Ummadık fikir zengin eder

Dr. Bertan KAYA
Dr. Bertan KAYA YENİ DÜNYADA YÖNETİM bertan.kaya@dunya.com

Geçen yazımda kurumsal girişimcilik konusuna değinmiştim. Bildiğiniz üzere ülkemizde de dünyada da genç girişimcilerin kıt kaynaklar ile kurdukları startuplar birkaç sene içinde 50-60 senelik geleneksel şirketlerin cirolarına ulaşabiliyor.

Hem de yirmide, otuzda biri sayıda çalışan ile. Hatta bu şirketlerin pazar ve müşterilerinden pay alabiliyor. Geleneksel iş modellerini ortadan kaldırıyor.

Peki startup lar bu kıt kaynaklar ve dar bir ekiple bunları başarırken, onlara göre imkanları çok daha fazla olan geleneksel şirketler neden kendi içlerinden benzer startuplar çıkartamıyor? Neden kendi çekirdek işlerini destekleyecek startupları erkenden keşfedip, onlara ortak olamıyorlar?

Bunun sebepleri bir önceki yazıda, tekrara girmeyeceğim. Ancak iyi haber şu; yeterli istek, motivasyon, yöntem ve organizasyon ile, kendi içinizden startuplar çıkartmanız, ya da potansiyelli startupları yakalayıp, onlara ortak olmanız mümkün!

İş, iyi fikirleri toplamak ile başlıyor

Bu konuda dünyadaki iyi uygulamaları bilmek size fayda sağlayabilir. Örneğin, Google’ın "20% zaman" kuralı iyi fikir üretimini teşvik ediyor. Bu politika, çalışanların haftalık çalışma saatlerinin %20 'sini kendi tutkularına dönük projelere ayırmalarına izin veriyor.

Gmail, Google News ve AdSense gibi popüler ürünler bu şekilde ortaya çıktı. Diğer bir örnek, 3M. 3M’de de çalışanların zamanlarının %15'ini kendi fikirleri üzerinde çalışmaya teşvik eden bir %15 kuralı var. Bu kural, Post-it Notlar'ın icadını sağladı.

2005'te Intel, çalışanların girişimci gibi hareket edip baştan aşağı yeni işler kurmalarını teşvik eden bir "new business initiative" (NBI) kuluçka merkezi kurdu. Amaç, Intel'in çekirdek yetenekleriyle hala uyumlu ama mevcut ürün portföyünün ötesindeki gelecek büyüme alanlarını bulmaktı. Bu girişimden çıkan başarılı şirketlerden biri Intel'in sağlık sektörü yatırımlarıdır. Sony’nin amiral gemisi Playstation’da böyle ortaya çıktı.

Sony'deki bir mühendis olan Ken Kutaragi, bu projeye boş zamanlarında, amirlerinin izni olmadan başladı. Onu, çocukların öğrenip büyümelerine yardımcı olacak bir bilgisayar üretme vizyonu yönlendirdi. Herkes ona verimsiz işler ile uğraşıyor diye kızarken, CEO’su durumu fark etti ve fikirlerine destek oldu.

Twitter, podcast şirketi Odeo'nun yan projesi olarak başladı. Odeo ekonomik açıdan zorlandığı bir dönemde yeni fikirleri teşvik etmek için bir hackathon düzenledi, bu da Twitter'ın ortaya çıkmasına yol açtı. Gmail, Paul Buchheit tarafından geliştirildi. Buchheit birkaç yıl boyunca kendi %20 zamanını bu fikir ve proje üzerinde çalışarak geçirdi. Bugün, Gmail, Google'ın en başarılı ürünlerinden biridir.

Çalışanların çok iyi fikirleri var

 İşim gereği pek çok şirket ile yönetim performanslarını artırmaya yönelik çalışmalar yürütüyorum. Gördüğüm şu, emin olun şirketlerimizin her köşesinde, her odasında, her koridorunda iyi fikirler var.

Ancak saklanmış durumdalar. Komuta kontrol, hizalanma, bürokrasi kavramları ile yönetilen şirketlerimizde bunların ortaya çıkması mümkün değil. Çalışanlarda kendilerine ve fikirlerine değer verildiğine dair inanç düşük. İşini yap eve git düşüncesi hakim. Ekstra katkıların değer görmemesi umut kırıcı oluyor. İnsanlar da şöyle düşünüyor “fikirlerim önemli değil, hem önemli olsa da bu işten bana bir fayda gelmez!”.

Emir komuta zinciri içinde pek çok iyi fikir eriyip gidiyor. Oysa bunlardan bir tanesi bile size çok para kazandırabilir. İyi fikirler ancak inovasyona açık, cesur ve öğrenen bir örgüt içinden çıkabilir. Şirket kültürünüzü analiz ettirdiniz mi? Böyle bir kültüre dönüşmek ve bu kültür içinden çıkan fikirler, size büyük katkılar sağlayabilir. Kültürü dönüştürmek zor ama mümkün. Bu konuda sohbete devam edeceğiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar