Türkiye, BM'ye verdiği belgelerle rüzgar ve güneş enerjisi taahhüdünü düşürdü

Türkiye hidroelektrik, termik ve nükleere dayalı enerji üretiminde artış tahmin ediyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet KAYA

ANKARA - Birleşmiş Milletler'in, iklim değişikliğini 2 derecenin altında tutmak için ülkelerin yapacağı katkılara ilişkin planlarını toplamaya başladı. Türkiye'nin sunduğu planlarda, daha önceki ulusal ve uluslararası belgelere kıyasla, rüzgar ve güneş enerjisini daha az kullanacağına dair rakamlar dikkat çekti. 

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sekreteryası'na sunulan Türkiye raporunda, ulusal katkı olarak sera gazları salımına ilişkin taahhütlerini belirledi. Enerji Uzmanı Önder Algedik, Türkiye belgesinde geçmiş belgelere kıyasla 2030'a kadar daha hızlı bir sera gazı salımı öngörüsünün yer aldığının altını çizdi. BM İklim Değişikliği Sekreteryası, iklim değişikliği kaynaklı küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmak için bir plan hazırladı ve ülkelerin bu plana ne düzeyde uyum sağlayabileceğine dair taahhütler vermesini istedi. Sürece ilişkin BM zirvesi 30 Kasım günü Paris'te yapılacak. Bu taahhütler INDC (Intended Nationally Determined Contributions) adı verilen "Kesin Katkılar için Ulusal Niyet Beyanları" belgesi aracılığıyla toplanıyor. Türkiye zirve öncesi sekreteryaya belgeyi sundu.

Türkiye hidroelektrik, termik ve nükleere dayalı enerji üretiminde artış tahmin ediyor

Türkiye taahhüt belgesini inceleyen Enerji Danışmanı Önder Algedik, DÜNYA'ya yaptığı açıklamada, Türkiye'nin daha önceki ulusal projelerinde 2023 yılına kadar 20 bin MW (kurulu güç) rüzgar enerjisi hedefi koymuşken, mevcut planda bunu 16 bin MW'a düşürmesi ve ayrıca 2023 yılını 2030'a uzatmasına dikkat çekti. Türkiye'nin yine 2030 için10 bin MW güneş enerjisi hedefi koyduğunu hatırlatan Algedik, "Ancak şu anda bile güneş enerjisi için başvuruların toplamı 15 bin MW'ı buluyor. Bu projeler kabul edilse ve en kötü olasılıklar değerlendirilse bile 5 yıl içinde yatırımları tamamlamak mümkün. Elde bu şekilde bir başvuru ve proje portföyü varken, neden 10 bin MW ve neden 2030 hedefi konulmuş anlamak mümkün değil" dedi. 

HES'ler yapılacak, nükleer yatırım devam edecek

Önder Algedik, taahhüt belgesinde, "Türkiye'nin hidroelektrik kapasitesinin tamamının değerlendirileceği" maddesi bulunduğunu da belirterek, uzun süredir deva eden nehirlere hidroelektrik santral yapımı tartışmalarının süreceğinin işareti olarak yorumladı. Ayrıca, Türkiye, 2030 yılına kadar bir nükleer santralin işletmeye alınacağı maddesinin de tartışma götürür olduğunu belirten Algedik, 2020'li yılların ortasına kadar Akkuyu ve Sinop nükleer santralinin yapımının tamamlanmasının gündemde olduğunu hatırlatarak, bunun başka bir yatırıma işaret olabileceğini kaydetti. 

Türkiye'nin enerji verimliliği alanında da, kayıp kaçakları 2030'a kadar yüzde 15'e indirme planının yer aldığını kaydeden Algedik, bunun dünya ortalaması olduğunu, Türkiye'nin bu alanda 2030 vadeli olarak bir plan yapmasının anlamlı olduğunu kaydetti. 

Türkiye, yeni planda, mevcut eğilimler doğrultusunda 2030'da 1 milyar 175 milyon ton sera gazı salımı yapılacağını tahmin ettiğini ve alacağı önlemlerle bunu yüzde 21 oranında azaltarak 929 milyon tona çekeceğini taahhüt etti. ABD, Avrupa Birliği, Çin gibi en fazla karbon salımı gerçekleştiren ülkelerin tamamı da karbon salımını azaltmayı taahhüt etti. Çin, miktar vermeyerek, "düşürme" sözü verdi. AB, yüzde 40, ABD yüzde 26, Rusya 1990'a göre yüzde 75 düşürme sözü verdi. 

Bu konularda ilginizi çekebilir