaktır. Türkiye sanayinin geldiği bu aşamada, yeni bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Bu yeni iktisat politikalarının en temel bileşenini ise mevcut sanayi yapısında köklü değişiklikleri hedefleyen sanayi politikaları oluşturmalıdır. Dış ticaret, teşvik ve teknoloji politikası sanayiyi destekleyecek şekilde yeniden düzenlenmeli, sanayinin üretim ve dış ticaret yapısının teknolojik düzeyini artıracak, sanayide derinleşmeyi sağlayacak dönüşümler gerçekleştirilmelidir. Bu dönüşümün gerçekleştirilmesinin ise yeni bir sanayileşme anlayışı gerçekleştirmek zorundayız.

Konuyu uzatmamak adına Yüksek teknoloji üretip ihraç etmek için gerekli olan eğitim düzeyi, bilimsel yayın sayısı ve üniversitelerimizin araştırma sayısını, kalitesini artırmamız ve Üniversite-Sanayi işbirliğini çok hızlı bir şekilde alt yapısını kurmak gerekiyor.

* İmalat sanayinin üretim, katma değer ve tesis sayısına göre teknolojik yapısı bilgisi, İktisat ve Toplum Dergisi'nin (mayıs-haziran 2013) sayısından alınmıştır.

TUİK'ten Eyüp Mehmet Dinç'e veri yardımından dolayı teşekkür ederim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar