Usta mı, acemi mi olmak lâzım?

Bu sıralar çok severek kitaplarını okuduğum bir yazar var: Austin Kleon. Aslında ben iki kitabını biliyorum ve onlar hakkında bir şeyler yazmak istiyorum ama kitaplara geçmeden önce yazar hakkında bir iki ufak bilgi vereyim. 1983 doğumlu bu yazar bence tam anlamıyla bir Y-kuşağı yazarı. Kitabın yapısında, kullandığı karakterler ve aralara serpiştirdiği görseller bende bu hissi uyandırıyor. Ben bu yazarla 2012 yılında çıkan “Steal Like an Artist” kitabıyla tanıştım. Bu kitap daha sonra ülkemizde “Bir Sanatçı Gibi Araklayın” ismiyle Butik yayınlarından Kişisel Gelişim Serisi içinde yayınlandı. Kitaptaki başlık, kitabı özetliyor “Yaratıcı olmak hakkında kimsenin size söylemediği 10 şey.” Benim okuduğum ikinci kitabı ise bildiğim kadarıyla henüz dilimize çevrilmemiş olan “Show Your Work” isimli 2014 yılında basılan kitabı. Bu kitabın alt başlığı ise “keşfedilmenin ve yaratılıcığınızı paylaşmanın 10 yolu.” 

“Steal like an artist” bir anlamda diğerlerinin yaptıkları ve etki yaratan işlerden öğrenerek ve “çalarak” etki yaratacak işler yapmayı öğretirken, ikinci kitap “Show Your Work” yaptıklarınızı diğerlerinin dikkatini çekecek hale nasıl getirebileceğinizi öğretmeyi amaçlıyor.

Kitabı size anlatmaya niyetim yok, ama bir iki tespiti var ki benim çok hoşuma gitti ve sizlerle paylaşmak istedim. Bunlardan birincisi, zaman zaman benim de üzerinde durduğum her gün değişen ve gelişen teknolojinin bize etkilerini yorumlama şekli. Kitabın bir bölümünde okuyucuya “acemi” olma çağrısı yapılıyor ve olaylara uzman değil acemi olarak bakabilmenin faydaları anlatılıyor. Uzman kişinin bir işe başlarken aklında tek bir yol olduğu buna karşılık acemi bir işe başlarken çok sayıda yolu değerlendirdiği, üstelik acemilerin hayatta yanlış yapıp komik duruma düşmek gibi bir korkuları olmaması gibi örnekler vererek acemiliğin faydalarını bize gösteriyor. Dahası acemiliğin faydalarının yanında, aslında acemilikten kurtuluş olmadığını da söylüyor bu bölümde. 

İkinci tespit, aslında birincinin devamında gelmiş. Acemiliğe övgüyü, dünya o kadar hızlı bir değişimin içinde ki her gün birilerimiz acemi haline dönüşüyoruz.  Çok hoşuma giden bu tespiti, farklı taraflara sündürmek mümkün. Mesela, acemi haline illa bir gün dönüşüyorsak, o zaman asıl önemli olan öğrenmeyi kabullenebilmek. Her şeyi bilenlerden olmaktansa öğrenmeye çabalayanlardan olmak gerekiyor çağımızda. 

Özellikle yazdığımız özgeçmişlerde, kendimizi tanıttığımız ortamlarda sürekli belirli konularda ne kadar iyi olduğumuzu göstermeye çalışırız. Ama Austin Kleon’un tespitlerine baktığım zaman bir işte iyi olmanın bir anlamda geçmişe dair olduğunu söyleyebilirim. Sürekli değişimlerin yaşandığı çağımızda bizi tercih edilebilir kılan asıl özelliğimizin bu uzmanlıklardan ziyade öğrenebilme yeteneklerimiz olduğunu söyleyebiliriz.