URGE çalışması

Geçtiğimiz hafta uzun soluklu bir çalışmanın son noktasını koyduk. Ankara Sanayi Odası Sincan 1. Organize Sanayi Bölgesi tarafından yürütülen, Ekonomi Bakanlığı destekli, İnşaat ve Maden Makinaları ve Ekipmanları URGE Projesi'nin katılımcılarına sertifikalarını verdik. Dış Ticaret Danışmanlığı programına katılımcı olan firmalar arasında, ihracat yapanlar olduğu gibi, hiç ihracat yapmamış olanlar da vardı. Bu projenin uygulanmasında, olumlu yönde olduğuna inandığımız birkaç noktaya dikkatinizi çekmek isterim. Firmalardan bazıları, ihracat işinin bir takım çalışması olduğunun farkına vararak, ihracat işini üstenecek kişilere ek olarak finansman ve üretim bölümünden de elemanlarının bu çalışmalara katılmalarını sağlamışlardı. Böyle bir davranış, işletmenin ihracat konusunda bir bütün olarak, aynı anlayış ve kavramlarla hareket edebilmesine yol açacaktır. Ki böyle bir davranış biçimi işletmelerin, tekliften teslimata kadar geçen süreçte, ihracat süreçlerinde yer alan kişiler arasındaki kopukluğu ve yanlış anlaşılmaları engelleyeceğinden, işlerin daha hızlı ve sorunsuz yürümesini ve sonuçlanmasını sağlayacaktır.

İhracat sözleşmelerinin çalışılması sırasında, özellikle ihracat yapan işletmelerin, daha önce yapılmış olan sözleşmelerinin gözden geçirilmesi, mevcut bilgilerin güncellenmesine ve farklılıkların tartışılmasına olanak vermiştir. Başka sözleşmelerdeki eksikliklerden veya açık noktalardan kaynaklanan olumsuzlukların, örnek uygulamalar olarak tartışılması, firmaların bakış açılarını genişletmiştir.

Gerek aktif teklif hazırlamada ve gerekse aktif müşterilerden gelen akreditif mektuplarının incelenmesinde, görünen ve perde arkasında duran olası risklerin incelenmesi ve tartışılması, firmaların farkındalıklarını oldukça ileri düzeye taşımıştır.

Çalışılan uzun süre içerisinde yapılan çok şey vardır. Bunların bir kısmının burada dile getirilmesinin nedeni, URGE projeleri ile işletmelere sağlanan danışmanlık desteklerinin, bazı kesimler tarafından algılandığı gibi, bir eğitim çalışması olmadığıdır. Kuşkusuz çalışmalar içerisinde, gerektiği zamanlarda, bazı eğitimler de olmalıdır. Ancak önemli olan, işletmelerin mevcut yeterlilik ve yetenekleri çerçevesinde ne yapabildiklerinin belirlenmesinden sonra, ekiplerinin hangi seviyeye taşınabilecekleridir. Çünkü değerli dostum Osman Ata Ataç’ın her zaman vurguladığı gibi “ İşin kendisinde sorun yoktur. Yalnızca istenilmeyen sonuçlar doğuran yönetim hataları vardır.” Danışman gözlemci, analizci ve çözüm üretici olmalıdır.

“Ben gelir size anlatırım, anlayanlar anlamayanlara anlatsın “ düşüncesi, danışman kafası değil, “Hap yap para kap" kafasıdır.

İşletmeler makine, bina, ekipman, finansman vb. unsurlardan oluşmaktadır. Buraya insan kaynağını koymadığınız takdirde, işletme kendi başına bir şey yapamaz. Endüstri 4.0 işletmesi bile olsa, arkasında nitelikli insan kaynağı olmak zorundadır. URGE projelerinin bizce en önemli noktası, ihracat hedefleri dillendirildiğinde hep sorduğumuz “Kim yapacak" sorusunun cevabına çözüm getirmesidir, gezmek görmek değildir.