TANAP'ta küçülme yok Nabucco için erken

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi'ndeki (TANAP) hisselerini 2. sıradaki en büyük hissedar olarak devam ettireceğini belirterek, "Bu hisselerimizde küçülmeyi düşünmüyoruz" dedi.

Yıldız, Batı Afrika Ülkeleri Gençler Delegasyonu'nu Bakanlıkta kabulünde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Nabucco Projesi'nde yaşanan gelişmeler ve projenin geleceğine ilişkin sorular üzerine Yıldız, Alman şirketinin kendi iç politikaları ve Nabucco'ya bakışı gereği hisselerini devrettiğini, bunun bir tercih olduğunu söyledi.

AB üyesi ülkelerin ve Türkiye'nin doğalgazdaki kaynak ihtiyacını karşılamak adına böyle bir proje gerçekleştirildiğini ifade eden Yıldız, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Her firmanın tercihi farklı olabilir. Haziran ayında Şahdeniz-2 konsorsiyumu bir tercihte bulunacak. O tercih şunu söyleyecek: TANAP projesiyle Avrupa'nın güneyine mi gaz gidecek, yoksa Nabucco ile Avrupa'nın kuzeyine mi gaz gidecek? Biz bu tercihi tek başına omuzlarında hisseden bir yapıda değiliz. 6 ortağı vardı şu anda 5 ortağı var Nabucco'nun ama en büyük kısmını, 2 bin kilometrelik kısmını Türkiye artık kendi topraklarında ve yüzde 20'lik hisse payıyla gerçekleştiriyor. Bence en önemlisi bu. Türkiye, burada en fazla çıkar sağlamış, ülkesine en fazla hizmet etmiş bir yapıyı ortaya koyacak."
Yıldız, "Proje rafa kalktı diyebilir miyiz?" sorusuna, "Hayır, rafa kalktı demek için erken" yanıtını verdi.

Doğu ve Güneydoğu'daki maden rezervi

Bakan Yıldız, Doğu ve Güneydoğu'daki maden rezerviyle ilgili soruları yanıtlarken, şunları kaydetti:
"Çözüm sürecinde birçok şey normalleşecek demiştik. Enerji yatırımları da bundan en fazla payını alan sektörlerden biri olacaktır. MTA'nın uzun yıllardır yaptığı çalışmalar ve ortaya koyduğu haritalar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bir kısım kaynaklara işaret ediyor. Fakat siz de takdir edersiniz ki özellikle bu terör belasıyla beraber oradaki yatırımcılarımızın bir kısmı, bunda çekimserlik gösterdiler ve oradaki petrol, doğalgaz ve yer altı kaynaklarıyla alakalı konularda tedirginlik yaşadılar. Bunların her birisi inşallah çözüm süreciyle kalkmış olacak ve bizler daha geniş bir alanda arama ve işletme faaliyetlerine başlamış olacağız."

"Türkiye, AB'nin önünde"

AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle'nin, "Komisyon, Türkiye'nin enerji faslında müzakerelere başlayabilmek için yeterince hazır olduğunu düşünmektedir" açıklamasının hatırlatılması üzerine de Taner Yıldız, Türkiye'nin bu konuda hazır olduğunu çok önce ifade ettiği belirtti.
Türkiye'nin bu alandaki performans değerlerini, kendi iç düzenini bir sistematiğe bağladığını vurgulayan Yıldız, politika ve stratejilerini yenilenebilir ve yerli enerji kaynakları üzerine oturttuğunu söyledi. Yıldız, şöyle konuştu:
"Aslında Türkiye enerjide fiili olarak AB'nin daha önünde gidiyor. Yani AB'nin bize enerji başlığı altında koyacağı bütün yapının daha önünde gidiyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarında Türkiye'nin ürettiği her elektriğin 4'te biri, yüzde 25-26'sı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanıyor. AB'de bu rakam yüzde 13,5 civarında. Dolayısıyla enerji başlığının siyasi gerekçelerle şu ana kadar açılamıyor olması bence en fazla AB'yi sıkıntıya sokmuştur. Enerji faslının açılmış olmasıyla AB birçok şey kazanır ama enerji faslı açılmazsa Türkiye çok şey kaybetmez. Bu açıdan bizler duruşumuzu son derece net sergiliyoruz ve enerji sektörüyle alakalı kanuni ve mevzuat yapılanmamızı çok hızlı bir şekilde gerçekleştiriyoruz. AB'nin enerji başlığı açıyor olması kendi objektivitesi açısından önemlidir, bizim açımızdan ise izliyoruz."

Türkiye'nin TANAP'taki tavrı

Yıldız, TANAP'a yönelik sorular üzerine, Şahdeniz-2'den üretilen doğalgazın üretim ve iletim tarihinin aynı olması gerektiğini düşündüklerini söyledi.
Bu nedenle 2018 yılı için kurgu yapıldığını dile getiren Yıldız, şunları kaydetti:
"Bizim açımızdan gerek finansman yapısıyla alakalı gerekse projenin gerçekleştirilebilirliğiyle alakalı herhangi bir sıkıntı görünmüyor. Şu anda realize edilmeyi bekleyen en ön sıradaki proje olarak TANAP'ı görebiliriz. Yalnızca Avrupa'dan değil, Asya'ya ülkelerinden de bu projeye ortak olmak isteyen firmalar var. Ama kısa ve orta vadede bizlerin, Şahdeniz-2 konsorsiyumunun, yani doğalgazı çıkartacak firmalardan BP, Statoil ve Total gibi firmaların ortaklık, hisse yapısıyla ilgili taleplerine olumlu baktığımızı söyleyebilirim. Bu manada yüzde 29'luk bir hisseyi Azeri Socar şirketi devretmeye hazır olduğunu söyledi. Bu açıdan da Türkiye TANAP'taki hisselerini 2. sıradaki en büyük hissedar olarak devam ettirecektir. Bu hisselerimizde küçülmeyi düşünmüyoruz. TANAP inşallah gerçekleştirilebilecek önemli bir projedir."