TANAP, enerjinin silah olarak kullanılmasının önüne geçecek

Marmara Grubu Vakfı Başkanı Akkan Suver, TANAP projesinin, enerji kaynaklarının silah olarak kullanılmasının önüne geçeceğini söyledi. TANAP’a büyük önem verdiklerini belirten Suver, projeyle enerjide bağımlıığın önüne geçileceğini kaydetti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

SERCAN AKINCI

İSTANBUL - Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’nin (TANAP) enerji kaynaklarının silah olarak kullanılmasının önüne geçeceğini söyleyen Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı Başkanı Akkan Suver, projenin enerjide belli ülkelere olan bağımlılığın da önüne geçeceğini vurguladı. Bu yıl 18’incisi düzenlenen Avrasya Ekonomi Zirvesi dün başladı. Zirvenin açılışında konuşan Suver, yaptıkları etkinliklerin tüm dünyada kabul gördüğünü, bunlardan en önemlisinin de Avrasya Ekonomi Zirvesi olduğunu söyledi. Bu etkinlik için Azerbaycan’ın posta pulu bastırdığını belirten Suver, “Avrasya Ekonomi Zirveleri, barış ve refahı paylaşma projesidir” dedi. Zirvenin konularından birinin enerji olduğunu hatırlatan Suver, “TANAP’a büyük önem veriyoruz. Bu proje enerji kaynaklarının silah olarak kullanılmasının önüne geçecek. Proje, enerjide belli ülkelere bağlı kalmayı da ortadan kaldıracak” diye konuştu. 

Siyasi ilişkiler havacılığı ‘uçurdu’ 

Zirvenin açılışında konuşan Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil de Türkiye’de havacılık sektörünün GSMH içinde büyük yer aldığını, şu anda yüzde 6 olan bu payın gelecekte yüzde 7’ye yükselmesinin beklendiğini söyledi. Türk havacılığının diğer ülkelerle kıyaslandığında önemli bir gelişme gösterdiğine dikkati çeken Kotil, bu durumda Türkiye’de havacılığa yapılan yatırımların etkisinin önemli olduğunu dile getirdi. Gelinen noktanın aynı zamanda Türk dış politikasının, özellikle Afrika ile olan politik ilişkilerdeki gelişmelerin bir sonucu olduğunu vurgulayan Kotil, şunları kaydetti: “Son yıllarda Türkiye’de havacılığa ve havaalanlarına yapılan yatırımlar arttı. THY olarak çok hızla ve istikrarlı şekilde geliştik. Bugün bizim geldiğimiz nokta, Türk dış politikasının ve çeşitli politik ilişkilerin, özellikle Afrika ile olan politik ilişkilerdeki gelişmelerin bir sonucudur. THY, diğer havacılık şirketlerinin büyümesinden daha güçlü bir büyüme gösterdi. Büyük hava şirketlerinden daha fazla yere uçuyoruz, bu bizim gelecekte onları geçebileceğimizi gösteriyor. Biz bu konuya yatırım yapıyoruz. Gelecekte 120 bin yolcu hedefl iyoruz.” 

Kalkınma için ekonomik büyüme yetmez 

Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin açılışında konuşan İstanbul Valisi Vasip Şahin de Asya ile Avrupa arasında artan ticaret yoğunluğunun tarihi İpekyolu güzergahının canlandırılması için büyük fırsatlar sunduğunu söyledi. Şahin, “Türkiye sadece coğrafi konumuyla değil, siyasi ve ekonomik istikrarı ve hızla gelişen ulaşım altyapısı ile tarihi İpekyolu’nun canlandırılmasına yönelik yürütülen uluslararası projelerin hayata geçirilmesinde kilit öneme sahip” dedi. İstanbul’un, 301 milyar dolar ile tek başına Türkiye GSYH’sinin üçte birini ürettiğini söyleyen Vali Şahin, bu meblağın AB’ye üye 25 ülkeden daha fazla bir ekonomik büyüklüğü ifade ettiğini belirtti. Kalkınmanın sadece ekonomik büyüme olarak düşünülmemesi, sosyal, kültürel, çevresel ve mekansal boyutları ile ele alınması gerektiğini dile getiren Şahin, “Refahın tüm topluma yayılması, yoksulluk, eğitim ve sağlık sorunlarının çözülmesi, toplumsal eşitsizliğin giderilmesi, toplumsal barışın ve güvenliğin sağlanması ancak bu şekilde mümkün olacak” diye konuştu.Zirveye, Bosna Hersek, Karadağ ve Makedonya Cumhurbaşkanları da katıldı.

'Avrasya sahnedeki yerini yeniden aldı' 

İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın ise son çeyrek asırda yaşanan gelişmelerin, Avrasya coğrafyasının hem siyasi hem de iktisadi açıdan sahnedeki yerini yeniden aldığını gösterdiğini söyledi. Kalsın, Avrasya coğrafyası dünya GSMH’sı içinde yüzde 4.7’lik paya sahip. Bu ülkeler içinde en büyük milli gelire 2.1 trilyon dolar ile Rusya Federasyonu sahipken, onu 822 milyar dolar ile Türkiye takip ediyor” dedi. Bölge ülkelerine 2013 itibariyle yaklaşık 110 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye yatırımı yapıldığını, ülkelerin aynı yıl itibariyle toplam ihracatının 910 milyar dolar, toplam ithalatının 770 milyar dolar seviyesinde olduğunu anımsatan Kalsın, “18.4 trilyon dolarlık dünya ithalat ve ihracat hacmi içerisinde bu bölgenin payı ihracatta yüzde 4.9 ve ithalatta yüzde 4.1 seviyesinde. Kuşkusuz ki bu rakamlar yeterli değildir” şeklinde konuştu.