Abdi İbrahim’den Esenyurt Üretim Kompleksi'ne 1 milyar TL’lik yatırım
AbdiBio’nun sağladığı imkanlarla aşı üretmeye hazır olduklarını söyleyen Abdi İbrahim’in Ceo’su Dr. Süha Taşpolatoğlu, “Sağlık Bakanlığı’nın, biyoteknolojik ilaç üretim tesisimiz AbdiBio’da yaptığı denetimler sonucu, mRNA bazlı ve inaktif aşıların üretim ve dolumu için izin belgemizi aldık. Türkiye’de bazı aşıların üretimi ile ilgili çok uluslu firmalar ile görüşmeler yapıyoruz” dedi.
FATMA KAYTEZ
İlaç sektöründe 111 yılı geride bırakan Abdi İbrahim, hayatı iyileştirme misyonuyla çalışmalarına ve yatırımlarına hızla devam ediyor. Abdi İbrahim’in Ceo’su Dr. Süha Taşpolatoğlu, bu yılın sonuna kadar Esenyurt Üretim Kompleksi'ndeki tesislerine toplam 1.06 milyar TL’lik yatırım gerçekleştirmeyi hedeflediklerini açıkladı.
Bu yıl içinde komplekslerinde faaliyete geçirecekleri kimyasal, onkoloji ve steril ek üretim tesisinin bu yatırım tutarının önemli bir kısmını kapsadığını vurgulayan Taşpolatoğlu, “Yaptığımız yatırımlarla Türkiye pazarında daha fazla büyüyerek liderliğimizi sürdürmeyi, uluslararası pazarlarda güçlü ve iddialı büyüme sergilemeyi, yenilikçi modellerle güçlü markalar yaratarak tüketici sağlığı alanında farklılaşmayı, üretim hizmetlerinde Türkiye’nin ötesinde Avrupa’da tercih edilir seviyeye ulaşmayı ve son olarak Türkiye’nin 1 numaralı biyobenzer oyuncusu olmayı hedefliyoruz” dedi. Abdi İbrahim’in Ceo’su Dr. Süha Taşpolatoğlu ile markanın kuruluşunu, hedeflerini ve yatırımlarını konuştuk.
Abdi İbrahim’in sektördeki yolculuğunu, markalaşma sürecini kısaca kilometre taşlarıyla özetler misiniz?
Abdi İbrahim’in temelleri 1912 yılında Eczacı Abdi Nadir İbrahim Bey'in Kocamustafapaşa semtinde açtığı eczane ile atıldı. Daha fazla insanı iyileştirme misyonuyla Eczacı Abdi Nadir İbrahim Bey'in 1919'da ilaç üretim laboratuvarı kurup hazır ilaç üretimine başlaması ise Abdi İbrahim'in çağa ayak uydurma, üretime yatırım, toplumsal fayda ve sürdürülebilirlik gibi fark alanlarının da temelini oluşturdu.1927 yılında, Abdi Nadir İbrahim Bey'in ani vefatının ardından eşi Fatma Mehveş Hanım laboratuvarın yönetimini devraldı.
Türkiye'nin ilk kadın sanayicilerinden olan Fatma Mehveş Hanım, 1940'ta bayrağı, oğulları Eczacı Hayri İbrahim Barut'a devretti. Eczacı İbrahim Hayri Barut ile yönetimde ikinci kuşak devri başladı. Laboratuvarlar Vefa semtine taşındı. 1961’de İbrahim Hayri Barut’un vefatının ardından, Dr. Mekin Alpay ve Belma Barut yönetimi devraldı.
1975 yılına gelindiğinde de şirketin ismi ‘Abdi İbrahim İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ olarak değiştirildi. Şirketin 3. kuşak yönetimi ise Nezih Barut’la başladı. Böylece Abdi İbrahim’in her geçen gün daha da büyüdüğü, güçlendiği ve dünyayı iyileştirmek adına büyük adımlar atacağı bir döneme girdik. 2007 yılında ise dünyanın en büyük 100 ilaç şirketi arasında yer alan ilk Türk şirketi olduk.
2012’de Kazakistan’ın en büyük şirketlerinden olan Global Pharm’ın yüzde 60 hissesinin satın alınmasıyla Abdi İbrahim Global Pharm’ın kurulması, dünyanın önde gelen firmalarından Japon Otsuka Pharmaceutical ile yüzde 50 ortaklıkla hayata geçen Abdi İbrahim Otsuka markası ve Cezayir’de yüzde 50 Remede Pharma ortaklığıyla kurulan Abdi İbrahim Remede Pharma, şirketimizin Türkiye dışında da büyüme iddiasını şekillendiren önemli adımlar olarak tarihe geçti. Uluslararası arenada varlığımızı kuvvetlendirme yolunda önemli bir hamlemiz de, 2020 yılının Eylül ayında İsviçre’de kurulu OM Pharma ilaç şirketini İsviçreli bir ortak girişim grubuyla birlikte satın alarak, şirketin yüzde 28,5 hissesine sahip olmamızla gerçekleşti.
2021 yılında ise Türkiye’de tüketici sağlığı alanında faaliyet gösteren ve yenilikçi ürünleriyle pazarda kısa sürede öne çıkmayı başaran Inoliva’nın yüzde 90 hissesini satın alarak yatırımlarımıza bir yenisini daha ekledik. Yüzde 100 yerli sermayeli bir şirket olarak, Türkiye ekonomisine katkıda bulunmaya devam edeceğiz.
Şirketin üretim kapasitesi hakkında bilgi verir misiniz?
İstanbul Esenyurt'ta 142 bin 500 metrekare alana kurulan ve yüksek teknolojisiyle çağın öncülüğünü yapan Esenyurt Üretim Kompleksimiz, yılda 700 milyon kutu üretim kapasitesiyle dünya çapında örnek olarak gösterilen tesisler arasında yer alıyor. Üretim kompleksimizde Ar-Ge Merkezi, Kimyasal Üretim Tesisi, Türkiye’nin en büyük biyoteknolojik ilaç üretim tesisi AbdiBio, Hormon Üretim Tesisi, Steril Oftalmoloji & Steril İnhalasyon Üretim Tesisi ve 2023 yılında üretime başlayacak Kimyasal, Onkoloji ve Steril Ek Üretim Tesisi yer alıyor. Ayrıca Kazakistan ve Cezayir’de de Ar-Ge Merkezi ve üretim tesislerimiz bulunuyor.
20 bin kişilik istihdam yaratıyor
Bünyenizde kaç kişiyi istihdam ediyorsunuz?
Türkiye ve uluslararası pazarlarda toplam 5 bin 500 kişi istihdam ediyoruz. İlaç sektöründe en geniş pazarlama ve satış ekibine sahip şirket konumundayız. Bunun yanı sıra dolaylı olarak tedarik zinciri üzerindeki etkilerimiz de dahil olmak üzere ortalama 20 bin kişilik bir istihdam yaratıyoruz. Türk ilaç sektörünün istihdam lideri olarak, faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde de sürdürülebilir iş fırsatları yaratıyor ve nitelikli iş gücüne kariyer fırsatları sunuyoruz.
70’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor
Yurtdışına ilk olarak ne zaman açıldınız? Şu anda kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz? Abdi İbrahim’in yurt dışı pazarlara açılması 1999 yılında Cezayir’e yaptığımız ihracatla başladı. 2004 yılında uluslararası operasyonumuza Kazakistan, Rusya, Azerbaycan ve Lübnan’ı ekledik ve bu ülkelere de ihracat yapmaya başladık.
2010 yılında Portekiz’de Abdi Farma şirketimizi kurduk. Abdi İbrahim’in yurt dışına açılma hedefinde en önemli dönüm noktalarından biri şüphesiz 2012 yılında Global Pharm ortaklığıyla Kazakistan’da kurduğumuz Abdi İbrahim Global Pharm oldu.
Bu yatırımın ardından, 2014 yılında Cezayir’de Remede Pharma ortaklığıyla Abdi İbrahim Remede Pharma’yı kurduk. 2015 yılında Kazakistan’da, 2017 yılında ise Cezayir’de üretim faaliyetlerimize başladık. Bugün geldiğimiz noktada; Hollanda, İngiltere, gibi birçok Avrupa ülkesi, Doğu Avrupa ülkeleri, CIS ülkeleri, Ortadoğu ülkeleri, Kuzey Afrika ve Balkanlar olmak üzere yaklaşık 70’ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz.
Öncelikli, Avrupa ve Körfez ülkelerinde büyümek istiyor
Yeni ihraç pazarları var mı?
Şirketimiz, Abdi İbrahim markalı ürünleri ve kendi satış ve pazarlama teşkilatlarımız ile Kazakistan, Cezayir, Irak, Azerbaycan, Gürcistan, Almanya, İngiltere, Portekiz, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Kosova, Kuzey Makedonya, Tunus, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde büyümeye devam ediyor.
Türkiye dışında 17 ülkede 650 kişiye ulaşan saha ve ofis kadrosuna sahibiz. Avrupa ve Kanada başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde Abdi İbrahim ve müşteri markalı olmak üzere farklı ve geniş ürün portföyümüzle faaliyetlerini sürdürüyoruz.
Aynı zamanda tüm dünyadaki lisans satış operasyonlarımızla da ihracat rakamını her geçen gün artırıyoruz. Uluslararası pazarlar birimimiz ile 'Vizyon 2025' stratejimiz kapsamında, öncelikli olarak Avrupa ve Körfez ülkelerinde büyümek istiyoruz. Almanya’da ve İtalya’da Abdi Farma şirketimizle faaliyet göstermeye başladık. Suudi Arabistan’da da pazarlama ve satış teşkilatımızı ekiplerimizi yapılandırdık. Aynı şekilde Birleşik Arap Emirlikleri’nde de bir yapılanmamız olacak, hazırlık içindeyiz.
Bu yılki Ar-Ge bütçesi 668 milyon TL
Ar-Ge’ye ayırdıkları kaynakla Türkiye’de en çok Ar-Ge yatırımı yapan lider şirketler arasında yer aldıklarını söyleyen Dr. Süha Taşpolatoğlu, “2021 'de 101 milyon TL; 2022’de ise 192 milyon TL ArGe yatırımımız bulunuyor. 2023 yılındaki Ar-Ge bütçemizin de 668 Milyon TL olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz” dedi.
Hedefimiz, biyoteknolojik ilaçta da Türkiye’nin bir numarası olmak
Şirketin aşı konusundaki çalışmalarına değinen Süha Taşpolatoğlu, 2018 yılında 100 milyon dolarlık yatırımla açılışını yaptıkları AbdiBio ile biyoteknolojik ürünler üretebilecek son teknolojiyle donatılmış bir üretim tesisini Türk ilaç sektörüne kazandırdıklarını söyledi.
Taşpolatoğlu, “Yurt dışından know-how transferi ile yerel bilgi birikimini buluşturmanın yanı sıra AbdiBio tesisinde geliştirilmiş ürünler ile ürün çeşitliliğini yakalayarak, güçlü ve geniş bir biyoteknolojik ürün portföyü oluşturmak, uluslararası standartlarda üreterek uzun vadeli değer sağlamak, istihdamı artırmak ve ABD ve AB ülkeleri başta olmak üzere uluslararası pazarlara ihracat gerçekleştirerek cari açığın düşürülmesine katkıda bulunmak öncelikli amaçlarımız arasında yer alıyor.
Hedefimiz, bir molekülün hücreden nihai ürüne tüm geliştirme aşamalarında yer alıp sürdürülebilir bir sistem oluşturarak biyoteknolojik ilaçta da Türkiye’nin bir numarası olmak ve bu hayat kurtarıcı ilaçlarla daha fazla insanı iyileştirmek. Bu hedefe yürürken, kritik öneme sahip ilaçlar için dışa olan bağımlılık zincirinin kırılmasına da katkı sunmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.
Aşı üretmeye hazırız, çok uluslu firmalarla görüşmeler yapıyoruz
AbdiBio’nun sağladığı imkanlarla aşı üretmeye de hazır olduklarına dikkat çeken Süha Taşpolatoğlu, “Sağlık Bakanlığı’nın, biyoteknolojik ilaç üretim tesisimiz AbdiBio’da yaptığı denetimler sonucu, mRNA bazlı ve inaktif aşıların üretim ve dolumu için izin belgemizi aldık. Türkiye’de bazı aşıların üretimi ile ilgili çok uluslu firmalar ile görüşmeler yapıyoruz. Türkiye hem tesis olarak hem de insan kaynağı olarak aşı üretebilecek tüm olanaklara sahip” dedi.
Demir eksikliği tedavisinde önemli adım
Dr. Süha Taşpolatoğlu, yakın zamanda hayata geçirdikleri en önemli yatırımlardan birisinin de AbdiBio tesislerinde demir eksikliği tedavisinde önemli bir role sahip olan ve bugüne kadar ithal ettikleri ürünün ilk ticari üretimine başlamaları olduğunu söyledi. Taşpolatoğlu, “Üretim hacminin yıllık yaklaşık 1 milyon 800 bin adet kutu olarak planlandığı bu büyük yatırımla birlikte, demir eksikliği tedavisinde önemli bir ihtiyacı karşılayacak ve ülkemizin sağlık alanında dışa bağımlılığını azaltmaya katkı sunacağız” dedi.