Maden Güvenlik Kurumuna madenciler de istiyor

Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Sökmen, madencilik sektörüne iş sağlığı ve güvenliğine katkı sağlaması planlanan Maden Güvenlik Kurumu hakkında açıklamalarda bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Atılgan Sökmen, kurulması planlanan Maden Güvenlik Kurumu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Sökmen, yaptığı açıklamada, Şırnak'ta kaçak faaliyet gösteren kömür ocağında meydana gelen ve 7 işçinin hayatını kaybetmesine yol açan göçüğün, madenlerde iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili konuları tekrar gündeme getirdiğini söyledi.

Sökmen, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Zonguldak çevresinde kaçak faaliyet gösteren ocakların varlığının sektöre ciddi zarar verdiğini belirterek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca maden sektöründe kazaların ve ölümlerin önüne geçilmesi, iş sağlığı ve güvenliğinin artırılması amacıyla Maden Güvenlik Kurumunun kurulmasının planlandığını hatırlattı.

Atılgan Sökmen, "Ayrı, müstakil bir kurum oluşacak, iş güvenliği konusunda madencilik işi Çalışma Bakanlığından ayrılacak, ayrı değerlendirilecek. Biz bu kurumu destekliyoruz. 300 kişilik bir müfettişler ordusuyla iyi eğitilmiş, madenciliği bilen bir ekiple bu iş takip edilecek. Kazaların önüne geçilmesi noktasında ciddi faydaları olacak." dedi.

Kaçak ocakların faaliyetlerinin önlenmesinin zorluğuna dikkati çeken Sökmen, "Adam evinin bahçesinde kuyu açıyor, bunların hepsinden haberinizin olması, dolayısıyla denetlemeniz mümkün değil. Bu madencilik hiç değil, bu adli bir olay. Bu adamlar canlarını tehlikeye atıyorlar, oradan kömür alacaklar ancak kendi canlarını düşünmüyorlar." diye konuştu.

"Madencilik ciddi birikim ve tecrübe gerektirir"

Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüksel de Şırnak'taki ocağın faaliyetlerinin, 2013 yılında Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan denetim sonucu "işletme ve iş güvenliği riski" barındırdığı gerekçesiyle durdurulduğunu söyledi.

Maden ocaklarında bilim ve tekniğe uygun mühendislik hizmetleri alınarak yapılan üretimin önemine işaret eden Yüksel, şunları kaydetti:

"Bu işlerin çözümü belli. Maden mühendisleri üniversitelerde aldıkları eğitimin gereği bu projelere uygun çalıştıkları ve üretim sağladıkları takdirde bu kazaların olması mümkün değil. 'Bir şey olmaz' mantığıyla giderseniz bu kazalar yaşanmaya devam eder. Biz aslında 'Soma milat olsun.' dedik. Maden kazalarında karşımıza taşeronun çalıştırıldığı, rödovans uygulamasının olduğu, bilim ve tekniğin uygulanmadığı ocaklar çıkıyor. Madenciliğin ciddi bilgi birikimi ve tecrübe gerektiren bir sektör olduğunu vurguluyoruz."